Cenâb-ı Hak, ibadeti teklif etti, nübüvveti ispat etti

Cenâb-ı Hak, ibadeti teklif etti, nübüvveti ispat etti

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Bu âyetin cümleleri arasındaki rabıtaları gördük. Şimdi, cümlelerinin işgal ettikleri yerler ile münasebetlerine bakacağız.

Evet, ﴾ وَبَشِّرِ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ 1 ﴿ Bu cümlenin, bu mevki ile münasebeti:

Evet, Cenâb-ı Hak, ibadeti teklif etti ve nübüvveti ispat etti ve Peygamberimizi (a.s.m.) tebliğ-i umura memur yaptı.

Ve dünyevî bazı lezzetlere cevaz vermeyen ve meşakkatleri tazammun eden ibadete mü'minlerin imtisallerini temin etmek için, mü'minlere vaad buyrulan tebşirleri tebliğ etmeyi Resul-i Ekreme (a.s.m.) emretti.

Çünkü o Hazret (a.s.m.) inzar ve tahvife (korkutma) memur olduğu gibi, Allah'ın rızasını, lütfunu, kurbiyetini ve saadet-i ebediye gibi tebşiratını da tebliğe memurdur.

Dipnot-1: "İman eden ve iyi işler işleyen mü'minleri müjdele!" Bakara Sûresi, 2:25.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz