Bediüzzaman: İyi olunca 'Aferin Hasan Ağa', kötü olunca 'Tuh! Ne pis aşiretmiş' diyecekler

Bediüzzaman: İyi olunca 'Aferin Hasan Ağa', kötü olunca 'Tuh! Ne pis aşiretmiş' diyecekler

Şu ise, adalet-i Kur'âniyeye zıttır.

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin TULUAT RİSALESİ adlı eserinden bölümler.)

Zulmün şedit bir nev'i

Dünyaca havas tanılan insanlardaki meziyet, sebeb-i tevazu ve mahviyet iken, tahakküm ve tekebbüre sebep olmuştur. Fukara aczi, avamın fakrı, sebeb-i merhamet ve ihsan iken, esarete, mahkûmiyetlerine müncer olmuştur.

Bir işte mehâsin ve şeref hasıl oldukça, havassa peşkeş edilir, seyyiat olsa, avama taksim edilir.

Mesela, bir tabur galebe çalsa, şan ve şeref kumandana verilir, taksim edilmez. Mağlûp olduğu vakit, seyyie tabura taksim edilir. Meselâ bir aşiret namuskârane bir iş etse, "Aferin Hasan Ağa" derler. Fenalık ettikleri vakit, "Tuh! Ne pis aşiretmiş" diyecekler.

وَاِذَا تَكُونُ كَرِيهَةٌ اُدْعٰى لَهَا     وَاِذَا يُحَاسُ الْحَيْسُ يُدْعٰى جُنْدُبُ 1 kavl-i meşhuru, şu acip zulmün tercümanıdır.

Hem de şu içtimâi sistemdeki damar-ı zulmün bir mecrâsı da şudur: Yüksek tabakadaki birinin öldürülmesiyle, çok seneler matem tutulur. Hâlbuki, onun cinayetiyle tabaka-i avamda yüzer, belki binler kişi telef olsa, bir iki günde unutulur. Şu ise, adalet-i Kur'âniyeye zıttır. Bir şah, bir gedayı öldürse, şeriat kısasa hükmeder, ikisini bir görür.

Dipnot-1: Musibet geldikçe bana bağırıyorlar. Tatlı yendikçe Cündüp çağrılıyor.