Bediüzzaman: Terk-i âdetten neş'et eden maraz öldürür, rızıksızlık değil

Bediüzzaman: Terk-i âdetten neş'et eden maraz öldürür, rızıksızlık değil

Rızık gayr-ı muhassal; tedrici, münteşirdir, düşündürür

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin SÜNUHAT eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

وَمَا مِنْ دَۤابَّةٍ فِى اْلاَرْضِ اِلاَّ عَلَى اللهِ رِزْقُهَا 1

Rızık, hayat kadar, kudret nazarında ehemmiyetlidir. Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inayet besliyor.

Kudret-i ezeliye dehşetli bir faaliyetle âlem-i kesifi, âlem-i lâtife kalb; ve zerrat-ı kâinatı hayattan hissedar etmek için, ednâ bir sebeple, bir bahaneyle kemâl-i ehemmiyetle hayatı verdiği gibi, aynı derece ehemmiyetle mebsûten mütenasip, rızkı dahi ihzar ediyor.

Hayat; muhassal-ı mazbuttur, görünür. Rızık gayr-ı muhassal; tedrici, münteşirdir, düşündürür.

Bir nokta-i nazarda denilebilir. "Açlıktan ölmek yoktur." Zira şahm ve sair sûrette iddihar olunan gıda bitmeden evvel ölüyor. Demek terk-i âdetten neş'et eden maraz öldürür, rızıksızlık değil.

Dipnot-1: "Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, onun rızkını vermek Allah'a ait olmasın." Hûd Sûresi, 11:6.

Said Nursî