Bachelet, Cenevre'de düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyinin 46'ncı oturumunda yaptığı konuşmada, Hong Kong'da 600'den fazla kişinin protestolara katılmaktan soruşturulduğunu dile getirdi.

Keyfi gözaltılar ve zorla çalıştırmalar da dahil olmak üzere Çin yönetiminin Sincan'daki (Doğu Türkistan) insan hakları ihlalleriyle ilgili raporların bağımsız bir şekilde değerlendirilmeye ihtiyacı olduğunu ifade eden Bachelet, "Kamuya açık olan bilgiler, insan hakları durumunun bağımsız ve kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor." diye konuştu.

Pekin'le (Doğu Türkistan dahil) Çin ziyaretine yönelik görüşmelere ilişkin bilgi veren Michelle Bachelet, "Devam eden diyaloğumuz sayesinde Çin ziyaretim için karşılıklı olarak kabul edilebilir parametreler bulacağımıza eminim." ifadesini kullandı.

Çin yönetimi, Doğu Türkistan'da inşa ettiği ve 'yeniden eğitim kampı' olarak adlandırdığı bin 400 civarında toplama kampında üç milyon civarında Uygur ve diğer Türk toplumlarına mensup kişileri zorla alıkoyuyor. Ayrıca kampların ardından buradaki tutsakların Çin'in iç bölgelerindeki çeşitli çalışma kamplarına sevk edildiği ve zorla çalıştırıldıkları uluslararası basında sık sık yer alıyor.

Pekin, Doğu Türkistan meselesinin Çin'in iç işi olduğunu öne sürse de uluslararası kamuoyu, bölgede soykırım yapıldığını dile getiriyor.

Bu bağlamda aralarında ABD, Kanada ve Hollanda'nın da olduğu ülkelerin parlamentoları, Çin'in Doğu Türkistan'daki faaliyetlerini 'soykırım' olarak niteleyen tasarıları resmen kabul etti.

Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD başta olmak üzere birçok ülke, Çin'e çağrıda bulunarak BM yetkilileri ile insan hakları uzmanlarının Doğu Türkistan ve Tibet'e kısıtlama olmaksızın ziyaret yapması için izin vermesini istiyor.

euronews