Beytullahim'in batısındaki Beyt Askariya köyü, Yahudi yerleşim birimlerinin ortasında yer alıyor. Köy sakini Filistinliler, yerleşimlerin sayılarının artması nedeniyle adeta çevrelenmiş duruma geldi.

Filistin köyü, farklı inşa biçimleri ve yerleşim birimlerinin aldığı üst derece belediye hizmetleriyle ancak yerleşimlerden ayırt ediliyor.

Köyde oturan Filistinli Salah Şahin (65), Yahudi yerleşimcilerin kendilerini yaşadıkları yerden çıkarmak, yerleşim birimlerini büyütmek ve birbirine bağlamak için uğraştığını söyledi.

Köyün, 650 kişilik nüfusa sahip olduğunu aktaran Şahin, "Yahudi yerleşimcilerin günlük saldırılarına maruz kalıyoruz. Her gün evlerimizi taşlıyorlar. Askeri kontrol noktalarında tutuluyoruz. Evlerimizden çıkmamız engelleniyor. Herhangi bir yeni inşaat yapmamıza da müsaade etmiyorlar." dedi.

Evini ve arazisini terk etmeyeceğini kaydeden Şahin, "Ölene kadar buradan çıkmayacağım." ifadesini kullandı.

Arazisinin 42 dönüm olduğunu, buralarda şeftali ağaçları ve üzüm bağları bulunduğunu belirten Şahin, bir Yahudi yerleşimcinin, arazisinden bir dönüm satın almak için bir milyon dolardan fazla teklifte bulunduğunu ancak kendisinin bu teklifi reddettiğini belirtti.

İsrail kararı nedeniyle cami minaresi tamamlanamadı

Köyün Yerel Meclis Başkanı Muhammed Said ise köyde bulunan caminin minaresinin 1980 yılında İsrail kararı yüzünden tamamlanamadığını, caminin yarım minareli olarak hizmet verdiğini anlattı.

İsrail makamlarının, köy sakinlerine son yıllarda evleri ve tarım faaliyetleri amacıyla inşa ettikleri yapılar için 38 yıkım tebligatı gönderdiğini aktaran Said, 1967 yılından bu yana da yeni yapı inşasına izin verilmediğini ifade etti.

"Zor şartlar altında yaşıyoruz. Köy sakinleri artmak yerine her geçen gün azalıyor." diyen Said, İsrail'in yeni yapı inşasına izin vermemesi nedeniyle evlenen gençlerin köyden çıkmak zorunda kaldığını söyledi.

Köyde yaşayan Filistinlilerin hayvancılık ve tarımla geçimlerini sağladığını, arazilerinin 2 bin dönümünü yerleşim birimleri nedeniyle kaybettiğini ve halihazırda 9 bin dönüm toprağa sahip olduklarını ifade eden Said, arazilerinin Osmanlı ve Ürdün dönemlerinden tapuları bulunduğunu kaydetti.

Said sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yerleşimcilerin bölgesinde her gün yeni bir inşaat. Okulları var, parkları var, eğlence yerleri var. İhtiyaçları olan her şeye sahipler. Biz ise bu toprakların gerçek sahipleri olarak en temel yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz."

Psikolojik baskıdan kurtulmak için yöntemler geliştiriyorlar

Yerleşimciler yüzünden sürekli bir endişe ve korku hali içinde oldukları belirten köy sakinlerinden Emel Halavi (38), "Yolda yürümeye, akşam saatlerine kalmaya korkuyoruz. Her an bir yerleşimcinin saldırına uğrayabiliriz." dedi.

Evinin Yahudi yerleşimcilerin evleriyle yan yana olduğunu aktaran Filistinli kadın, ailesine taş attıklarını, aracının tekerlerini patlattıklarını ve üzerine düşmanlık içeren ırkçı yazılar yazdıklarını söyledi.

Halihazırda köydeki bir kadın derneğine başkanlık ettiğini dile getiren Halavi, "Dernek, İsrail işgali ve yerleşimcilerin neden olduğu psikolojik baskıdan kurtulmak için iyi bir fırsat oldu." ifadesini kullandı.

"Köyde oturan insanlar, özgürce yaşama ve seyahat etme haklarından mahrum"

Köy sakinlerinin haklarını savunmak için çalışmalar yürüten Filistinli Avukat Hüseyin Halil de "İsrail askerleri ve Yahudi yerleşimciler, günlük olarak ihlallerde bulunuyor ve yasaları çiğniyorlar. Köyde oturan insanlar, özgürce yaşama ve seyahat etme haklarından mahrum." diye konuştu.

Halil, yerleşimcilerin İsrail askerlerinin koruması ve iştirakiyle Filistinlilere karşı her türlü suçu rahatça işlediğine dikkati çekti.

İsrail'in her türlü ırkçı ayrımcılık unsurlarını kullandığını, köy ile yerleşim birimleri arasına tel örgüler çekildiğini aktaran Halil, Filistinlilerin yerleşim birimlerine girmesi engellenirken, yerleşimcilerin köye girmesine izin verildiğini kaydetti.

Evinin önünden geçen yerleşimcileri gösteren Filistinli avukat, "Gündüz saatleri mahallemizde dolaşıyorlar. Bunlar gece de geliyor. Bizi buradan çıkarmak için evlerimizi taşlıyorlar." ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde 500 binden fazla Yahudi yerleşimci ikamet ediyor.

Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki Filistin topraklarda yer alan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.

AA