Bu âyet küfrün büyük bir musibet olduğunu ilân eder

Bu âyet küfrün büyük bir musibet olduğunu ilân eder

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

S - Kur'ân-ı Kerim, başka makamlarda terhibden sonra tergib de yaptığı halde, burada tergibi terketmiştir. Esbabı nedir?

C - Küfür makamına, ancak terhib ve tahvif münasiptir. Hem de küfür gibi mazarratları def etmek, Cenneti kazanmak gibi menfaatlerin celbinden daha evlâ ve daha tesirlidir. Maahâzâ, buradaki terhib, tergibi de andırıyor. Çünkü, inzar ve adem-i inzarı gören hayal, zıddiyet münasebetiyle, derhal tebşir ve adem-i tebşire intikal eder.

Azizim! Herbir hükmün başka şeylere hizmet eden çok mânâları olduğu ve herbir hükümden takip edilen gizli maksatlar bulunduğu ve bu kelâmın da Hazret-i Muhammed'e (a.s.m.) işaret eden mânâları olduğu gibi, küfrü takbih etmek maksadıyla büyük bir ölçüde tenkiratta bulunmuştur.

Ezcümle, Peygamber aleyhissalâtü vesselâmın görmekte olduğu zahmetlerin tahfifine ve göstermekte olduğu hırs ve şiddetin tehvinine medar olmak için, mânâ-yı harfî kabilinden bazan imalarda bulunmuş ve eski resullerin hallerini nazara alarak, onlara iktida ile tesellî yollarını göstermişse de, bu bir kanun-u fıtrîdir, tahammül ve inkıyad lâzımdır diye lisan-ı hal ile ilân etmiştir.

Bu âyet وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ 1 cümlesine kadar bütün eczasıyla küfrü takbih, ve tenfir ile nehyeder. Ve ehl-i küfrü, tehdit ve tahvifle küfürden terhib eder. Ve keza, bütün kelimatıyla, küfrün büyük bir musibet olmakla beraber, lezzeti yok, elemi var; nimeti yok, nikmeti var diye ilân eder. Ve keza, bütün cümleleriyle küfrün herşeyden zararlı olduğunu tasrih eder.

Evet, onlar iman etmediklerinden ve cevher-i ruhu ifsad ve bütün elemleri içine alan küfür musibetine maruz kaldıklarından لَمْ يُؤْمِنُوا 2 'ya bedel كَفَرُوا 3 tabiriyle işaret edilmiştir. Ve keza لاَيَتْرُكُونَ الْكُفْرَ 4 kelimesine bedel لاَيُؤْمِنُونَ 5 tabiriyle, onların büyük musibete maruz kaldıkları gibi, pırlanta gibi cevher-i imanîyi de kaybettiklerine işarettir.

Ve keza, خَتَمَ اللهُ عَلٰى قُلُوبِهِمْ 6 cümlesiyle, kalb ile vicdan, nur-u iman sayesinde hakaik-i İlâhiyenin tecellîsine mazhar olmakla menba-ı kemâlât, hayattar ve ziyadar oldukları halde; küfrün ihtiyar edilmesiyle zulmetli, ıssız haşarat-ı muzırra yuvasına inkılâp ettikleri için mühürlenmiş, kilitlenmiş ki, o korkunç yuvadaki akreplerden veya yılanlardan içtinap edilmesine işaret edilmiştir.

Dipnot-1: Onlar için çok büyük bir azap vardır. Bakara Sûresi, 2:7.
Dipnot-2: İmân etmediler.
Dipnot-3: Onlar Allah'ı inkâr ettiler.
Dipnot-4: Küfrü terk etmezler.
Dipnot-5: İman etmezler.
Dipnot-6: Allah onların kalpleri üzerine mühür vurmuştur. Bakara Sûresi, 2:7.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz