Röportaj: Dursun Sivri – RisaleHaber

Enderun Eğitim Vakfı eğitim faaliyetleri ile bilinen bir gönüllü kuruluş.Enderun, Osmanlı döneminde saraya her yönüyle nitelikli insan yetiştiren eğitim kurumunun adı. Bu ismin seçilmesi motive edici bir metafor olarak kullanılmış.

İlk olarak Nevşehir’de İlâhiyatçı – Eğitimci yazar Zeki Soyak Hoca (1938-2005) efendinin vesile olmasıyla kurulmuş daha sonra çevre illerde, Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde de şubeleri olmuş.

Olayın başlangıcı Türkiye’nin İlk İmam Hatip Okulu Ve Yüksek İslâm Enstitüsü mezunlardan olduğu Kayserili Zeki Soyak hoca efendinin girişimi ile başlamış. Zeki Soyak hocanın hayat hikâyesi ve çalışmalar Vakfın internet sitesinde yer alıyor.

Zeki Soyak hocanın 1974’de Mefkûreci Öğretmenler Derneği’nin kuruluşu ile öncülük ettiği sivil toplum girişimi 12 Eylül 1980 darbesi ile bütün derneklerle birlikte kapatılınca kesintiye uğramış. 1990’lı yıllarda hem vakıf ve dernek çatısı altında himmet ve hamiyetlerin gönüllü olarak buluşup organize olduğu faaliyetler dizisi devam etmiş. 28 şubat sürecinde de bir dönem sıkıntılar yaşanmış.

Yurt içi bir seyahatte yolumuz bir vesile Konya’dan geçti. Oğlum Esad’la beraber O’nun arkadaşı, İş adamı Azmi Kartal beyin ailecek misafiri olduk. Azmi bey bize önce Mevlânâ türbesini gezdirdi. Yeni bilgiler edindik. Daha önce birkaç defa gezmiştim ama Konyalı bir mihmandarla gezmek bir başka güzel oldu. Gezi öncesi mükellef bir yemek ziyafetinden bahsetmezsem misafirperverliğe nimetin hakkına hürmetsizlik etmiş oluruz. Sonra bizi kendilerinin de gönül ve düşünce olarak desteklediği Enderun Vakfı külliyesine götürdü. Bizi vakıf Müdürü Abdurrahim Arsaln hoca karşıladı. Merak edip ne tür faaliyetleri yaptıklarını sordum;. Abdurrahim hoca oldukça heyecanlı bir şekilde anlattı.

Azmi Kartal bey henüz 30 lu yaşlarda genç oldukça başarılı bir iş adamı. İletişim Fakültesi mezunu ama serbest çalışıyor. Birkaç şirketin sahibi. Orta okul birinci sınıfta okuduğu dönem 1989 yılında bu dahil olmuş ve bu hizmetlerin ürünü örnek bir profil. Hem hayat eğitimini hem dini eğitimini almış bu iklimden. Şimdi yeni deyimle sponsor destekleyenlerinden.

20 yıl önce ekilen tohumlar güzel meyve vermiş. Bu hizmet grubunun Elmas Koleji ve Başak Koleji diye özel okulları dini eksenli hizmetlerin merkezi bir külliyesi olmuş. Daha sonra Nevşehir’den Zeki Soyak hocanın talebesi olan Osman Bağcı hoca, Elmas kolejinin Müdür yardımcısı ve Din dersleri öğretmeni olarak görev yaparken bu faaliyetlere vesile olmuş. Enderun Vakfı ve aynı gönül bağı olan arkadaşları ile hizmetleri genişletmişler.

Adı geçen kolejlerden mezun olup hayata atılanlar BEMDER (Başak Elmas Koleji Mezunları ve Mensupları Derneği)ni kurmuşlar. Dün ilköğretim çağında başlayanlar hayata atılmış bugün vefa borcu, din, iman ve Kur’an’a hizmet aşkı ile omuz omuza verip hem Enderun vakfının hem de aynı alt kuruluşu gibi çalışan derneklerin bünyesinde hizmet ediyorlar. Bunlardan biri de SEGEDER(Selçuklu Gençlik Derneği) yaz okullarını SEGEDER organize ediyor.

Azmi Kartal bununla beraber başka beş ayrı sivil toplum kuruluşunun içinde yer alıyor. Mahallesindeki caminin de yapımına da önemli katkı sağladığını söz arasında dolaylı öğreniyoruz. Bu günübirlik kısa misafirlik bilvesile uhuvvet, muhabbet ve dayanışmanın güzel bir örneği olarak gördük.

Böyle güzel hizmetleri şevke vesile olması için paylaşmakta fayda mülahaza ettik.

Enderun Eğitim Vakfı olarak neler yapıyorsunuz?

Enderun Eğitim Vakfı 1995 yılında merhum Zeki Soyak Hoca’nın öncülüğünde Nevşehir’de kuruldu. Merhum Zeki Soyak hocamız 1974’de Mefkureci Öğretmenler Derneğinin kurucusu ve genel başkanıdır. Yetmiş ilde şubesi vardır. 12 Eylül 1980’de derneklerin birçoğu ile beraber kapatılıyor.

1993’te Nevşehir’de Bölgesel yayın yapan ART Radyosunu kurar. Bu arada “İlk Adım” adında bir dergi çıkarır. Derginin başyazarıdır. 1995 yılında yine Nevşehir’de Enderun Eğitim Vakfının kuruluşuna vesile olur. 1997’ye kadar Kayseri, Kırşehir, Konya, Ankara, İstanbul’da şubeler açılır.

28 Şubat 1997 sonrası malum baskılar sonucu şubeler kapatıldı. Şube olarak biz (Konya) kaldık. Daha sonra aynı Enderun ismiyle dernekler kuruldu. Meselâ Ankara’da aynı amaçla beş ayrı derneğimiz var.

Bu külliyede ne tür faaliyetler yapılıyor?

Burada bizim çalışmalarımız eğitim ağırlıklı. Öğrenci yurdumuzda üniversitede, lisede okuyan öğrencilerimiz var. Buranın kontrolünde 5 veya 6 kişilik kız öğrenci evlerimiz var. Erkek öğrenci evlerimiz var. Burada yatılı kalan öğrencilerimiz için uygulanan haftalık programları var. Haftada bir gün fıkıh öğrenimi programımız var. Kur’an öğretiyoruz. Dini konularda dersler yapılıyor.

HER SABAH KUR’AN DERSİ YAPILIYOR

Bu programlar hafta sonu mu hafta içi mi uygulanıyor?

Hafta içi. Sabah namazından sonra okula gidinceye kadar olan zaman diliminde. Okul dönüşü akşamları yapılıyor bazı dersler.

Hafta sonu ne tür faaliyetler yapılıyor?

Hafta sonu genel programlar yapılıyor. Dışarıdan değerli hocalarımızı davet ediyoruz. Bunlar üniversiteden öğretim üyeleri olduğu gibi, eğitim ve iş dünyasından her alandan insanlar. Dini konular dışında hayata dair konularda da seminerler oluyor. Kimi zaman bir iş adamını çağırıyoruz ekonomiyi anlatıyor. Kimi zaman siyasileri çağırıyoruz siyaseti anlatıyor. Bazen medyadan birilerini çağırıyoruz medyayı anlatıyor. Yani hayatın her alanına dair eğitim seminerleri diyebiliriz.

GENÇLER FAALİYET KARARLARINI KENDİLERİ ALIP UYGULUYORLAR

Bu programlar sadece burada kalan öğrencilere mi yönelik genel katılıma açık mı?

Bu külliyede yapılan programlar burada kalan öğrencilere yönelik. Dışarıda genel katılıma açık programlarımız için SEGEDER (Selçuklu Gençlik Derneği) adında bir derneğimiz var. Kafeden tutun da bilardo, masa tenisi, okuma salonları gibi çok yönlü bir yerimiz var. Orada da 350 kadar öğrenciyle ilgileniyoruz. Bu derneğin yönetiminde tamamen gençler var. 18–20 yaşlarında gençler yönetiyor. Mahalli bir dernek. Yönetimi ve kararları kendileri alıyorlar. Biz onlara destek oluyoruz.

YAZ OKULUNA TALEP ÇOK OLUYOR

Orada ağırlıklı olarak ne tür faaliyetler yapılıyor?

Meselâ yaz okulu programlarımız oluyor. Yaz okulunda öğleden önce Kur’an ve dini bilgilerin kazandırılmasına yönelik programlar oluyor. Öğleden sonra sportif etkinlikler. Havuza götürüyoruz. Halı saha maçları düzenleniyor. Muhtelif sportif etkinlikler.

Yaz okuluna kaç öğrenci katılıyor?

Üç yüzün üzerinde. Geçtiğimiz sene 309’du daha önceki sene 310’du.

Geceleri yatılı kalıyorlar mı?

Hayır… Her mahalleye servis var. Servisle sabah evlerinden alıyoruz ve akşamları evlerine bırakıyoruz.  Çok yoğun talep oluyor. Herkesi alamıyoruz. Dediğim gibi 310 kadar öğrenciyi alabiliyoruz

Peki yoğun talepler arasından nasıl seçiyorsunuz. Elemeyi nasıl yapıyorsunuz?

Seçme eleme yapmıyoruz. Kontenjan doluncaya kadar kim erken başvurup kayıt yaptırırsa onlar katılabiliyor.

HAFIZLAR ASİSTAN EĞİTİCİ OLUYORLAR

Gruplandırmalarınız nasıl, kaçar kişilik?

Gruplarımız 16’şar kişilik. Her grubun bir öğretmeni ve bir yardımcısı oluyor. Yardımcılar genelde hafızlardan belirleniyor. Çünkü Kur’an öğreniminde onlar yardımcı oluyorlar. Çocuklar evde çalışmadan geliyorlar. Hafızlar onlarla bire bir ilgileniyor.

Süre ne kadar?

Beş hafta sürüyor yaz okulu programımız. Bu sürede Kur’an’a ilk başlayan her çocuk Kur’an okumayı öğreniyor. Başarı oranı yüzde 98 gibi oluyor. Üçyüz çocuktan belki bir ikisi tamamlayamıyor ama sona yaklaşıyor. Kur’an’a geçenler en az 5–6 sayfa kadar okumaya geçmiş oluyor. Sene içinde arzu edenleri Kur’an okumalarını geliştirmek amacıyla hafta sonları destek programları olarak 8 ay boyunca devam ediyorlar.

Her sene Mayıs ayında sene içi programlar tamamlanıyor. Hemen ardından yaz okulu programlarının hazırlıkları başlıyor.

Bu programların gerekleri, maddi sorumlulukları nasıl karşılanıyor? Vakıf imkânlarıyla mı?

Önce bir maliyet hesabı çıkarıyoruz. Bir kısmını vakıf, bir kısmını öğrenciler kendileri karşılıyorlar. Konya’da havuzların ücretleri ciddi bir boyutta maliyet karşımıza çıkarıyor. Meselâ geçen sene yaz okulu programının maliyeti 12o bin lira civarında oldu. Bunun üçte ikisini veliler karşılıyor. Geri kalanını biz vakıf olarak karşıladık.

HERKESİN YAPMADIĞI ORİJİNAL SOSYAL FAALİYETLER DÜZENLİYORUZ

Başka ne tür faaliyetler yapılıyor?

Hanımlara yönelik faaliyetlerimiz var. Vakıf binamızın bir bölümü hanımlara ayrılmıştır.

Burada haftalık eğitim seminer programları yapılıyor. Bura ile beraber Konya’da dört ayrı mahalde yerimiz var. Oralarda aynı programlar yapılıyor. Ayda bir vakıf binamızda müşterek program yapılıyor. Genel olarak akademisyen, ilahiyatçı ve eğitimci hocalarımız veriyor seminerleri. Konferanslar düzenliyoruz. Bu konferansları ilçelerde de yapıyoruz.

KUR’AN’DA DİRİLİŞ KONFERANSI DÜZENLEDİK

Meselâ; Kur’anda diriliş programları düzenledik. Namazda Diriliş programlarız. Çok büyük ilgi gördü. Biz konferans konularında, diğer vakıf ve sivil toplum kuruluşlarının yapmadığı, gündemde olmayan ama gündeme gelmesini düşündüğümüz konularda program yapmaya özen gösteriyoruz. Kur’anda diriliş programında “Kur’an’da Diriliş ve Okuma Seferberliği” programı öncesi ağabeyimizin birisi 5 bin adet Kur’an meâli bastırdı ve programdan önce herkese dağıtıldı. Konuşmacı Ahmet Bulut hoca programın tam ortasında herkese bir yeri açtı ve aynı anda okunmasını söyledi. Herkesten bir yıl içinde Kur’an meâlinin okunması için söz aldı. Salonda 2 bin 500 kişi vardı. Daha sonra Ali Rıza Demircan hocamızı çağırdık. “Hazret-i Peygamber’in (asm) Hayatı Kur’an’dı” konulu bir konferans oldu. Hocamızın bu konferansı vesilesi ile ayrıca televizyonlarda programlara çıkardık. Özel okullarda aynı konferanslar yapıldı. Yine bizim bu vakıf binasında hanımlar için ayrıca bir program yaptık.

80 STK’NIN BİR ARAYA GELMESİNE KOORDİNATÖRLÜK YAPTIK

Diğer sivil toplum kuruluşları ile ilgili ortak çalışmalarınız oluyor mu?

Konya’da ilk defa 80 sivil toplum kuruluşu bir konfederasyon olarak organize oldu. Buranın koordinatörlüğünde oldu. Her meslek grubundan Sivil Toplum Kuruluşu var içinde.