CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, Said Nursi ile Necip Fazıl'ın farkını anlatıyor
CHP Genel Başkanı Altan Öymen, tedavi gördüğü hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle dün hayatını kaybetti
93 yaşında ölen Altan Öymen için 21 Temmuz Pazartesi günü saat 13.00'te Meclis'te, saat 15.00'te ise CHP Genel Merkezi önünde tören düzenleneceği, 22 Temmuz Salı günü Teşvikiye Camisi'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedileceği kaydedildi.
Uzun yıllar Akşam, Cumhuriyet, Günaydın, Milliyet ve Radikal gibi gazetelerde yazan Öymen, 1999 yılında CHP genel başkanlığa seçilmişti.
SAİD-İ NURSİ'NİN ÇOK SAYIDA TALEBESİ VE İZLEYİCİSİ VAR
Altan Öymen, anılarını yazdığı "Öfkeli Yıllar" kitabında Said Nursi hakkında da yazmıştı. Öymen, Said Nursi'nin "kendi hedefine doğru derinden derine ilerleyen bir İslamcı 'din adamı' görüntüsünde" olduğunu yazmıştı.
İlgili bölüm şöyle:
"Necip Fazıl'ın, çıkardığı Büyükdoğu'da, hem eserlerinden alıntılar yaparak, hem de hayatını anlatarak öne çıkardığı isimlerden biri, Said-i Nursi'ydi. "Nurculuk" akımının kurucusuydu. Çok sayıda talebesi ve izleyicisi vardı. Hayranları gibi Büyükdoğu dergisi de onu saygıyla anıyordu. Büyükdoğu, onun ağzından "fıkra"lar naklediyor, örtünmenin önemine işaret eden görüşlerini ve Atatürk'e karşı sözlerini yayımlıyordu.
MENDERES, SAİD NURSİ'NİN ATATÜRK ELEŞTİRİLERİNİ GÖRMEZLİKTEN GELDİ
"Bu alıntılar (hele Atatürk'le ilgili olanlar), Büyükdoğu'nun diğer bazı yayınları gibi, iktidarın bir bölümünü (en başta Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı) rahatsız edici yayınlardı. Fakat Menderes hükümeti bunları görmezlikten gelmeyi tercih ediyordu.
"Çünkü ortada -hele Said-i Nursi açısından- önemli bir gerçek vardı: Said-i Nursi kendi yandaşlarına açık açık, DP'nin desteklenmesini telkin ediyordu. O destek -yıllar önce söylenmiş sözler yüzünden- feda edilemezdi. Özellikle Said-i Nursi konusunda dikkatli bir tutum izleyen Menderes hükümeti, Büyükdoğu'nun yayınlarına karşı da benzeri bir tutum izlemek eğilimindeydi.
NURSİ, HEDEFİNE DERİNDEN DERİNE İLERLEDİ
"Ama Necip Fazıl, Said-i Nursi'ye göre, çok daha hareketli haldeydi. Nursi, kendi hedefine doğru derinden derine ilerleyen bir İslamcı 'din adamı' görüntüsündeydi. Necip Fazıl ise aceleci bir 'İslamcı politikacı'ydı. Polemikçiydi ve zaman zaman çok saldırgan olabiliyordu.

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.