Bedîüzzamân'ın hayâtından tesbitler

Risâle-i Nûr Külliyâtında ve Bedîüzzamân Târihçelerinde ülfetten dolayı pek fark etmediğimiz sehivler, halli gereken önemli mes’eleler olarak durmaktadır.

Bedîüzzamân’ın çeşitli hayât safhalarına âid târih farklılıklarının önemli bir kısmı mevcud Belgelerdeki Rûmî târihlerin Mîlâdî’ye çevrilmesinde ortaya çıkmaktadır. Yine; tahkiksizlikten gelen “Sibirya” gibi bilgi yanlışları, “Kiloğrif” gibi baskı hatâları da yarım asrı aşan bir süredir devam ediyor..  

Önemli bir kısmı tashih edilerek, bir kısmı da te’yîden aşağıya çıkarılan tesbitler; Yazar, Araştırmacı ve Yayıncılarımızın tedkiklerine sunulur:

Târih ve mahall-i velâdeti:
 
1- 1295-1293, Hizan kazâsı Nurs karyesi [Dârü’l-Hikmette doldurulan nüfus, eşkâl ve ikàmet bilgilerinin bulunduğu 26 Eylül 1337 (26 Eylül 1921) târihli Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Tezkeresi][1] 
 
2 - “… ya’nî arza bastığın zaman ki, cifirce 1295 Arabî, 93 Rûmî târîhidir ki, târîh-i velâdetine ve Rus Harb-i müdhişine tevâfukla berâber..” [2] 
 
*1295 Hicrî ile 1293 Rûmî ancak Mîlâdî (05 Ocak - 12 Mart)1878'de çakışıyor.
 
Tahsile başlaması:
 
3 – Bedîüzzamân’ın Târihçe-i Hayâtı: 9 yaşında [3]
 
4 -  Bedîüzzamân Saîd Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden Bir Hülâsadır: 10 yaşında [4] 
 
*(9-10) yaşlarında.
 
5 - Hasan Paşa?:
 
[Bedîüzzamân’ın Târihçe-i Hayâtı’nda [3]  “Vanlı Hasan Paşa’nın..”, Büyük Târihçe-i Hayât (BTH)’ta“Hasan Paşa’nın..”  ”dâveti üzerine Van’a gitti”denilirken  [Bedîüzzamân Saîd Kürdî’nin Tercüme-i Hâlinden Bir Hülâsadır’da [4],  “Hasan Paşa” adı hiç geçmemektedir. Van vâlisi İşkodralı Tâhir Paşa’nın selefleri arasında da, halefleri arasında da “Hasan Paşa” bulunmamaktadır. [5]   

*Hasan Paşa’nın vâli olmadığı açık. Kimliği, belirsiz!.
 
6 – Bitlis’ten Van’a gidişi:
 
BTH dâhil önceki Târihçelerde Van’a gidiş târihi belirtilmiyor. Bilinmeyen Taraflariyle Bedîüzzamân Saîd Nûrsî (BTBSN)’de (2006 baskısı)1894, Muhtasar Târihçe-i Hayât (MTH)’ta (1998 baskısı) 1897 olarak verilmiş.

*Belge ibrâz etmiyorlar. Muhtemelen esas aldıkları doğum târihine göre yaşı üzerinden hesaplıyorlar. 1894’ün doğru olma ihtimâli çok zayıf. 1897’nin 1898 olma ihtimâli kuvvetli.
 
7 - İstanbul’a gidişi:
 
Bitlis Vâlisi Tâhir Paşanın Sultan Abdülhamîd'e yazdığı arîzanın târîhi, 03 Teşrînisânî 1323 (16 Kasım 1907). / BTBSN, MTH
 
*1907 sonlarında veyâ 1908 başlarında İstanbul’a gelir.
 
D. H. Örfî’nin 1328 (1910)[*] târihli ikinci tab’ında Nâşir Ahmed Râmiz tarafından yazılan önsözde O’nun gelişi, kendisine gösterilen alâka ve tavır şöyle ifâde ediliyor:   
                  
“323 senesi zarfında idi ki; Kürdistân’ın yalçın, sarp, âhenîn mâverâ-yi şevâhik-ı cibâlinde tulû’ etmiş “Saîd-i Kürdî” isminde nevâdir-i hilkatten ma’dûd bir ateşpâre-i zekânın İstanbul âfâkında rü’yet eylediği haberi etrâfa aksetmiş..”
 
8 - Bitlis müdâfaasında yaralanarak Ruslara esir düşmesi:
 
*19 Şubat 1331(03 Mart 1916)/ BTBSN
 
9 - Esâret safhaları:
 
Ali Aras’ın hâtıralarına göre, yaralı olduğu için Ruslar tarafından 2 ay kadar Bitlis’te tedâvî edilir (BTBSN). Muhammed Feyyaz İbrâhim Hakkıoğlu ise, hâtıra notlarında, esâret yolculuğu sırasında 05 Mart 1332 (18 Mart 1916) akşamı Bedîüzzamân’ı Başhan’da gördüğünü yazmaktadır (MTH).
 
