Bediüzzaman: Kur'ân, ancak ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder

Bediüzzaman: Kur'ân, ancak ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder

Mevcudiyetimizin hâmisi olan İslâmiyetten elini gevşetme, dört elle sarıl. Yoksa mahvolursun.

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin HUTBE-İ ŞÂMİYE eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

Hakikat Çekirdekleri
Otuz beş sene evvel tab edilen Hakikat Çekirdekleri namındaki risaleden vecizelerdir.

...

61. Nev-i beşere rahmet olan Kur'ân, ancak umumun, lâakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder. Medeniyet-i hazıra, beş menfi esas üzerine teessüs etmiştir:

1. Nokta-i istinadı kuvvettir. O ise, şe'ni tecavüzdür.

2. Hedef-i kastı menfaattir. O ise, şe'ni tezâhumdur.

3. Hayatta düsturu cidaldir. O ise, şe'ni tenâzudur.

4. Kitleler mâbeynindeki rabıtası, âhari yutmakla beslenen unsuriyet ve menfi milliyettir. O ise, şe'ni müthiş bir tesâdümdür.

5. Cazibedar hizmeti, hevâ ve hevesi teşcî ve arzuları tatmindir. O hevâ ise, insanın mesh-i mânevîsine sebeptir.

Şeriat-ı Ahmediyenin (a.s.m.) tazammun ettiği ve emrettiği medeniyet ise:

1. Nokta-i istinadı, kuvvete bedel, haktır ki, şe'ni adalet ve tevâzündür.

2. Hedefi de, menfaat yerine fazilettir ki, şe'ni muhabbet ve tecâzüptür.

3. Cihetü'l-vahdet de, unsuriyet ve milliyet yerine, rabıta-i dinî ve vatanî ve sınıfîdir ki, şe'ni samimî uhuvvet ve müsalemet ve haricin tecavüzüne karşı yalnız tedâfüdür.

4. Hayatta, düstur-u cidal yerine düstur-u teâvündür ki, şe'ni ittihad ve tesanüttür.

5. Hevâ yerine hüdâdır ki, şe'ni insaniyeten terakki ve ruhen tekâmüldür.

Mevcudiyetimizin hâmisi olan İslâmiyetten elini gevşetme, dört elle sarıl. Yoksa mahvolursun.