Bediüzzaman: Muvakkat lezzetten ziyade, muvakkat eleme tebessüm etmeli, hoşgeldin demeli

Bediüzzaman: Muvakkat lezzetten ziyade, muvakkat eleme tebessüm etmeli, hoşgeldin demeli

Eskiden ekser İslâm aç değildi; tereffühe ihtiyar vardı. Şimdi açtır; telezzüze ihtiyar yoktur.

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin HUTBE-İ ŞÂMİYE eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

Hakikat Çekirdekleri
Otuz beş sene evvel tab edilen Hakikat Çekirdekleri namındaki risaleden vecizelerdir.

...

87. Bir lokma kırk paraya, diğer bir lokma on kuruşa... Ağıza girmeden ve boğazdan geçtikten sonra birdirler. Yalnız birkaç saniye ağızda bir fark var. Müfettiş ve kapıcı olan kuvve-i zaikayı taltif ve memnun etmek için birden ona gitmek, israfın en sefîhidir.

88. Lezâiz çağırdıkça, "Sanki yedim" demeli. "Sanki yedim"i düstur yapan Sanki Yedim namındaki bir mescidi yiyebilirdi, yemedi.

89. Eskiden ekser İslâm aç değildi; tereffühe ihtiyar vardı. Şimdi açtır; telezzüze ihtiyar yoktur.

90. Muvakkat lezzetten ziyade, muvakkat eleme tebessüm etmeli, hoşgeldin demeli. Geçmiş lezâiz, ah vah dedirtir. Ah, müstetir bir elemin tercümanıdır. Geçmiş âlâm, oh dedirtir. O oh, muzmer bir lezzet ve nimetin muhbiridir.