Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeofizik Mühendisleri Odası Başkanı Şevket Demirbaş, "Türkiye'de 'deprem bekleniyor' da desek spekülasyon olur, 'beklenmiyor' da desek spekülasyon olur. Bunlara çok fazla itibar edilmemeli." dedi.

Demirbaş, son günlerdeki deprem tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin afet bilincinin çocukluktan başlayarak, tüm halka verilmesi halinde afet sonrası gelecek her türlü zararın en aza indirileceğini söyledi.

Toplumun deprem tehlikesine karşı her zaman teyakkuz halinde olması gerektiğinin altını çizen Demirbaş, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) afet bilinci oluşturma çalışmalarını başarılı bulduğunu vurguladı.

Donanımlı ve bilinçli yetişen nesillerin, olası afetlerde nasıl hareket edeceğinin farkında olacağını dile getiren Demirbaş, son yıllarda bilinçlenmenin de arttığını söyledi. Buna rağmen bazı kesimlerce deprem konusunda yanlış ifadeler kullanıldığını, halkın yanlış yönlendirildiğini belirten Demirbaş, "Türkiye'de 'deprem bekleniyor' da desek spekülasyon olur, 'beklenmiyor' da desek spekülasyon olur. Bunlara çok fazla itibar edilmemesi gerekir." diye konuştu.

Demirbaş, deprem konusunda belirli bir tarih vermenin doğru olmadığını vurgulayarak, halkın korkutulup galeyana getirilmemesi gerektiğini söyledi.

Son zamanlarda Ege Bölgesi'nde yaşanan artçı şokların da doğal olduğunu kaydeden Demirbaş, "Örneğin, Manisa'da yaşanan depremler, Gediz Havzası içerisindeki bazı segmentlerde kırılmalar meydana gelmesinden kaynaklanıyor. Zaten 'kabuk' dediğimiz kesimde meydana gelen deprem türü bunlar." ifadelerini kullandı.

Bilim adamlarından aldığı bilgiler doğrultusunda, o bölgenin sürekli gözlem altında olduğuna dikkati çeken Demirbaş, Ege Bölgesi'nin 7 şiddetinden büyük depremler üretemeyeceğini, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hattındaki depremlerin daha tehlikeli depremlere yol açabileceğini söyledi.

"Bilimsel ve teknolojik olarak iyi düzeydeyiz"

Nüfusun yoğun olduğu ve sanayisi gelişen metropol illerin olası bir depremde büyük bir risk yaratacağına vurgu yapan Demirbaş, şöyle devam etti:

"Orada hem ekonomimizin can damarı, hem nüfusumuzun, Türkiye nüfusunun büyük bir bölümü yaşıyor. Bu demek değildir ki başka bir bölgeyi ihmal edelim. Doğu Anadolu fay hattındaki gelişmeler çok yakından takip ediliyor.

Birçok yerde deprem izleme istasyonları kuruldu. Saniye saniye sismik hareketliliğimiz takip edilmekte. Bilimsel ve teknolojik olarak da iyi düzeydeyiz. Deprem riski sıfırlanamaz, beklenti mutlaka var. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de konum olarak bir afet ülkesi ve bu afet bilincinin çocukluktan başlayarak, tüm halkımıza bir şekilde verilmesi gerekiyor."

Yapı ve imar yönetmeliklerinin çok iyi hazırlanması ve depreme dayanıklı yapılar inşa edilmesi için teknolojiye uygun dizayn gerektiğine işaret eden Demirbaş, deprem yönetmeliğine yönelik yeni çalışma yapıldığını ancak bina stoku için daha uygun yeni maddeler getirilmesi gerektiğini belirtti.

Demirbaş, "Her insanın sağlıklı yapıda barınma hakkı var. Bunun için öncelikle bu iş zeminden başlar, zemini tanıdıktan sonra uygun binalar inşa etmek gerekiyor." dedi.