Bir Erzurum hikayesi

Erzurum merkeze bağlı Mördülük köyünde atalarım yaşamış. 7-8 dedemin mezarları orada. Babam o mezarlara bizi götürür anlatırdı, mezarlığın sağ tarafında bizim sülale yatardı. 

Dedem Şahan Bey evde iki Ermeni hizmetçi bulundurur onlar tarla, ev işleri muhtelif yerlerde kullanılırlarmış. Aileden biri gibi, birlikte yer birlikte içer, mutlu günleri paylaşır, onlar ölünce köyün hemen dibinde elli altmış mezarlıktan oluşan Ermeni mezarlığına gömülürlermiş.

Bizimkiler de yukarıda götürülürmüş köyün dışında. Hatta anneannem bir hatıra anlatmış annemden dinledim. Bizim Erzurum’da köyde daha çok hamur işi yemekler yapılır, çünkü ağır işlerde çalıştıkları için o yemekler daha verimli olurmuş. Ermeni hizmetçiler yemek beklerken, arkadaşı demiş "ne yemek vardır", diğeri “Ne olacak paşa hanım, ne bilür su börek tatar börek, başka ne olabilir.”

Osmanlı Ermenileri ile hayata ve devletin idaresini paylaşmışız. Osmanlı ermenileri Osmanlıya son derece  bağlıdırlar. İstanbul’da Ermenilerin yönetiminde matbaalar vardır, birçok yazarın kitabı oralarda basılır. Hayatı sabote etmek gibi bir tavırları yok. Osmanlı yönetici sınıfı ile Ermeniler yönetimi paylaşmışlar.

Haydarpaşa Garı ve demiryolları açılırken Fransız Türk konsorsiyomu tarafından yapıldığı için açılışı Fransızlarla Türkler birlikte yapmışlar. Ulaştırma bakanlığı müsteşarı bir Ermeni, kürsüde Fransız yetkili konuşurken Fransızca konuşur, hemen ordan Ermeni müsteşar ona itiraz eder. "Burası Osmanlı ülkesidir, burada Türkçe konuşmanız gerekir” der ve onu ikaz eder.

Köydeki bu ermenilerden biri müslüman olur adı Daştan. Ezem rahmetli Zehre onunla alay eder, "sus ermeni" dermiş. O da anneme “Kız Rüveyda bacı şuna söyle sussun, ben müslüman olmuşam, La ilahe İllallah Muhammed Resululullah." O da "abla rahatsız etme adamı" dermiş.

Erzurum’da Ermeni Türk birlikte yaşaya dursun, Erzurum Ruslar tarafından işgal edilince ermeniler müslümanlara tavırlarını değiştirir. Erzurum’daki camilere doldurur yakarlar müslümanları. Erzurum kurtulunca geri kalan Ermenileri de müslüman ahali öldürür. İşte tarihin kopardığı yaygara bu. 

Sulh zamanında hayatı eşit paylaşırken, savaşta Ruslarla birlik olup ümmet-i Muhammedi yakmışlar. Ya ne yapsaydık onlara pasta mı ikram etseydik? Dün arkamızdan vurdunuz bizi yüzyılların insanlığına böyle büyük mezalimle cevap verdiniz, şimdi cezanızı buldunuz. Bizim tarihimizde durup dururken kimseye saldırılmamıştır. Barış bizim mizacımızdır. Yoksa dokuz yüz yıl devam eden hikayemiz çok kısa sürede yıkılır giderdi. 

İngilizler Hindistan’da ne kadar kaldılar çünkü demokratik davranmadılar. Bir Hintli ancak valinin yanına odasına girdiği anda sürünerek gidermiş, öyle ya bunlar demokrasi şampiyonu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.