Bir şeyden çok şeyleri îcad edip çıkartmak ancak herşeyi yaratana mahsustur

Bir şeyden çok şeyleri îcad edip çıkartmak ancak herşeyi yaratana mahsustur

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

BİRİNCİ LEM'A

Bakınız: Herbir masnûun yüzünde öyle bir sikke vardır ki, ancak herşeyi halk eden Hâlıka mahsustur. 

Ve herbir mahlûkun cephesinde öyle bir hâtem vurulmuştur ki, herşeyi yapan Sâniden maada kimsede o hâtem bulunmaz. 

Ve kudretin neşrettiği mektuplarından herbir mektubun âhirinde, taklidi kàbil olamayan öyle bir turra vardır ki, ancak Sultan-ı Ezel ve Ebede hastır. 

O gibi sikkelerden yalnız hayat üzerinde parlayan sikke-i i'câza bakınız ki, hayatla birşeyden pek çok şeyler husule gelir, icad edilir. Ve pek çok şeyler dahi bir şey-i vahide emr-i Rabbâniyle inkılâp ederler. 

Meselâ, su, bir şey-i vahid iken pek çok uzuvlara, cihazlara Allah'ın izniyle menşe olur, icad edilirler. Ve mideye giren pek çok muhtelif yemekler ve meyvelerden Hâlık-ı Teâlâ tek bir cismi icad eder, tek bir cisim husule getirir. 

İşte kalb, akıl, şuur sahibi olan bir adam, bu ciheti düşünürse anlar ki, bir şeyden çok şeyleri îcad edip çıkartmak ve çok şeyleri birşeye tahvil etmek, ancak herşeyi halk eden ve herşeyi yapan Sânia mahsus bir sikkedir.

Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye