Allah, elbette samîmi olarak îmân edenleri de bilir, münâfıkları da bilir

Allah, elbette samîmi olarak îmân edenleri de bilir, münâfıkları da bilir

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Ankebut Suresi 10-13. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

10 . İnsanlardan öyle kimseler de vardır ki, “Allah’a îmân ettik” der. Fakat Allah uğrunda (kendilerine) bir eziyet edildiği zaman, insanların verdiği sıkıntıyı Allah’ın azâbı gibi tutar! Şânım hakkı için, eğer Rabbinden (size) bir yardım (bir zafer) gelirse, (onlar) mutlakā: “Şübhesiz biz sizinle berâberdik!” diyeceklerdir. Hâlbuki Allah, âlemlerin sînelerinde bulunanları en iyi bilen değil midir?

11 . Allah, elbette (samîmi olarak) îmân edenleri de bilir, elbette münâfıkları da bilir.

12 . İnkâr edenler ise, îmân edenlere: “Bizim yolumuza uyun da, sizin hatâlarınızı yüklenelim (günâhınız bizim olsun)!” derler. Hâlbuki onlar, bunların hatâlarından hiçbir şey yüklenecek kimseler değillerdir. Şübhesiz onlar gerçekten yalancıdırlar.

13 . (Onlar) mutlakā, hem kendi yüklerini (günahlarını), hem kendi yükleriyle berâber birtakım (başka) yükler(i günahları) yüklenecekler ve uydurmakta oldukları şeylerden kıyâmet günü mutlakā sorguya çekileceklerdir.