Birleşmiş Milletler (BM) Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA), "Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü"nü, Anadolu Ajansı (AA) foto muhabiri Mustafa Hassona'nın abluka altındaki Gazze Şeridi'nde çektiği fotoğraflarla kutluyor.

29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü dolayısıyla Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bulunan ESCWA binasında düzenlenen sergide, AA foto muhabiri Hassona'nın abluka altındaki Gazze'de çektiği 20 fotoğrafı yer aldı.

Bugün başlayan ve 29 Kasım'a kadar açık kalacak sergi, çok sayıda diplomat ve aktivistin katılımıyla gerçekleştirilen törenle açıldı.  

ESCWA Yönetici Sekreter Yardımcısı Munir Tabet, açılış konuşmasında Filistinli mültecilerin işgal altındaki vatanlarına geri dönüş hakkını elde etme konusunda çaresiz kaldıklarını belirtti.

Filistinli mültecilerin, hemen hemen felaket derecesine varan kamplardaki hayatlarının nesilden nesile aktarıldığını söyleyen Tabet, UNRWA'ya yönelik kısıtlama politikalarıyla kamplardaki durumun daha da kötüye gideceğini belirtti.

Tabet, Kudüs'teki Filistinlilerin de işgal güçlerinin baskısı altında hayatlarını sürdürdüklerine dikkati çekerek, Kudüslülerin ayrımcılık politikalarına maruz kalmanın yanı sıra her gün vatanlarından kovulma tehdidiyle karşı karşıya olduklarını kaydetti.

Kudüs ve Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin, Yahudi yerleşim yerleri nedeniyle her geçen gün birbirlerinden uzaklaştıklarına değinen Tabet, uzun yıllardan beri abluka altında tutulan Gazze Şeridi'nin ise İsrail'in uyguladığı abluka ve tekrarlanan askeri saldırıları nedeniyle gerçek anlamda bir trajedi yaşadığını anlattı.

"Filistin, siyasi haritada bir devlet olarak görülmeyi hak ediyor"
Filistin Kültür Bakanı İhab Besisu da burada yaptığı konuşmada, 1948 yılında İsrail'in kurulmasıyla Filistin halkının zorunlu göçe maruz kaldığı Nekbe (Büyük Felaket) sırasında 500 köyün yıkıldığını hatırlatarak, "Yok edilen köylerin tarihimizin bir parçası olduğunu söylemek bizim hakkımızdır." dedi.

Zorunlu göçe maruz kalan Filistinli mültecilerin dönüş haklarından geri adım atmayacaklarını dile getiren Besisu, "Filistin, sadece bir halk olarak değil, siyasi harita üzerinde bir devlet olarak da görülmeyi hak ediyor." ifadelerini kullandı.

Lübnan Başbakanı Saad el-Hariri adına konuşan Kadın İşleri Bakanı Jean Kassabyan ise işgal altındaki topraklarını ve bağımsızlığını elde etmesi için Filistin halkıyla dayanışmaya vurgu yaptı.

Tüm Filistinlilerin topraklarına dönüş hakkının kutsal olduğunu vurgulayan Kassabyan, "Kudüs kenti, özgür Filistin'in başkenti olmanın yanı sıra barış ve aydınlık kenti olarak kalacaktır." diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de etkinlik vesilesiyle gönderdiği mesajında, Filistin halkının hakkını, herkese barış, adalet ve güven getirecek bir geleceği desteklemenin kaçınılmaz bir yükümlülük olduğunu vurguladı.

"BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) sağladığı hizmetlerden vazgeçilemez ve bizim tam desteğimize ihtiyacı var" ifadesini kullanan Guterres, İsrail ve Filistin'in yanı sıra nüfuza sahip herkesi iki devletli çözüm için çalışmaya davet etti.

BM Genel Kurulunun 29 Kasım 1977'de aldığı karar doğrultusunda Filistin sorununun çözümüne destek vermek amacıyla 1978 yılından bu yana her yıl 29 Kasım tarihi "Filistin Halkıyla Dayanışma Günü" olarak kutlanıyor.

AA