Ey insan! Nedendir ki şu azîm ticarete girmiyorsun?

Ey insan! Nedendir ki şu azîm ticarete girmiyorsun?

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

(Bu risalenin felsefeye vurduğu tokat, beşere zararlı ve dine zıt olan felsefe kısmıdır. Beşere menfaatli ve diyanete dost olan felsefe değildir. Hem “ecnebi kâfirler” tâbiri, İslâmiyet ve din aleyhinde çalışanlara aittir.)

Mukaddeme 

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1

Gayet acip ve garip ve beni gayet hayrette bırakan bir hâdise-i Nuriyeyi beyan edeceğim. Risale-i Nur’un birinci medresesi ve tarlası olan Barla karyesine, yirmi beş senelik bir mufarakattan sonra, aynen meskat-ı re’sim Nurs karyesine karşı olan sıla-i rahimden daha ziyade bir sâikle geldim. Gördüm ki:

Aynen Nurs Köyü vaziyetindeki o eski medresem gibi ve Nurs’taki babamın aynı hanesi gibi ve hakikî meskat-ı re’sim Nurs’a gelmişim gibi, gayet hazin ve lezzetli bir haleti hissettim. Birden ruhuma baktım ki, Eski Said’in ve Yeni Said’in tarz-ı hayatını ve tarik-i hakikatteki tarz-ı hareketlerini ve Risale-i Nur’un telif olunan merkezlerini bilmek için, Risale-i Nur’un telifine merkez ve dershane olmuş olan yerleri gezdim.

Sonra, gayet zevkli ve neşeli bir halet içinde iken, sekiz sene hiç gücendirmeden mükemmel bana hizmet eden Sıddık Süleyman bana bir kitap getirdi. Açtım, baktım ki, Eski Said ile Yeni Said’in birbiriyle münazara edip nefs-i emmareyi susturan ve şuhud derecesindeki hakikatleri ihtiva eden on üç dersler olup, bu on üç dersin doğrudan doğruya Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın âyetlerinden aynelyakîne yakın bir sûrette Yeni Said’e ders olduğunu ve bütün bu derslerde doğrudan doğruya birinci muhatap Said olduğunu gördüm. Küçük Sözler’in ve bazı mühim Sözlerin çekirdeklerini ve bir kısmının tam izahlarını içinde gördüm.

Hususan, bu risalenin âhirinden bir parça evvel, risalet-i Ahmediyeye (a.s.m.) ait olan On Dokuzuncu Söz, gayet kısa olduğu halde, gayet büyük ve gayet kuvvetli olduğu için, bu çekirdek olan risaleye aynen girmiş. Demek o Söz, gayet ehemmiyetli olduğu içindir ki, aynen Nurun bu çekirdeğine girdiği gibi, Nur mecmualarında da mükerreren neşredilmiş.

Bu eser bana çok ehemmiyetli geldi. Aslâ ve kat’a hatırıma gelmemişti. Bütün bütün bu eseri unutmuştum. Vücudunu hiç bilmiyordum. Sıddık Süleyman’ın sekiz sene sadakatli hizmetinin tam bir yadigârı nev’inden, onun gayet büyük bir hizmeti hükmünde kabul ettim, bin bârekâllah dedim.

İşte, şimdi, Risale-i Nur’un bir fihristesi ve bir listesi ve bir çekirdeği olan bu risalenin içindeki hakikatler gerçi hem Küçük Sözler’de, hem başka Sözlerde bir derece yazılıdır; fakat Said’e karşı Kur’ân’ın birinci dersi ve tam ilmelyakîn ve aynelyakîn derecesinde bir meşhudatı tarzında olmasından, telifindeki acemîlikten gelen içindeki kusurata ve tekrarata bakmayıp, Nur şakirtleri onu neşretseler, inşaallah çoklar istifade edecekler.

Birinci ders
وَبِهِ نَسْتَعِينُ 2 
اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى خَيْرِ خَلْقِهِ مُحَمَّدٍ وَاٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ، اٰمِينَ 3 
اِنَّ اللهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ 4

Ey insan! Nedendir ki şu azîm ticarete girmiyorsun? Rabb-i Kerim, senin yanında emaneten koyduğu mülkünü senden satın almak istiyor—tâ ki zayi olmaktan muhafaza etsin. Hem bin derece kıymeti yükselsin. Hem bedeline büyük bir fiyat veriyor. Hem istifaden için senin elinde bırakıyor. Hem külfet-i idaresini kendisi deruhte ediyor. İşte sana beş mertebe kâr içinde kâr!

Hâlbuki, ey gafil, Ona satmadığından, emanette hıyanet ettin. Hem bütün bütün kıymetten düşürttün. Hem bilâ-faide senin elinde zayi olacak. Hem o yüksek fiyat elinden gidecek. Hem senin zimmetinde, günahıyla tekâlif-i idaresi ve âlâmı ile zahmet-i muhafazası kalacak. İşte, beş müthiş derecede hasaret içinde hasaret!

---
1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Ve sadece Ondan yardım diliyoruz. 
3 : Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Ve Onun yardımıyla. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ü Selâm, mahlukâtın en hayırlısı olan Hz. Muhammed’in (a.s.m.) ve onun bütün âl ve ashâbının üzerine olsun. Âmin. 
4 : “Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında Cenneti onlara vermek sûretiyle satın almıştır.” Tevbe Sûresi, 9:111.

Bediüzzaman Said Nursi
İlk Dönem Eserleri - Nurun İlk Kapısı

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.