Ehl-i dünyaya karşı galibiyetin iki şartlı formülü

Ehl-i dünyaya karşı galibiyetin iki şartlı formülü

Risale Akademi Kastamonu Lahikası Müzakereleri kapsamında Eğitimci-Yazar Ali Irmak 96. ve 97. mektupların satır aralarına girdi.

Risale Haber - Haber Merkezi

Mektupların Risale-i Nur hizmetinde bulunan ve günün şartlarında Risale-i Nur'ları el ile çoğaltan talebelerin ihlas ve gayretinden bahsettiğinin altını çizen Irmak, özellikle 97. mektubun "ehl-i dünyayı mağlup etmenin" formülünü ortaya koyduğunu söyledi.

Ali Irmak'ın "Galibiyetin Formülü: İhlâs ve Metanet" başlıklı incelemesinden bir kısım şöyle:

97. Mektupta ihlâs ve metanetin gücü anlatılır. Bu mektup Bediüzzaman’ın “yarım maddi, yarım manevi endişe hastalığına” ilaç olur. Bediüzzaman, mektubunda talebelerinin sahip oldukları özelliklerini ön plan çıkarır. Bu özelliklerin ehl-i dünyayı mağlup ettiğini “Evet, azim ve sebâtınız ve ihlâs ve ciddiyetiniz, ehl-i dünyayı mağlûp etmiş ve ediyor. Yoksa bir tek Tesettür Risalesiyle yüz yirmi adamı tevkif edenleri, yüz otuz risaleyle bir tek adamı tevkif edemediklerinin sebebi, ihlâsınız ve metanetinizdir, hükmediyor.” şeklinde dile getirir.

Aslında bu özellikler ehl-i dünyayı mağlup etmenin formülünü ortaya koymaktadır. İhlâs ve metanet (sağlamlılık, kararlılık) birbirini tamamlayan iki önemli özelliktir. Bu özellikler ahireti unutan, dünyaya sarılan ehl-i dünyaya karşı galibiyetin anahtarlarıdır. Müslümanların dünyevileşmesinin özünde en büyük engeldir. Burada maddi kuvvetten bahsedilmemesi de manidardır. “Maddi açıdan zenginleşin ve ehl-i dünyaya galip gelin!” denmemiştir.

Bediüzzaman mektubuna “Tâhirî’nin, Hizbü’l-Ekber ve Virdü’l-Âzamın tab için İstanbul’a gitmesini bütün ruhumuzla onu tebrik ve muvaffakiyetine dua ediyoruz.” diye devam eder. O zamanlarda İstanbul’da da adreslerini bilmediği talebelerin hizmetlerde bulunduğuna vurgu yapar. Bediüzzaman kendisini ziyarete gelip göremeden giden bir vaize yazılan bir mektubun ulaştırılması için bir suretini talebelerine gönderir. Bediüzzaman mektubunda vaize hitaben, “İstanbul’a uğrayan Risale-i Nur şakirtleri senin gayret ve ciddiyetini ve tesirli vaazını bize haber verdiler. Senin gibi metin ve hâlis bir zâtı, Risale-i Nur dairesinde görmek arzu ediyorlar. Ben de onlar gibi cidden seni Risale-i Nur dairesinde görmek istiyorum.” ifadeleriyle vaiz hakkındaki düşüncelerini ifade eder. Bu ifadelerde vaizin iki özelliği ortaya konulmaktadır. İhlas ve metanet. Bediüzzaman bu iki özellik kimde varsa, onu Risale-i Nur dairesinde görmek istemektedir. Bu iki özellik dairenin içine girmek için şarttır. Bu iki şartı getiremeyenlerin hizmet etmeleri beklenemez.

...

Sonuç olarak; ehl-i dünyaya karşı galibiyetin anahtarı ihlâs ve metanettedir. Bu İhlâs ve metanet Risale-i Nur dairesinde başarı sağlayacaktır. Çünkü zaman fertlerin zamanı değil, fertlerin oluşturacağı cemaatlerin zamanıdır.

Çıkarılacak sonuçları maddeleştirecek olursak.
· İhlâs ve metanet ehl-i dünyaya galibiyet için kullanılacak çok güçlü bir formüldür.
· İhlâs ve metanet formülünün cemaat olarak kullanılırsa fayda sağlamaktadır. Tek başına kullanmak oldukça güçtür.
· Zaman cemaat zamanıdır. Çünkü ehl-i dalalet cemaat halinde saldırmaktadır. Onlar da aynı formülü kullanmaktadırlar.
· Formülü kullanmanın birinci önceliği buz parçası hükmünde olan enaniyeti cemaat havuzunda eritmektir.

Makalenin tamamını okumak için TIKLAYINIZ

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.