Beş vakit namaz: sabah namazı

Değerli Dostlar! “Namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.”[1] Ve Resulü Ekrem’in (a.s.m.) ifadesiyle “Cenab-ı Hak her Müslüman olan erkek ve kadına gece ile gündüzde beş vakit namazı farz kılmıştır.”[2] Bu namazların ilki de Sabah namazıdır. Bu namazı ilk kılanda Hz. Âdem (a.s.) dir. Hz. Âdem (a.s.) “Cennetten indirildiğinde gecenin karanlığından korkmak üzere iken fecir doğdu. Hz. Âdem (a.s.), Allah-ü Teâlâ’ya şükretmek için iki rekât namaz kıldı. Birinci rekâtı gecenin karanlığından kurtulduğu için, ikinci rekâtı gündüzün aydınlığına kavuştuğu için kılmıştır.”[3]

“Evet, her bir namazın vakti, mühim bir inkılâp başı olduğu gibi, azim bir tasarruf-u İlâhînin aynası ve o tasarruf içinde ihsânât-ı külliye-i İlâhiyenin birer mâkesi olduğundan, Kadîr-i  Zülcelâle o vakitlerde daha ziyade tesbih ve tazim ve hadsiz nimetlerinin iki vakit ortasında toplanmış yekûnuna karşı şükür ve hamd demek olan namaza emredilmiştir.”[4] Sabah namazının nasıl bir ınkılab’ın başı olduğunu da Bediüzzaman Said Nursi şu sözlerle açıklamıştır: “Fecir zamanı, tulûa kadar, evvel-i bahar zamanına, hem insanın rahm-ı mâdere düştüğü âvânına, hem semavat ve arzın altı gün hilkatinden birinci gününe benzer ve hatırlatır ve onlardaki şuûnât-ı İlâhiyeyi ihtar eder.”[5] Yine Sabah namazı “Sabah-ı haşri ihtar eder. Evet, şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı ne kadar makul ve lâzım ve kat'i ise, haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kat'iyettedir.”[6]

Sabah namazının faziletleri pek çoktur. Bu konudaki bazı hadisler şu şekildedir: “Güneş doğmadan önce ve güneş batmadan önce namazını kılan kimse asla cehenneme girmez.” “Kim Sabah namazını kılarsa Allah’ın himayesinde olur. Mükâfatını Allah verir.” “Kim sabah namazını kılarak, vazifesini yaparsa, Allah’a karşı ahdini yerine getirmiş ve sorumluluktan kurtulmuş olur. İşte ben böyle vazifesini yapanın savunucusuyum. Hakkını ararım.” “Kim sabah namazını cemaatle kılarsa Allah’ın himayesinde olur. Kim Allah’ın himayesine saldırırsa Allah onu yüzükoyun ateşe atar.” “Sizin yanınıza gece ve gündüz melekler gelirler. Gündüz nöbetçileriyle gece nöbetçileri nöbeti devralmak için ikindi ve sabah namazında bir araya gelirler. Sonra gece nöbetçileri semaya yükselirler. Allah da daha iyi bildiği halde onlara: ‘Siz yanlarından ayrılırken kullarım ne yapıyorlardı?’ der. Melekler: ‘Yanlarına vardığımızda da yanlarından ayrılırken de namaz kılıyorlardı’ derler.”[7]

Resulü Ekrem (a.s.m.) sabah namazının farzının kılınmasına büyük ehemmiyet verdiği gibi sabah namazının iki rekât sünnetinin de kılınmasına da büyük ehemmiyet vermiştir. Bu konuda çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. Bu hadislerden bazıları şunlardır: “Âişe (r.a) den: "Allah Resulü (s.a.v), sabah namazının iki rekât (sünnetine) düşkün olduğu kadar hiçbir (nafile) namaz(ın)a düşkün değildi. Onu hiç bırakmazdı." Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu: “Sabah namazının iki rekât (sünneti) dünya ve içindekilerden daha hayırlıdır." "(Düşman) atlar(ı) sizi kovalasalar bile sakın o iki rekâtı (sabahın sünnetini) bırakmayın.”[8]

Peygamberimiz (s.a.v.) sabah namazının farzından sonra da hemen yatılmayıp zikredilmeye de büyük önem vermiştir. Bu konuda rivayet edilen bazı hadislerde şöyledir: “Usame b. Umeyr (r.a.), Hz. Peygamber’in (a.s.m.) sabah namazının sünnetini kıldıktan sonra şöyle dediğini duymuştur: “Ey Cebrail, Mikail, İsrafil ve Muhammed’in Rabbi! Sana ateşten sığınırım.” Bunun üç kere söyledi.[9] “Allah’a olan dileklerinizi sabah namazında dileyiniz.” “Hz. Hasan (r.a.), Resulü Ekrem’in (a.s.m.) ‘Kim sabah namazını kıldıktan sonra oturup güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikrederse, bu onun için cehenneme karşı bir örtü ve perde olur’ buyurduğunu söyledi.” “Resûlullah (s.a.v.) namazda selâm verdiği zaman Sübhâne Rabbike Rabbi'l-îzzeti amma yasifûne... (Senin güç ve kuvvet sahibi Rabbin, onların yakıştırdıkları vasıflardan münezzeh ve yücedir) ayetini sonuna kadar okurdu.” “Kim her namazın sonunda mağfiret (istiğfar) diler de üç kere Kendisinden başka tanrı bulunmayan Hay ve Kayyım olan Allah 'tan mağfiret diler, ona tövbe ederim derse, savaştan kaçmış olsa bile günahları bağışlanır.”[10]

Değerli dostlar! Sabah namazının fazilet ve hikmetlerinden istifade edebilmemiz için namazı vaktinde kılmalıyız. Resûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki “Şüphesiz Hz. Allah her namaz vaktinde şöyle seslenir: Ey âdemoğlu, (yaptığınız kötülüklerin sebebiyle ) kendiniz için yakmış olduğunuz ateşlerinizi, namaz kılmakla söndürünüz.”[11]

Evet, “Namaz dinin direği”, “ Mü’minin miracı” ve Her hasenat ve kemalatın  menbaıdır. Namazlarımızı Kur’an, sünnet ve Risale-i Nur hakikatleri çerçevesinde huşu ve tefekkürle kılalım ki namazdaki yüksek hakikatler bize de nasip olsun.

Başka bir yazıda buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olun. Selam ve dua ile



[1] . Nisa Suresi: 103

[2] . Ahmed Davudoğlu, Mevkufat Mülteka Tercümesi c. 1, Sağlam Yayınevi, İstanbul 1991, sh. 111

[3] . A. g. e, sh. 112

[4] . Bediüzzaman Said Nursi, Namaz ve Hikmetleri, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul 2004, sh. 60

[5] . A. g. e, sh. 64

[6] . A. g. e, sh. 66

[7] . İmam Hafız El-Münziri, Hadislerle İslam c. 2 (Tergib-Terhib), Çev: A. Muhtar Büyükçınar vd. , Huzur Yayınevi, İstanbul 2003, sh. 429-433

[8] . Rudani, Cem’ul Fevaid c. 2, Çev: Naim Erdoğan, Ocak Yayıncılık, İstanbul 2005, sh. 476

[9] . A. g. e, sh. 483

[10] . İbn Hacer El-Askalani, Metalib’ul Aliye c. 1, Çev: Adem Yerinde, Ocak Yayıncılık, İstanbul 2006, sh. 153-155

[11] . Taberani. İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir, Aydın Yayınevi: 1/678 (darülkitap.com)

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.