OECD geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınladı. Türkiye dahil 23 ülkenin katılımıyla hazırlanan raporda en eğitimli öğretmenler Slovakya ve Polonya’dan çıktı. Yüksek düzeyde eğitimli öğretmen oranı Slovakya’da yüzde 96, Polonya’da yüzde 94 iken, Türkiye’de yüksek lisans mezunu öğretmen oranı yüzde 7 oldu.
 
Avrupa Komisyonu tarafından desteklenerek, Türkiye dahil 23 ülkenin katılımıyla Ekonomik İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan TALIS’in Türkiye Ulusal Raporu’nda ilginç sonuçlar var. TALIS araştırmasının verileri anket yoluyla 2007 yılında toplanmaya başlandı ve anket Türkiye’de 2008’de uygulandı.
 
Öğretmenlerin dörtte üçü 40 yaş altında
Araştırma süresince Türkiye’den 200 okul müdürüne ve her okuldan 20 öğretmene anketler uygulandı. Öğretmenlerin çalışma şartları, mesleki performansları ve okul yönetimiyle ilişkileriyle ilgili kapsamlı bilgiler bulunan raporda, öğretmen, müdür ve okulların özelliklerine, mesleki gelişim, öğretim uygulamaları gibi konulara da yer verildi.
 
 
İşte ilginç sonuçlar:
-Genç öğretmenlerimiz var. Dörtte üçü 40 yaşın altında.
 
-Her 24 öğrenciye bir öğretmen, her 25 öğretmene bir pedagojik destek personeli ve her 10 öğretmene bir yönetici düşüyor.
 
-Yöneticilerin yüzde 78.5’i, öğretmenlerin ise yüzde 26.9’u 40 yaşın üzerinde. Yöneticilerin yüzde 91.1’i, öğretmenlerin ise yüzde 45’i erkek.
 
-Okul müdürlerinin sadece yüzde 8.9’u kadın. Bu oran TALIS ülkelerinde yüzde 44.6.
 
-Yüksek düzeyde eğitimli öğretmen oranı Avusturya’da yüzde 59, Belçika’da yüzde 84, Polonya’da yüzde 94, Slovakya’da yüzde 96. Türkiye’deki öğretmenlerin ise yaklaşık yüzde 7’si yüksek lisans mezunu.
 
-Türkiye’de öğretmenler ortalama 12 gün mesleki gelişim etkinliğine katıldı. Mesleki gelişim etkinliklerinin yüzde 72’isini konferanslar/seminerler, yüzde 64’ünü ise çalıştaylar oluşturuyor.
 
Ancak, öğretmenlerin yüzde 75’i bu etkinliklerin mesleki gelişimleri üzerinde çok etkili olmadığını belirtiyor.
 
-Öğretmenlerin yüzde 55’i ise daha fazla mesleki gelişim etkinliğine katılmak istemiyor.
 
-Öğretmenlerin yüzde 85’i işlerinden doyum elde ediyor ve çoğu öz yeterlik konusunda kendilerini yeterli görüyor.
 
-Öğretmenlerin yüzde 68’i öğrencilerle iyi geçindiklerini ve öğrencilerin düşünceleriyle ilgilendiklerini ve öğrencilerin mutlu ve ortalama yetenek düzeyinde olduklarını söylüyor.
 
Okul analizleri yapılıyor
 
Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü önemli bir porjeye imza atmış. 2006 yılından itibaren ilde bulunan okulların SBS ve ÖSS analizleri yapılıyor. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Birimi son olarak da ÖSYM’den 2009 yılının tüm ÖSS datalarını alıp, ayrıntılı bir analiz yayımladı. Bu analizi de tüm İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne gönderdi.
 
 
Yıllardır okullarla ilgili bu tür detaylara ulaşılamıyor. Ya okullar ya yöneticiler bu dataları saklıyor. Bana kalırsa bu datalar oluşturulmuyor bile. Aslında her okulun bir analiz raporu olmalı. Öğrencilerinin her konudaki başarılarını içeren döküman halka da açıklanmalı. Hangi okulun daha başarılı olduğu, öğrenciye verilmeli. Eğitime önem verdiği görülmeli ve okul yöneticilerinin çabaları desteklenmeli.
 
 
Ne diyelim darısı diğer illerin başına. Ben, araştırmacı yönüyle tanıdığım İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız’ın da bu çalışmayı yapmasını bekliyorum. Ne de olsa İstanbul Türkiye’nin aynası.

Hürriyet İK