Arapların Esed'i tekrar kazanma çabası ve çatışan çıkarlar

Arapların Esed'i tekrar kazanma çabası ve çatışan çıkarlar

Arap ülkeleri Suriye'de iç savaşın başından bu yana Beşşar Esed rejimi ile ilişkilerde farklı stratejiler izledi.

Arap ülkeleri Suriye'de iç savaşın başından bu yana Beşşar Esed rejimi ile ilişkilerde farklı stratejiler sergiledi. Son günlerde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn'in 7 yıl sonra Şam'da yeniden büyükelçilik açmaları dikkati çekerken uzmanlara göre Esed rejimi konusunda ortak bir Arap politikası ufukta gözükmüyor.

Katar yönetimi, Suriye krizinde Esed rejimi ile ilişkileri tamamen donduran tek Arap ülkesi olarak öne çıktı. Sudan yönetimi ise Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in Şam ziyaretiyle birlikte Esed rejimi ile ilişkilerde normalleşme adımını atan ilk ülke oldu. 

Cezayir, Irak ve Filistin, Esed rejimi ile diplomatik ilişkilerini bu 8 yıllık süreçte hiçbir kesintiye uğratmadan devam ettirdi.

Mısır, Suudi Arabistan, Lübnan, Umman, Tunus ve Fas ise Esed rejimi ile ilişkilerinde net bir tavır takınmadı.

Arap Birliği, Esed rejiminin üyeliğini Kasım 2011'de dondururken, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri Mart 2012'de büyükelçilerini geri çekti. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) da aynı yıl Suriye'nin üyeliğini askıya aldı.

Suriye rejimi ile normalleşme girişimleri

Arap Birliği Parlamentosu, 11 Aralık 2018'de Suriye'nin üyeliğinin tekrar etkin hale getirilmesi çağrısında bulundu.

Ancak Arap Birliği bu konuda henüz herhangi bir adım atmadığı gibi, Birlik yetkilileri de bu yönde olumlu bir açıklama yapmadı.

Arap Birliği Sözcüsü Hüsam Zeki, Birliğin Suriye tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını ve Ömer el-Beşir'in Şam ziyaretinin de kendileriyle ilgisinin bulunmadığını ifade etti.

Arap ülkelerinden 5 ayrı Suriye politikası

Arap ülkelerinin Suriye krizinde Esed rejimiyle ilgili ortak bir tutum takınmadıkları, birbirinden bağımsız 5 ayrı politika izledikleri gözleniyor.

Suriye'de Esed rejimine karşı halk hareketlerini başından beri destekleyen ve bu konuda ödün vermeyen tek ülkenin Katar olduğu ortada.

Bu konudaki net tutumunu devam ettiren Katar'ın karşı kutbunda ise son dönemde Esed'i tekrar kazanma çabaları dikkati çeken ülkeler var.

Sudan Devlet Başkanı Beşir, Suriye'de iç savaşın başladığı 2011'den bu yana ülkeyi ziyaret eden ilk Arap lider oldu. Beşir, 16 Aralık'ta Suriye rejimi lideri Esed'le bir araya geldi.

Bundan 10 gün kadar sonra iki Arap ülkesi daha Suriye rejimiyle normalleşme adımları attı.

Önce BAE, hemen ardından da Bahreyn, 7 yıl aradan sonra Şam'daki büyükelçiliklerini yeniden açtıklarını duyurdu.

BAE, Kasım 2018'den itibaren Esed rejimi ile normalleşme çağrısı yapmaya başlamıştı.

Esed rejimi ile ilişkilerde değişkenlik

Arap ülkelerinin çoğu Esed rejimi ile ilişkilerinde değişkenlik ve kırılganlık yaşıyor.

Fas, Suriye'deki insanlık dramını ön plana çıkarırken zaman zaman Esed rejimini kınıyor.

Mısır, demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminde 2013 yılında Esed rejimi ile ilişkilerini kesmişti. Ancak Abdulfettah es-Sisi'nin 2014'te Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilişkiler daha farklı bir boyut kazandı. Ülkedeki bazı siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve yönetime yakın figürler normalleşme çağrısı yaptı.

Mısır yönetimi 2014'ten bu yana Suriye'deki soruna siyasi çözüm bulunması ve ülke silahlı kuvvetlerinin dağıtılmaması çağrısında bulunuyor.

Suudi Arabistan, 2012 yılında Körfez ülkeleri ile birlikte Suriye büyükelçisini sınır dışı ederek Özgür Suriye Ordusu'nu desteklediğini duyurdu. Riyad son iki yıldır söylem değiştirerek siyasi çözüm çağrısı yapmaya başladı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Nisan 2018'de Esed rejimi ile normalleşme çağrısı yaptı. Hizbullah ve Emel Hareketi, Avn'ı destekledi. Sünni Müstakbel Hareketi ve sosyalistler ise normalleşmeye karşı çıkıyor.

Tunus yönetimi 2012'de Suriye büyükelçisini sınır dışı etmişti. Ancak son dönemde siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarından Şam'ı ziyaret edenler oluyor. Ürdün, Moritanya ve Yemen de bu grupta yer alan ülkeler.

Esed rejimi ile diplomatik ilişkileri kesmeyen ve olduğu gibi devam ettiren dördüncü grup içinde Cezayir, Irak ve Filistin yer alıyor.

Beşinci grupta ise kendi iç meselelerinden dolayı Suriye'deki gelişmelerle ilgilenemeyen ve bu konuda hiçbir politikaları olmayan ülkeler var. Bu ülkeler Libya, Somali, Cibuti ve Komorlar Birliği.

Esed rejimi konusunda ortak Arap politikası ufukta gözükmüyor

Siyasi uzmanlar Arap ülkelerinin Suriye politikaları ve Esed rejimi ile ilişkilerinde ortak bir politika izlemelerinin yakın gelecekte zayıf bir ihtimal olduğuna işaret ediyor.

Mısırlı siyaset bilimci Muhtar Gubaşı, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Esed rejimi ile ilgili ufukta ortak bir Arap politikasının görülmediğine dikkati çekerek, "Arap ülkelerinin Suriye konusunda üzerinde anlaşabildikleri ortak bir strateji bulunmuyor." dedi.

Kuveytli yazar Farhi Recep, Kuveyt’in Şam ile ilişkilerini gözden geçirebileceğini kaydederken, Faslı uzman Halid Yaymud, ülkesinin Suriye krizinde "tarafsız" bir politika izlediğini ve Rabat'ın bu tutumu sürdürmekte kararlı olduğunu söyledi.

Cezayirli siyaset bilimci Abdusselam Sakiye de Cezayir'in Suriye politikasının değişmeyeceğini öngörüyor.

İlerleyen süreçte Şam-Bağdat hattında ilişkilerin güçleneceğine işaret eden Ortadoğu uzmanları, Şam-Hartum ilişkilerinin geleceğini bölgesel politikalardaki iniş-çıkışların belirleyeceğinin altını çiziyor.

Gözlemcilerin büyük bölümü bazı Arap ülkelerinin Esed rejimini tekrar kazanma girişimlerinin bölgedeki kırılgan dengeler ve çatışan çıkarlar nedeniyle hayal kırıklığıyla sonuçlanacağını öngörüyor.

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum