Divan-ı Harb-i Örfî Haberleri

Bediüzzaman: Meşrutiyetin rûhu, kuvveti, hâkimi, ağası hak'tır, akıl'dır, mârifet'tir, kanun'dur
Bediüzzaman: Meşrutiyetin rûhu, kuvveti, hâkimi, ağası hak'tır, akıl'dır, mârifet'tir, kanun'dur
Bediüzzaman: Bir millet cehâletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder
Bediüzzaman: Bir millet cehâletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder
Bediüzzaman: Vaizlerin nasihatlerinin tesir etmemesinin üç sebebini buldum
Bediüzzaman: Vaizlerin nasihatlerinin tesir etmemesinin üç sebebini buldum
Bediüzzaman: İslâmiyet, kötü ahlâkımızdan darılmış, bizi şikâyet edecek
Bediüzzaman: İslâmiyet, kötü ahlâkımızdan darılmış, bizi şikâyet edecek
Bediüzzaman: Ancak bunlar devleti taşıyabilir, idare ve terbiye edebilir
Bediüzzaman: Ancak bunlar devleti taşıyabilir, idare ve terbiye edebilir
Bediüzzaman: Tedenniyatımız (gerilememiz) ve sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş
Bediüzzaman: Tedenniyatımız (gerilememiz) ve sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş
Bediüzzaman: Asya ve Rumeli tarlası acaba öyle mahsulât verecek mi?
Bediüzzaman: Asya ve Rumeli tarlası acaba öyle mahsulât verecek mi?
Bediüzzaman: Hürriyet meşveret-i şer'iyenin terbiyesine verilse bu millet eski kuvvetini ihyâ edecektir
Bediüzzaman: Hürriyet meşveret-i şer'iyenin terbiyesine verilse bu millet eski kuvvetini ihyâ edecektir
Bediüzzaman: Medeniyette Japonlara iktida (uymak) bize lâzımdır
Bediüzzaman: Medeniyette Japonlara iktida (uymak) bize lâzımdır
Bediüzzaman: Onlar öküz arabasına binmişler, yola gitmişler, biz balona bineceğiz, geçeceğiz
Bediüzzaman: Onlar öküz arabasına binmişler, yola gitmişler, biz balona bineceğiz, geçeceğiz
Bediüzzaman: Yâ Rab! Ne saadetli bir kıyamet ve ne güzel bir haşir
Bediüzzaman: Yâ Rab! Ne saadetli bir kıyamet ve ne güzel bir haşir
Bediüzzaman: Sen olmasaydın, ben ve umum millet, zindan-ı esarette kalacaktık
Bediüzzaman: Sen olmasaydın, ben ve umum millet, zindan-ı esarette kalacaktık
Bediüzzaman: Yaşasın Kur'ân'ın Kanun-u Esasîleri!
Bediüzzaman: Yaşasın Kur'ân'ın Kanun-u Esasîleri!
Bediüzzaman: Bu ittihadın husumeti, cehalet, zaruret ve nifakadır
Bediüzzaman: Bu ittihadın husumeti, cehalet, zaruret ve nifakadır
Bediüzzaman: 'Neme lâzım, başkası düşünsün' istibdadın yadigârıdır
Bediüzzaman: 'Neme lâzım, başkası düşünsün' istibdadın yadigârıdır
Bediüzzaman: Gazeteciler iki kıyas-ı fâsidle milleti bataklığa düşürtmüştür
Bediüzzaman: Gazeteciler iki kıyas-ı fâsidle milleti bataklığa düşürtmüştür
Bediüzzaman: Yaşasın Şeriat-ı Ahmedî aleyhissalâtü vesselâm
Bediüzzaman: Yaşasın Şeriat-ı Ahmedî aleyhissalâtü vesselâm
Bediüzzaman: Kuvveti aklın imdadına ve hissiyatı efkârın arkasına gönderiniz
Bediüzzaman: Kuvveti aklın imdadına ve hissiyatı efkârın arkasına gönderiniz
Bediüzzaman: Fen, sanat silâhıyla cehalet ve fakra hücum ediniz
Bediüzzaman: Fen, sanat silâhıyla cehalet ve fakra hücum ediniz
Bediüzzaman: Beş yüz senedir yattığınız yeter artık uyanınız, sabahtır
Bediüzzaman: Beş yüz senedir yattığınız yeter artık uyanınız, sabahtır
Bediüzzaman: Medeniyetten istifam, sizi düşündürecek
Bediüzzaman: Medeniyetten istifam, sizi düşündürecek
Bediüzzaman: Mâsumların 'ay', 'vay' ve 'ah'ları rahmetli bir bulut teşkil edecektir
Bediüzzaman: Mâsumların 'ay', 'vay' ve 'ah'ları rahmetli bir bulut teşkil edecektir
Bediüzzaman: Millet uyanmış, mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir
Bediüzzaman: Millet uyanmış, mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir
Bediüzzaman: Kuvvet kanunda olmalı, yoksa istibdat münkasım olmuş olur
Bediüzzaman: Kuvvet kanunda olmalı, yoksa istibdat münkasım olmuş olur
Bediüzzaman: Terakkimiz, ancak milliyetimiz olan İslâmiyetin terakkisiyledir
Bediüzzaman: Terakkimiz, ancak milliyetimiz olan İslâmiyetin terakkisiyledir
Bediüzzaman: Dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan olanlar
Bediüzzaman: Dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan olanlar
Bediüzzaman: Mert olmayayım, eğer ölmeye gülmekle gitmezsem!
Bediüzzaman: Mert olmayayım, eğer ölmeye gülmekle gitmezsem!
Bediüzzaman: Gerçek hile, hileleri terk etmektedir
Bediüzzaman: Gerçek hile, hileleri terk etmektedir
Bediüzzaman: Sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref-i imtiyaz lâzım
Bediüzzaman: Sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref-i imtiyaz lâzım
Bediüzzaman: Bir büyük padişaha nasihat ettim demek yarı cinayet ettim
Bediüzzaman: Bir büyük padişaha nasihat ettim demek yarı cinayet ettim
Bediüzzaman: Dünyevî bir saadetimiz fünun-u cedide-i medeniye ile olacak
Bediüzzaman: Dünyevî bir saadetimiz fünun-u cedide-i medeniye ile olacak
Bediüzzaman: Gayet müessir nutuklarla sekiz tabur askeri itaate getirdim
Bediüzzaman: Gayet müessir nutuklarla sekiz tabur askeri itaate getirdim
Bediüzzaman: Anladım iş fena, itaat muhtel, nasihat tesirsizdir
Bediüzzaman: Anladım iş fena, itaat muhtel, nasihat tesirsizdir
Bediüzzaman: İşittim ki, askerler bazı cemiyetlere intisap ediyorlar
Bediüzzaman: İşittim ki, askerler bazı cemiyetlere intisap ediyorlar
Bediüzzaman: Dahil olduğum ittihad-ı Muhammedînin (asm) tarifi budur
Bediüzzaman: Dahil olduğum ittihad-ı Muhammedînin (asm) tarifi budur
Bediüzzaman: Medenîlerin entrikalarını bildiğim halde işlerine karıştım
Bediüzzaman: Medenîlerin entrikalarını bildiğim halde işlerine karıştım
Bediüzzaman: Gazeteler iki kıyas-ı fâsid cihetiyle ahlâk-ı İslâmiyeyi sarstılar
Bediüzzaman: Gazeteler iki kıyas-ı fâsid cihetiyle ahlâk-ı İslâmiyeyi sarstılar
Bediüzzaman: Adalet namazında kıbleniz dört mezhep olsun
Bediüzzaman: Adalet namazında kıbleniz dört mezhep olsun
Bediüzzaman: Peygambere tâbi olmayıp zulmedenler, padişah da olsalar haydutturlar
Bediüzzaman: Peygambere tâbi olmayıp zulmedenler, padişah da olsalar haydutturlar
Bediüzzaman: Şeriat âleme gelmiş, ta istibdadı ve zâlimâne tahakkümü mahvetsin
Bediüzzaman: Şeriat âleme gelmiş, ta istibdadı ve zâlimâne tahakkümü mahvetsin
Bediüzzaman: İstibdattan herkesten ziyade biz zarardîdeyiz
Bediüzzaman: İstibdattan herkesten ziyade biz zarardîdeyiz
Bediüzzaman: Siyaseti dinsizliğe âlet yapanlar, kabahatini setr için başkasını irtica ile itham eder
Bediüzzaman: Siyaseti dinsizliğe âlet yapanlar, kabahatini setr için başkasını irtica ile itham eder
Bediüzzaman: Şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir
Bediüzzaman: Şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir
Bediüzzaman: Ben talebeyim, onun için herşeyi mizan-ı şeriatla muvazene ediyorum
Bediüzzaman: Ben talebeyim, onun için herşeyi mizan-ı şeriatla muvazene ediyorum
Divan-ı Harb-i Örfî'yi şimdi bu asra daha muvafık gördük
Divan-ı Harb-i Örfî'yi şimdi bu asra daha muvafık gördük
Bediüzzaman: Vaizleri dinledim nasihatleri tesir etmedi bunun üç sebebi var
Bediüzzaman: Vaizleri dinledim nasihatleri tesir etmedi bunun üç sebebi var
Bediüzzaman: Hasta olan İstanbul'un kalbindeki hastalıktır her tarafa sirayet eder
Bediüzzaman: Hasta olan İstanbul'un kalbindeki hastalıktır her tarafa sirayet eder
Bediüzzaman: Noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş
Bediüzzaman: Noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş