Ben gidiyorum, tâ Âlemin Reisi (a.s.m.) gelsin

Ben gidiyorum, tâ Âlemin Reisi (a.s.m.) gelsin

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

YEDİNCİSİ

وَمَثلُهُمْ فِى اْلاِنْجِيلِ كَزَرْعٍ اَخْرَجَ شَطْئَهُ فَاٰزَرَهُ فَاسْتَغْلَظَ فَاسْتَوٰى عَلٰى سُوقِهِ يُعْجِبُ الزُّرَّاعَ لِيَغِيظَ بِهِمُ الْكُفَّارَ 1

fıkrası, iki cihetle ihbar-ı gaybîdir.

BİRİNCİSİ: Nebiyy-i Ümmîye nisbeten gayb hükmünde olan İncil’in Sahabeler hakkındaki ihbarını ihbardır.

Evet, İncil’de, âhirzamanda gelecek Peygamberin (a.s.m.) vasfında
2مَعَهُ قَضِيبٌ مِنْ حَدِيدٍ وَ اُمَّتُهُ كَذَلِكَ gibi âyetler var.

Yani, Hazret-i İsâ (a.s.) gibi kılıçsız değil, belki sahibüsseyf bir Peygamber gelecek, cihada memur olacak ve onun Sahabeleri dahi kılıçlı ve cihada memur olacaklardır.

O kadîb-i hadid sahibi, Reis-i Âlem olacak. Çünkü, İncil’in bir yerinde der: “Ben gidiyorum, tâ Âlemin Reisi (a.s.m.) gelsin.” 3 Yani, Âlemin Reisi geliyor.

Demek oluyor ki: İncil’in bu iki fıkrasından anlaşılıyor ki, Sahabeler çendan mebde’de az ve zayıf görünecekler; fakat çekirdekler gibi neşvünemâ bularak yükselip, kalınlaşıp kuvvetleşerek, küffârın gayzlarını onlara yutkundurup boğduracak vakitte, kılıçlarıyla nev-i beşeri kendilerine musahhar edip, reisleri olan Peygamberin (a.s.m.) ise âleme reis olduğunu ispat edecekler. Aynen şu Sûre-i Feth’in âyetinin meâlini ifade ediyor.

(Lem'alar | Yedinci Lem'a)


Dipnot

1 : “İncil’deki vasıfları ise şöyledir: Onlar filizini çıkarmış, sonra git gide kuvvet bulmuş, kalınlaşmış ve gövdesi üzerinde yükselmiş bir ekine benzer ki, ekincilerin pek hoşuna gider. Allah’ın onları böylece çoğaltıp kuvvetlendirmesi, kâfirleri öfkeye boğmak içindir.” Fetih Sûresi: 48:29. 
2 : “Onun demirden bir asâsı, yani kılıcı olacak ve onunla savaşacak. Ümmeti de onun gibi olacak.” Nebhânî, Hüccetullah ale’l-Âlemîn: 99:114.
3 : Kitâb-ı Mukaddes (Türkçe tercüme), Yeni Ahid, Yuhanna, Bab: 16 Âyet: 7; el-Halebî, es-Sîretü’l-Halebiyye: 1:214.