*Muhtemelen Eylül sonlarına kadar da Tiflis’te tedâvî altında tutulur.[**]
 
Buradan Kostroma’ya bağlı Koloğrif’e götürülür. 6 ay kadar kaldıktan sonra Kostroma içlerine en büyük esirler kampına sevkedilir.[***] Burada da 1 yıl kadar kalır. (Süreler takrîbîdir)
 
Bu arada Bolşevik İhtilâlinin sebep olduğu karışıklıklardan istifâde ile firar eder.
 
10 - Vatana dönüş:
 
*Petersburg, Varşova, Viyana, Sofya üzerinden İstanbul’a gelir. / Bedîüzzamân’ın T.Hayâtı (Abdurrahmân) [3]  ve Vatana Avdet Belgesi (BTH, BTBSN, MTH)
 
*Sofya Askerî Ataşeliğinden verilen “Vatana Avdet Belgesi”nin ön yüzünde; “17 Hazîran 1334” târihi görülüyor. / BTH, BTBSN, MTH
 
*Mezkûr Belgenin arka yüzünde “17 Hazîran 1334” ve “17 Juin 1918”  târihlerine ilâveten sağ aşağı taraflarda “18 Hazîran” kaşesi görülmektedir. Bu kaşe İstanbul’a geldiğinde vurulmuş olmalıdır.
 
* Fotoğrafın sağında aşağıdan yukarı doğru Latin harfleri ile atılan “Abdurrahman” şeklindeki imzânın Bedîüzzamân’ın yeğenine mi âid olduğu tesbit edilemedi  .
 
*18 Haziran 1334 (18 Haziran 1918) / Vatana Avdet Belgesi (BTH, BTBSN, MTH)
 
*03 Mart 1916’da esir düştüğü târihten 18 Haziran 1918’de Yurda dönünceye kadar geçen süre: 2 sene, 3 ay, 15 gün.
 
11 - Bedîüzzamân’ın İstanbul’a gelişini haber yapan Tanin Gazetesinin târihi:
 
*16 Ramazan 1336,  25 Haziran 1334 (25 Haziran 1918)
 
12 - Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiyye a'zâlığına ta'yini:
 
*26 Şevvâl 1336, 04 Ağustos 1334 (04 Ağustos 1918) târihli İrâde-i Seniyye ile.[1]  
 
13 - Dârü'l-Hikmeti'l-İslâmiyyenin açılışı:
 
*12 Ağustos 1334(12 Ağustos 1918) [1] 
 
14 - “Mahreç” pâyesi ile taltîfi için Şeyhülislâm Mûsâ Kâzım Efendi tarafından yazılan İrâde-i Seniyye Lâyihası:
 
*17 Zilka’de 1336, 24 ağustos 1334 (24 ağustos 1918) [1]  
 
15 - “Mahreç” pâyesine dâir İrâde-i Seniyye: [1] 

                                                                                              Bâb-ı Fetvâ
                                                                                           DÂİRE-İ MEŞÎHAT
 Mehmed Vahîdüddîn (İMZA)

DÂRܒL-HİKMETİ’L-İSLÂMİYYE A’ZÂSINDAN BEDÎÜZZAMÂN SAÎD EFENDİYE
 
MAHREC PÂYESİ TEVCÎH OLUNMUŞTUR.
 
BU İRÂDE-İ SENİYYE’NİN İCRÂSINA MEŞÎHAT ME’MÛRDUR.
 
*18 Zilka’de 1336 / 26 Ağustos 1334 (26 Ağustos 1918)  

                                                        ŞEYHÜLİSLÂM
                                                      Mûsâ Kâzım (imzâ)

16 - “Mahreç” pâyesinin tebliğ vesîkası: [6]   
Bâb-ı Fetvâ
DÂİRE-İ MEŞÎHAT-İ İSLÂMİYYE
Mektûbî Kalemi
aded
124

DÂRܒL-HİKMETİ' L-İSLÂMİYYE A’ZÂSINDAN FAZÎLETLÛ SAÎD EFENDİYE
 
FAZÎLETLÛ      EFENDİ
UHDE-İ FÂZILÂNELERİNE MAHREC PÂYESİ TEVCÎHİ LEDE’L-ARZ 18 ZİLKA’DE
1336 TÂRİHİNDE İRÂDE-İ SENİYYE-İ HAZRET-İ HİLÂFETPENÂHÎYE İKTİRÂN
EYLEDİĞİNİN BEYÂNI SİYÂKINDA TEZKERE-İ MUHIBBÎ TERKÎM KILINDI.
                                  22 Zilka’de 1336 / 29 Ağustos 1334 (29 Ağustos 1918)
   ŞEYHÜLİSLÂM
Fetvâ Emîni
         (imzâ)
                                                   
 
17 - Mâzeret Dilekçesi:
 
*19 Nisan 1335 (19 Nisan 1919) [1]     
 
18 - Dârü’lhikmette iken doldurulan nüfus tezkeresi:
 
*26 Eylül 1337 (26 Eylül 1921) [1]   
 
19 - Terceme-i Hâl Varakası:
 
*17 Teşrînievvel 1337 (17 Ekim 1921) [1]   
  
20 - TBMMde "Hoşgeldin Merâsimi" ile karşılanması:


*09 T.sânî 1338 (09 Kasım 1922) / TBMM Zabıt Cerîdesi (BTBSN, MTH)

 21 - Beyannâme:
 
*19 Kânûnisânî 1339 (19 Ocak 1923) / BTBSN, MTH
 
22 - Ankara’dan ayrılışındaki tren biletinden:/ BTH, BTBSN, MTH
 
Ankara mevkıfından Genbûze mevkıfına..

21/4/39 (1923) târihine kadar mu’teberdir.

Saîd Kürdî Efendi’ye mahsustur.
 
Yalnız – bir -  kişi içün mu’teberdir.

17/4/39 (1923) târîhinde i’tâ olunmuştur.

Hâmilin imzâsı

SAÎD
 
*****
BTH: Büyük Târihçe-i Hayât
BTBSN: Bilinmeyen Tarafları ile Bedîüzzamân Saîd Nursî
MTH: Mufassal Târihçe-i Hayât
 
[1] Dârü’l- Hikmeti’l- İslâmiye, Sâdık Albayrak, 1973 – İkinci Baskı -, Yeni Asya Yayınları.
[2] 28. Lem’a’nın 2. Emâresinin hâşiyesi.
[3] Abdurrahman, 1335 (1919)/ İctimâî Reçeteler–I, Tenvir Neşriyat, 1990
[4] Müküslü Hamza / İctimâî Reçeteler – II, Tenvir Neşriyat, 1990
[5] Abdülhamid’in Vâlîleri, Abdülhamit Kırmızı, 2007 s. 89 ve 90
[6] http://www.tevhid.gen.tr/bediuzzaman-said-nursi-ve-talebeleri/1950-resimlerle-bediuzzaman-ve-talebeleri/ 
[*]: Bir hatırlatma: Dîvân-ı Harb-i Örfî’nin basım târîhi belki de ilk def’a doğru olarak zikredilmektedir. Şimdiye kadar ilk baskı 1911, ikinci baskı 1912 olarak biliniyordu. Çünki, ilk baskının üzerindeki 1327 ve ikinci baskının üzerindeki 1328 târihleri Rûmî olarak alınıyordu.Köprü’nün 2004/86 sayısındaki ve BTBSN ‘nin 2006 baskısının sonlarındaki belgeler tedkik edildiğinde 1327 ve 1328 târihlerinin Hicrî olduğu, yâni ilk baskının 1909’da, ikinci baskının 1910’da yapıldığı ortaya çıkıyor.
 
[**]: Bitlis vâli vekili Memduh Bey’in Tiflis’te bulunan esir me’murlara maaş gönderilmesi sadedinde, Bedîüzzaman için de bir miktar meblağ talebine [09 ağustos 1332 (22 Ağustos 1916)], Hilâl-i Ahmer vâsıtasıyle 60 liranın gönderildiği [28 Ağustos 1332 (10 Eylül 1916)], Dâhiliye Nâzırı Talât Bey’in Hilâl-i Ahmer Reîsine mezkûr meblağın mümkün olan sür’atle Bedîüzzamân’a ulaştırılıp netîceden kendisine bilgi verilmesine dâir 07 Eylül 1332 (20 Eylül 1916) târihli tezkere ve Hilâl-i Ahmer Reîsi Besim Ömer Bey’in, me’mûr-u mahsusla gönderilen meblağın karşılığı 1254 markın Tiflis’te bulunan Bedîüzzamân’a gönderildiğine dâir 10 Eylül 1332 (23 Eylül 1916) târihli cevâbî yazılarından (BTBSN ve MTH), Üstâd’ın Eylül 1916 sonlarına kadar Tiflis’te kaldığı düşünülebilir.
 
[***]: Dr. M. Âsaf Dişçi'nin hâtırâlarına göre Üstâd esâret süresinin 6 ay kadarını burada geçirmiş: "İşte Bedîüzzamân'ı orada gördüm. Kosturma eyâletinin Kilogrif (doğrusu, Kologrif- B.T.-) kasabasındaydı. Dahâ sonra onu içerlere, büyük esirler kampına, Kosturma içlerine sevkettiler. Birlikte altı ay kadar kalmıştık." ("Son Şâhidler-I" N. Şahiner)
 
İnternetteki şekliyle “Kologriv”, Abdurrahmân Nursî’nin hazırladığı “Târihçe-i Hayât” ve Osmanlıca teksir, “Bedîüzzamân’ın Târîhçe-i Hayâtından: Afyon Mahkemesi Müdâfaâtının Birinci Zeylinin Zeyli, S:49.”da “Koloğrif ”. Kostroma’ya bağlı. Volga’nın büyük bir kolu olan Unzha (Unja) Nehri kıyısında küçük bir kasaba..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.