Bediüzzaman: İki elimde iki hayatımı tutmuşum, tek hayatlı olan adam meydanıma çıkmasın

Bediüzzaman: İki elimde iki hayatımı tutmuşum, tek hayatlı olan adam meydanıma çıkmasın

Beni tehdit ile vazgeçiremezler. Azm-i kat'î ile, maksadımın yoluna tesadüf eden her bir mehâlike gireceğim

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin MÜNAZARAT adlı eserinden bölümler.)

SUAL: Neden eskiden sükût ettin?

CEVAP:

ِلاَنَّ اْلاِسْتِبْدَادَ كَانَ مَانِعًا لِلاِتِّحَادِ فَكُنْتُ سَكَتُّ عَلٰى جَمْرِ الْغَضٰى 1

HAŞİYE-1

SUAL: Bid'alara düşen şeyhlere hücum hatardır. İçlerinde evliya bulunur.

اَلاَ تَخَافُ اَنْ تُصِيبَهُمْ بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحَ عَلٰى مَا فَعَلْتَ مِنَ النَّادِمِينَ 2

CEVAP:

اِنَّ الْمَوْلٰى جَلَّ جَلاَلُهُ قَدْ وَسَمَ بِقُدْرَتِهِ عَلٰى جِبَاهِهِمِ الرَّفِيعَةِ نَقْشَ الْحَقِيقَةِ وَمُرَادِى اَنْ اُرْشِدَ مَنْ طَاشَ فَهْمُهُ مِنْ ذٰلِكَ النَّقْشِ 3

HAŞİYE-2

Evet, benim hücumum onların aleyhinde değil, lehlerindedir. Ta ki onların sûretiyle kendini gösteren bazı ehliyetsiz, onların kıymetini tenzil etmesin.

Beni tehdit ile vazgeçiremezler. Azm-i kat'î ile, maksadımın yoluna tesadüf eden her bir mehâlike gireceğim. Şu hayat-ı dünyeviyeyi ednâ bir Ermeni, milleti için feda ettiği halde; ben ki, şu hayat ile alâkam pek zayıf; bâhusus yedi defadır şu hayat elimden uçacaktı, emaneten elimde bırakılmış; bunu vermekten minnet etmek hakkım değildir. O ruh, kafesten ağaca uçmak, akıl re'sten yeise kaçmak istedikleri halde, ileride feda için ibka edildi. Bu hayat ile tehdit etmek hiçtir. Kaldı ki, hayat-ı uhreviye ile tehdit ediyorlar. Ondan da hiç minnet çekmem.

Şimdiki nâr-ı teessüfle muhterik bir ruh olsun, onların bedduasıyla Cehennemde yansın; o teessüf ateşini içinden çıkarmakla vicdan, maksattan bir firdevs tazammun ettiği gibi, hayal dahi emelden bir cenneti teşkil edecektir. Umumun malûmu olsun ki: İki elimde iki hayatımı tutmuşum, iki hasım için iki meydan-ı mübarezede iki harp ile meşgulüm. Tek hayatlı olan adam meydanıma çıkmasın.

Dipnot-1: Çünkü istibdad, ittihada mâni idi. Ben de kor üstünde duruyor ve sükût ediyordum!
Haşiye-1: Lisân-ı Arabînin elzemiyetini düşündüğüm vakitte söylemişim.
Dipnot-2: Cahillikle onlara dokunup da yaptığına pişman olmaktan hiç korkmaz mısın?
Dipnot-3: Mevlâ (celle celâluhu) onların yüksek alınlarına nakş-ı hakikati resmetmiştir. Benim muradım ise, bu nakşın mânâsını anlamakta zorlanan kimseleri irşad etmektir.
Haşiye-2: Mürşidler şu tekkede, yani bu ibarede toplanmışlar. Ziyaret etmeden geçme. Yani hem Mevlevî, hem Kadirî, hem Nakşî, hem Bektaşîye işaret var.