Ayva hesabı ve toprağın altındaki buluşma

Kışla ilgili güzel bir hikaye var, şöyle; Beyaz göçmen Kanada'nın uçsuz bucaksız ormanlarında bir kulübe yapmış, kışa hazırlanıyordu.

Tam odun keserken bir kızılderili geçti.

"Hey kızılderili", diye seslendi, "Kış nasıl olacak?"

"Soğuk" dedi kızılderili ve yoluna devam etti.

Yerlilerin doğa bilgisine büyük güven duyan göçmen epey endişelendi ve her ihtimale karşı daha fazla odun kesti.

Akşam kızılderili tekrar geçerken "Hey arkadaş", diye beyaz göçmen bir kez daha seslendi.

"Kış gerçekten çok mu soğuk geçecek?"

"Çok hem de çok soğuk", dedi kızılerili ve yoluna devam etti.

Göçmen artık fena halde korkmuştu. Çılgınlar gibi odun kesip istifledi.

Ertesi sabah kızılderili seslendi, geçerken:

"Bu kış, insan oğlunun yaşayamayacağı kadar soğuk olmak!"

"Nereden biliyorsun?" diye nefes nefese bütün gece durmadan odun kesip bitkin düşen göçmen sordu.

"Eski bir kızılderili sözü var, beyaz adam çok odun kesmek, kış çok çok soğuk olmak"


* * *
Tabii, bu işin mizah tarafı.

Eskiler kışın sert mi yumuşak mı, uzun mu kısa mı geçeceğini nasıl bilirlerdi?

Doğayı izleyerek.

Doğadaki ilahi sistemin nasıl işlediğini birbirlerine aktara aktara bu konuda derin tecrübe sahibi olurlardı.

Yağmurun ne taraftan geleceğini, hangi bulutun yağmur bırakacağını, kuraklık ve bereketli dönemin işaretlerini okurlardı.


* * *
Bundan iki ay önce sonbahar'da pazarlarda her tezgahta ayva görünce yaşlıların, "Ayvanın bol olduğu sene kış çok olur" sözünü hatırlayıp, dostlarla "Bu kış nasıl geçecek" diye meraklanmıştık.

Çünkü bazı uzmanlar kışın kurak geçeceğini söylüyorlardı.

Yaşlılar ve tecrübe kazandı.

Türkiye bu yıl sert ve uzun bir kış geçiriyor.


* * *
Çiftçiler bilirler; toprağın altında suyun buluşması olmazsa, toprak o yıl ürün vermez.

Geçen yıl kuraklık yüzünden su toprağın derinliklerine kadar çekildi.

Toprağın verimli olması için bu kış yağan yağmur veya kar suyunun, toprağın derinlerine kadar inen suyla buluşması gerekiyor.

Bu buluşmanın yağmur suyuyla olmayacağı belliydi.

Derinlere kaçan suyla buluşmanın en sağlam yolu karın yağmasıydı.

Ve kar yağdı.

Kar suyu toprağın altındaki suyla buluştu.

Artık bu yaz ne ekersen toprağın bol bol vereceği bir yıl olacak, inşallah.


* * *
Karı dağlarda seviyoruz ama mahalleye, şehre gelince sevmiyoruz.

Her türlü suçu ona yüklüyoruz.

Medya bir haftadır İstanbul'a yağan karla ortaya çıkan beceriksizliğimizi, düzensizliğimizi, adam olamamamızı, işimizi doğru yapmayışımızı kar yağışına bağlıyor ve onu beyaz felaket, kara kış olarak isimlendirerek veriyor.

Oysa kar, bir nakıştır, toprağın ab-hayatıdır, doğanın beyaz gelinliğidir, insanoğlu için de berekettir.


* * *
Ancak biz üstümüze toz kondurmadığımız için hatalarımızı kabul etmemekle kalmıyor, suçu hemen birisine yüklemeyi de iyi beceriyoruz.

Evlerimizi sağlam yapmıyoruz, yıkılınca suçu depreme atıyoruz.

Dere yataklarına ev yapıyoruz ve yapılmasına izin veriyoruz, sel gelince ağlıyoruz.

Kar yağmadan önce tedbir almıyoruz.

Kar yağdığında yollarda rezil oluyoruz.


* * *
Sebze meyve fiyatlarındaki artışı bile kar yağışına bağlıyoruz

Satıcısı da alıcısı da "Kar yağdı böyle oldu" diyor.

Biz almasak, biberin kilosu 16, marul 4 lira, göbek 6 liradan satılır mı diye kendimize sormuyoruz


* * *
Sanki kar yağmasa, sel gelmese, deprem olmasa bütün işlerimiz düzgün gidecek.

Sanki biz bütün işlerimizi çok mükemmel yapıyoruz da depremle, selle, karla düzenimiz bozuluyor.

Oysa düzenimiz değil, düzen diye kendimize yutturduğumuz düzensizliğimiz bozuluyor.

Kara, sele, depreme neden kızıyoruz?

Bizim düzen diye bildiğimiz düzensizliğimizi bozduğu, karizmamızı çizdiği, yanlışlarımızı ortaya çıkardığı, aciz olduğumuzu hatırlattığı için kızıyoruz.

Kar bembeyaz duruşu ve muhteşem güzelliği ile bizim insan olarak ne kadar karardığımızı ve kirlendiğimizi gösteriyor.

Gerisi hikayedir.

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.