Çakmakta olduğunuz ateşin ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz mi?

Çakmakta olduğunuz ateşin ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz mi?

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Vakıa Sûresi 71-76. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

71-Peki söyleyin bana, (dallarını birbirine sürterek) çakmakta olduğunuz ateşi!

72-Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratanlar biz miyiz?

73-Biz onu (o ateşi, Cehennem ateşi için) bir hatırlatma ve çölde yolculuk edenler için bir menfaat kıldık.

74-O hâlde, Azîm (pek yüce olan) Rab­bi­nin ismiyle (سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَظ۪يمِ diyerek) tesbîh et!

75-İşte yıldızların yerlerine yemîn ederim!

76-Ve şübhesiz bu, eğer bilirseniz, gerçekten pek büyük bir yemindir!(*)

(*)“Cenâb-ı Hakk, Kur’ân’da çok şeylere kasem (yemîn) etmiş. Kasemât-ı Kur’âniyede (Kur’ân-ı Kerîm’deki yeminlerde) çok büyük nükteler var, çok sırlar var. Meselâ: (...) * وَالنَّاجْمِ اِذَا هَوٰا [Battığı zaman necm’e (o yıldıza) and olsun!] *فَلآَ اُقْسِمُ بِمَوَاقِعِ النُّجُومِ [Yıldızların yerlerine yemîn ederim!] *وَاَنَّهُ لَقَسَمٌ لَوْ تَعْلَمُونَ عَظ۪يمٌ* [Ve şübhesiz ki bu, eğer bilirseniz, gerçekten pek büyük bir yemindir!] deki kasem, yıldızların sukūtuyla (düşmesiyle) vahye şübhe îrâs etmemek (bulaştırmamak) için cin ve şeytanların gaybî (gizli) haberlerden kesilmelerine alâmet olduğuna işâret etmekle berâber; yıldızları dehşetli azametleriyle (büyüklükleriyle) ve kemâl-i intizâm (mükemmel bir düzen) ile yerlerine yerleştirmek ve seyyârâtları (gezegenleri) hayretengiz (şaşılacak) bir sûrette döndürmekteki azamet-i kudret (Allah’ın kudretinin büyüklüğü) ve kemâl-i hikmeti (mükemmel hikmeti), o kasem ile ihtâr ediyor (hatırlatıyor).” (Mektûbât, 29. Mektûb, 240)