Dünya kadınları Cennete girdikten sonra güzellikte hurilerin derecelerine çıkacak

Dünya kadınları Cennete girdikten sonra güzellikte hurilerin derecelerine çıkacak

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

﴾ وَلَهُمْ فِيهَۤا اَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ 1 ﴿ Bu cümle اَنَّ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِى ...الخ 2 cümlesine atıftır. Atfın tarafeyni arasında lâzım olan münasebetin iktizasınca, takdir-i kelâm şöyle olsa gerektir: "Onlar, kendi cisimleri için bir meskene muhtaç oldukları gibi, kadınları için de bir meskene muhtaçtırlar."

لَهُمْ kelimesi ihtisası ifade ettiği cihetle, o ezvacın, onların mülkü ve onlara mahsus olduklarına delâlet ettiği gibi, dünya kadınlarından başka حُورٌ عِينٌ 3 ile tâbir edilen bir kısım kadınlar da onlar için yaratılmış olduğunu îmaen gösteriyor.

فِيهَا Cennet, o kadınlara zarf ve mesken olduğundan anlaşılır ki, o kadınlar, o yüksek Cennete lâyıktırlar ve aynı zamanda Cennet derecelerinin yüksekliği nisbetinde onların hüsünleri de yükseliyor.

Ve keza, Cennetin de onlarla müzeyyen olduğuna gizli bir ima vardır.

مُطَهَّرَةٌ 4 tef'îl bâbından ism-i mef'ul olduğundan, her halde tathir edici bir fâil vardır. O fail de, ancak yed-i kudrettir. Binaenaleyh, yed-i kudretin tathir ve tenzih ettiği kadınların tavsifleri kabil değildir.

Ve keza, مُطَهَّرَةٌ kelimesi müteaddî olduğuna nazaran, o kadınların taharetleri kendilerinden olmayıp, başkasından onlara sirayet etmiş olduğu anlaşılır. Binaenaleyh, dünya kadınları da Cennete girdikten sonra, bir tetahhur ve tasfiye ve tasaykul ameliyatıyla, güzellikte hurilerin derecelerine çıkacaklarına delâlet eder.

﴾ وَهُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿ Yani, "Onlar da, ezvacları da, Cennet de, Cennetin lezaizi de hep ebedîdirler."

Dipnot-1: Onlar için orada tertemiz eşler vardır.
Dipnot-2: Onlar için altında nehirler akan cennetler vardır.
Dipnot-3: Güzel gözlü (ceylan gözlü) kadınlar.
Dipnot-4: Tertemiz.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz