Bediüzzaman: Kimin aklı keskin, kalbi parlak olursa, yalnız o yükselecektir

Bediüzzaman: Kimin aklı keskin, kalbi parlak olursa, yalnız o yükselecektir

İlim yaşını aldıkça tezâyüd, kuvvet ihtiyarlandıkça tenâkus ettiklerinden

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin MÜNAZARAT adlı eserinden bölümler.)

Bismillahirrahmanirrahim

SUAL: Şu meşrutiyet, büyüklerimizi, beylerimizi kırdı; fakat bazıları da müstehak idi. Hem de, maddeten birşey görmeden yalnız meşrutiyetin nâmını işitmekle, kendi kendilerine düştüler. Bunun hikmeti nedir?

CEVAP: Mânen her bir zamanın bir hükmü ve hükümrânı vardır. Sizin ıstılâhınızca, o zamanın makinesini çeviren bir ağa lâzımdır. İşte, zaman-ı istibdadın hâkim-i mânevîsi kuvvet idi; kimin kılıncı keskin, kalbi kâsî olsa idi, yükselirdi.

Fakat, zaman-ı meşrutiyetin zenbereği, rûhu, kuvveti, hâkimi, ağası hak'tır, akıl'dır, mârifet'tir, kanun'dur, efkâr-ı âmme'dir; kimin aklı keskin, kalbi parlak olursa, yalnız o yükselecektir.

İlim yaşını aldıkça tezâyüd, kuvvet ihtiyarlandıkça tenâkus ettiklerinden, kuvvete istinad eden kurûn-u vustâ hükûmetleri inkırâza mahkûm olup, asr-ı hâzır hükûmetleri ilme istinad ettiklerinden, Hızırvârî bir ömre mazhardırlar.

İşte ey Kürtler! Sizin bey ve ağa, hatta şeyhleriniz dahi, eğer kuvvete istinad ile kılınçları keskin ise, bizzarûre düşeceklerdir; hem de müstehaktırlar. Eğer akla istinad ile, cebr yerine muhabbeti istimâl ve hissiyâtı, efkâra tâbî ise, o düşmeyecek, belki yükselecektir.