Bediüzzaman: Risalet ve İslâmiyetle mücehhez olan hakikat-i Muhammediye

Bediüzzaman: Risalet ve İslâmiyetle mücehhez olan hakikat-i Muhammediye

Demek şu dâvada ittihad etmiş bütün efâzıl-ı beşer nâmına o nuru gösteriyor

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin NOKTA RİSALESİ adlı eserinden bölümler.)

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى مُحَمَّدٍ خَاتَمِ النَّبِيِّينَ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ 1

اَللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ 2

maksudumuzdur, matlubumuzdur. Gayr-ı mütenahi berâhininden dört burhan-ı küllîyi îrad ediyoruz.

Birinci burhan: Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdır. Şu burhan-ı neyyirimiz Şuâât'ta tenevvür ettiğinden, tenvir-i müddeâmızda münevver bir mir'attır.

İkinci burhan: Kitab-ı kebîr ve insan-ı ekber olan kâinattır.

Üçüncü burhan: Kitab-ı mu'cizü'l-beyan, Kelâm-ı Akdestir.

Dördüncü burhan: Âlem-i gayb ve şehadetin nokta-i iltisakı ve berzahı ve iki âlemden birbirine gelen seyyârâtın mültekası, vicdan denilen fıtrat-ı zîşuurdur. Evet, fıtrat ve vicdan akla bir penceredir; tevhidin şuâını neşrederler.

BİRİNCİ BURHAN

Risalet ve İslâmiyetle mücehhez olan hakikat-i Muhammediyedir ki, risalet noktasında en muazzam icmâ ve en vâsi tevatür sırrını ihtiva eden mecmû-u enbiyânın şehadetini tazammun eder. Ve İslâmiyet cihetiyle vahye istinad eden bütün edyân-ı semâviyenin ruhunu ve tasdiklerini taşıyor. İşte, bütün enbiyanın şehadetiyle ve bütün edyânın tasdikiyle ve bütün mu'cizatının teyidiyle musaddak olan bütün akvaliyle, vücud ve vahdet-i Sânii beşere gösteriyor.

Demek şu dâvada ittihad etmiş bütün efâzıl-ı beşer nâmına o nuru gösteriyor. Acaba bu kadar tasdiklere mazhar, büyük, derin, durbîn, sâfi, keskin, hakaik-aşina bir gözün gördüğü hakikat, hakikat olmamak hiç ihtimali var mı?

Dipnot-1: Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Peygamberlerin hâtemi olan Muhammed'e ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm olsun.
Dipnot-2: "Allah Teâlâ ki, O'ndan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O Hayydır, O Kayyûmdur." Bakara Sûresi, 2:255.