Bugün Ramazan. Ne kadar güzel bir gün! Çok sevinçliyiz, içimiz içimize sığmıyoruz. şükründen âciziz...
Rabbim bu sene de buluşturdu bu rahmet ve bereket ayıyla bizi.

Ramazan'ın ilk gününden bayrama kadar sizinle bu köşede birlikte olacağız. Başta Ramazan ve oruç konuları olmak üzere dini sorularınızın cevaplarını yayınlayacağız.

Bunun için "SIRDAŞ" köşemize bir aylığına ara vereceğiz, Ramazan sonrası tekrar dönmek üzere...

Ramazan her sene bir ay gelir, bizi kendimize getirir, içimizi dışımızı temizler, kalbimizi aydınlatır, ruhumuzu arındırır, yoğun bir ibadet coşkusuyla bizi Allah'a yaklaştırır. Tuttuğumuz oruçla, kıldığımız namazla, okuduğumuz Kur'ân'la kendimizi O'na sevdirmeye çalışırız.

Bütün nimetleri O'ndan bilmekle de gerçek şükrü tadarız. Komutandan "Afiyet olsun" emri gelmeden nasıl askerler önlerindeki yemeğe el uzatamazlarsa, dünyadaki bütün mü'minler de ezanla birlikte "buyurun!" emrini almadan bir yudum su bile içemezler. Bu zevki her gün tadarlar.

***

Ramazan'ın ilk gününde Sevgili Peygamberimiz ayrı bir heyecan duyardı. Bir Ramazan günü şöyle diyordu:

"İşte bereket ayı olan Ramazan geldi!

"Artık Allah'ın rahmeti sizi kuşatır.

"O ayda yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar bağışlanır, dualar kabul olunur.

"Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder.

"Öyleyse kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin.

"Bu ayda asıl şaki olan, Allah'ın rahmetinden nasibini alamayan kimsedir."

***

"Bu ay öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır.

"Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazları meşru kıldı.

"Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.

"Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.

"Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin zorluklarına sabır ve dayanma ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.

"Bu ay yardımlaşma ayıdır, bu ay mü'minlerin rızkını artıracak aydır.

***

Ramazan'ın tadını almak için orucun hakkını vermek önem kazanıyor. Orucu bütün bir bedenle tutmak gerekiyor.

Çünkü insan sadece ağız ve mideden ibaret bir varlık değildir. Onu gerçek anlamda insan yapan özellikleri vardır. Bunlar da oruçtan nasiplerini almalı ki, "mükemmel oruç" tutulmuş olsun.

Mükemmel orucun gerçekleşmesi için gözümüz, kulağımız, kalbimiz, hayal ve beynimizin de oruç tutması, yasak edilen şeylere yanaşmaması gerekir.

Göz bakışlarını kontrol etmeli, kulak kötü sesleri ve sözleri dinlememeli, kalp çirkin şeylere itibar etmemelidir. Hayal manevi şeylerle meşgul olmalı; akıl güzel şeyleri düşünmeli, kâinatı hikmet ve ibretle seyretmelidir.

Dil sadece maddî şeyleri tatmamakla kalmamalı, birer manevî hastalık olan yalan, gıybet, kötü söz, lüzumsuz kelimelerden de uzak durmalıdır.

İşte o zaman insan orucun gerçek zevkini alır, dünyada iken cennet havasını teneffüs eder.
Bugün