Bediüzzaman'ın medrese çökmesin önerileri

Bediüzzaman'ın medrese çökmesin önerileri

Said Nursi’nin özellikle Hutbe-i Şamiye ve Münazarat eserleri teşhis ve tedavi yöntemlerini ihtiva etmektedir

Risale Haber-Haber Merkezi

19. yüzyıla gelindiğinde kocaman bir dünya kıtası ile bir devletin geleceğinin tamamen iç içe girdiğini birine olan etkinin diğerini otomatikman etkileyeceğini söylemek herhalde yanlış olmaz. Bunlar Asya kıtası ve Osmanlı Devleti. İkisi de eski güçlerini kaybetmelerine paralel olarak aç sırtlanların iştihanı kabartmakta ve her türlü saldırılarına açık hale gelmişlerdir. Sözde medenileşmiş Avrupa ve ABD’nin sömürgeci yüzünün günümüzde Irak, Filistin, Afganistan, Libya, Mısır… Vs. yerlerde tezahürünü hatıra getirdiğimizde, geçmişte yapılanlar daha iyi tahmin edilebilir.

Osmanlı Devleti ve genelde Asya kıtası ilim ve fende Avrupa karşısında geri kalmışlığının faturasını neredeyse tamamen işgale uğramak suretiyle ağır bir bedelle ödemiştir. Hatta hala ödemeye devam ediyor. Geri kalmışlığımızın, Avrupa’nın bizi ortaçağa hapsederek tutsaklığımızın sebeplerini teşhis eden ve tedavi yöntemlerini gösteren Bediüzzaman Said Nursi’nin özellikle Hutbe-i Şamiye ve Münazarat eserleri teşhis ve tedavi yöntemlerini ihtiva etmektedir.
...
Medreseler çöküş sürecine girerken kendi hallerine bırakılmaları, sonraki süreçte mektep-medrese çatışması ülkedeki eğitim sistemini çok ciddi şekilde çökertmiştir. Eğitim kurumları arasındaki çatışma sonraki dönemde gelişen anayasal sistemler üzerinde gerekli ittifak ve uyuşmaların zeminini olumsuz şekilde etkilemiştir. Bir taraftan meşruti sistemleri savunan, diğer taraftan karşı çıkan sınıflar ve bu sınıfların hiçbir şekilde birbirini anla(ya)maması. Evet, belki Kürtlerin yaşadığı bölgede bu kurumlar (mektep-medrese) arasında şiddetli çatışma yaşanmamış ama çöküş de önlenememiştir. İdari sistemde başvurulan ve özellikle Ermeni olayları sonrası oluşturulan Hamidiye Alayları bölgedeki problemleri çözme değil, daha da kötü hale sokmuştur. Bediüzzaman Said Nursi’nin tabiriyle açlık...

Yazının tamamı için TIKLAYINIZ