Ahmet TAŞGETİREN

Ahmet TAŞGETİREN

Davutoğlu: Bir neslin imtihanı

24 Kasım akşamı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile SETA Vakfı'nın organizasyonunda, yaklaşık 6 saat beraber olduk.

Bir kısım yazar ve sivil toplum temsilcisi ile... Bu sürenin büyük kısmında Bakan konuştu. Kısa bir bölümü ise soru ve değerlendirmelerle geçti.
Bakan, çok açık yürekli değerlendirmeler yaptı. Bu uzun değerlendirmeden düzenli bir makale çıkarmak istemiyorum. Sadece -o da birebir Sayın Bakan'ın ifadeleri olmamak üzere- bazı cümleler aktaracağım. Şunu söyleyebilirim ki bu cümlelerin her birinin altında çok geniş bir açılım mevcut. Tüm sohbeti özetleyecek bir söz nakletmek gerekirse, Bakan'ın "Bu, dış politika meselesinin ötesine geçti, bir neslin imtihanı bu" sözünün altını çizebilirim.
İşte şöyle notlar aldım Davutoğlu'nun gecedeki konuşmasından:
-Tarihi süreci doğru zemine oturtmak lazım.
-Tüm coğrafyada yeni bir devrim süreci yaşanıyor. Eskinin tasfiyesi, yeninin inşası...
-Türkiye'nin misyonu: Yüzleşme ve çözüm bulma.
-Sistem arayışında Müslüman azınlıklar konusunu dikkate almalıyız. "İslam dünyası" dediğimiz olgunun üçte biri azınlık Müslümanlar'dan oluşuyor. Mesela Hindistan'da nasıl bir sistem kurulmasından yanayız? Köktendinci Hindu ya da Katolik yönetimi mi seküler yönetimler mi?

Önümüzdeki talep yığını

-Türkiye'nin önünde müthiş bir talep yığını var.
-Problemler ne tek bir hükümetin ne de kişi veya cemaatin altından kalkabileceği gibi değil.
-İki temel ilke:
1. Değişimin yanında yer almak.
2. Türkiye'de savunduğumuz ilkeleri diğer ülkelerde de savunmak.
-Arap gençliği ayağa kalktı ve o gençliğe saygı duymalıyız.
-Mümkün olan en az kanın dökülmesi için çaba göstereceğiz.
-Bu hareketler en büyük gücünü doğallığından alıyor.
-Eğer tarihin akışını doğru okuduğumuza inanıyorsak, politikamızda musır olmalıyız.
-Yaşadığımız sancılı bir normalleşme sürecidir.
-Gelecek gecikti.
-Bütün bu değişimin omurgası Mısır'dır.
-En zor sınav ise Suriye'dedir. 9 yılda 62 kere gitmişim Suriye'ye...
-Başbakan "Biz yeni Kerbela'lara izin vermeyiz" dedi. İran'ın da "Biz yeni Hama'lara izin vermeyiz" demesi lazım.

Kazımiye-Azamiye

-İran Dışişleri Bakanı'na, "Irak'ta önce Kazımiye, ardından Azamiye camiine gidelim birlikte" dedim.
-İslam dünyasındaki en önemli arayış, başarı hikâyesi.
-Toplumu dönüştürecek olan sivil toplumdur. Siyasi kadronun yapacağı şey özgürlük alanı açmaktır.
-Eğer bütün ülkelerde serbest seçimle yönetimin belirlenmesi mümkün olursa, "Halk hayırda birleşir" yaklaşımı gereği doğruya varılır. Bu sistem bir kere dönüşürse işler yoluna girer.
-İslam coğrafyasında 4 ilke önemli:
1. En üst düzeyde siyasi diyalog.
2. Karşılıklı ekonomik bağımlılık.
3. Çok kültürlülük. Çok dinli, çok etnisiteli bir yapı.
4. Bu zemin üzerinde bir güvenlik düzenlemesi.
-Ülke yönetiminde eğer talimatlar net ise bütün birimler buna uyarlar.
-Kudretli devlet imajı toplumun ve yönetimin her kesiminde bir özgüven oluşturuyor. Bu da herkesi memnun ediyor.
-Hacca gittim. Biraz içimi dinlemek istedim. Tavaf sırasında koluma yapışıp gözyaşları içinde Suriye için bir şeyler yapılmasını isteyenler oldu. Suriye yönetiminden razı olan bir tek kişiye rastlamadım.
Gecenin 03.00'ünde bitti toplantı. Bakan, sabah 08.30'da İtalya Dışişleri Bakanı ile görüşecekti. Bizden ayrılırken sohbete başladığı sıradaki kadar diri idi. Dedi ki tebessümle: "Bünyeme dayanacaksın diyorum, o da söz dinliyor." Ne diyelim, Allah güç kuvvet versin, nazardan saklasın.

Bugün

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.