"BAE, silah ve kaçak altın ticaretinin merkez üssüne dönüştü"

"BAE, silah ve kaçak altın ticaretinin merkez üssüne dönüştü"

Yemen'e giden silahların merkezi durağı Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) her yıl Afrika’dan milyarlarca dolarlık kaçak altın aldığı ve Avrupa'ya taşıdığı iddia edildi.

Yemen'de sivilleri öldüren silahların ticareti, ileri teknoloji cihazlarla siyasilerin telefonlarını hackleme, uluslararası ajanlık faaliyetleri, Yemen'deki hapishanelerde işkence iddiaları ve son olarak kaçak altın ticareti...

Uluslararası skandalların merkezindeki Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) hakkında ortaya atılan iddialara bir yenisi daha eklendi.

Son iddia, İngiltere merkezli haber ajansı Reuters'tan geldi.

"Her yıl milyarlarca dolar değerindeki altın, Orta Doğu'daki Birleşik Arap Emirlikleri aracılığıyla Afrika'dan kaçırılıyor ve BAE, Avrupa'ya, ABD'ye ve diğer pazarlara açılan bir kapı haline geliyor."

Altınlar vergilendirilmeden kaçak olarak çıkartılıyor

Reuters'in elde ettiği gümrük verilerine göre, 2006 yılında Afrika’dan 1,3 milyar dolar değerinde 67 ton altın alan BAE, 2016’da 15,1 milyar dolar değerinde 446 ton altın ithal etti. Bu artış diğer ülkelere göre çok daha fazla.

Dikkat çeken bir diğer konu satılan altınların çoğunun, Afrika ülkelerinin ihracat verilerinde görülmemesi. Reuters'in 5 ekonomistin görüşlerine dayandırdığı habere göre bu, altınların vergilendirilmeden kaçak olarak çıkartıldığı anlamına geliyor.

Uzmanlara göre BAE ithalat verilerini çoğu zaman şişiriyor. Bu da ülkenin altın ticaretinde yasa dışı faaliyetlere bulaştığının bir göstergesi.

Reuters, yasadışı ticaret hacmini, BAE’ye yapılan toplam ithalatı Afrika devletlerinin ilan ettiği ihracatlarla karşılaştırarak değerlendirdi.

Afrika'daki sanayi madenciliği şirketleri altınlarını BAE'ye göndermediklerini, Afrika'dan aldıkları altın ithalatının diğer resmi olmayan kaynaklardan geldiğini açıkladı.

Silah ticareti ile savaş suçu işleyen milislere destek

Ülke geçtiğimiz haftalarda da Yemen'de savaş suçu işleyen milislere silah dağıtmak, sivillerin ölümüne neden olan silahların ticaretine aracı olmakla suçlandı.

CNN'de yer alan habere göre, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin ABD'den aldığı silahları El Kaide bağlantılı gruplar dahil sadakat karşılığında Yemen'de birçok gruba ve kabileye verdiği ortaya çıktı. 

Uluslararası Af Örgütünden yapılan açıklamada ise, "BAE'ye bağlı güçler, kimseye hesap vermeyen ve savaş suçu işledikleri bilinen Yemen'deki milislere, Batı ve diğer ülkelerden satın aldıkları milyarlarca dolar değerindeki silahları dağıtıyor” ifadeleri kullanıldı.

Siber silahlarla telefon hackleme

Birleşik Arap Emirlikleri hakkındaki bir diğer skandal ise, 2019'un ilk aylarında ortaya çıktı.

Birleşik Arap Emirlikleri için çalışan eski ABD istihbarat operatörlerinin ileri teknoloji casusluk aracıyla ülkedeki aktivist, diplomat ve yabancı liderlerin iPhone'larını hacklediği açıklandı.

Karma olarak adlandırılan siber aracın, Körfez ülkesi BAE'de 2016'dan beri yüzlerce hedefin izlenmesini sağladığı belirtilen haberde, telefonları hacklenen ve izlenen kişiler arasında eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Nobel Barış ödüllü Yemenli insan hakları aktivisti Tevekkül Karman ve Müslüman Kardeşler hareketininden isimlerin de olduğu aktarıldı.

Yemen hapishanelerinde işkence iddiaları

Geçtiğimiz yıl Yemen'de Güney Direniş Güçleri yöneticilerinden Adil el-Hasani, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı birliklerin Yemen'deki hapishanelerinde yaptığı işkenceleri de anlatmıştı.

Aden başta olmak üzere güney kentlerinde bulunan gizli hapishanelerin BAE tarafından işkence merkezleri olarak kullanıldığını belirten Hasani, kendisinin Aden'de BAE güçlerince alıkonularak işkence edilen ilk kişilerden biri olduğunu söyledi.

Gizli hapishanelerde görev yapanların tümünün BAE ile Kolombiyalılardan oluştuğu ve kesinlikle aralarına Yemenlileri almadıklarını açıklayan Hasani, "Söz konusu gizli hapishanelerde dayak, elektrikli işkence, tecavüz tehdidi gibi çeşitli işkenceler yapılıyordu. Hatta demirlere oturtma işkencelerine maruz kaldıktan sonra kan kaybeden tutukluların hücrelerden çıkarıldığı görülüyordu. Aralarında Said ed-Devbehi ve Şükri es-Sakkaf'ın da bulunduğu 42 kişinin işkence altında can verdiğini biliyorum" dedi.

TRT Haber, Reuters, AA, CNN International, Uluslararası Af Örgütü

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.