Afganistan bir asırdan fazla süredir huzur bulamadı

Afganistan bir asırdan fazla süredir huzur bulamadı

20. yüzyılın başlarında başlayan çatışmalar Afganistan'da kan ve gözyaşının hüküm sürmesine neden oluyor.

Afganistan, 20. yüzyılın son çeyreğinden bu yana neredeyse aralıksız bir çatışma sürecinin içerisinde. Afgan halkı bu durumu Büyük İskender'in, bu toprakları işgal ettiği 2 bin 300 yıl öncesinden itibaren savaşıyor olmalarına bağlıyor.

19. yüzyılda Britanya İmparatorluğu'nun işgal girişimiyle başlayan emperyal güçlerin Afganistan üzerinde egemenlik kurma çabası Sovyetler Birliği ve ABD ile bugünlere kadar geldi.

Peki Afganistan'ı dünyayı yönetmek isteyen güçlerin hedefi haline getiren nedir? TRT Haber muhabiri Enes Polat ve kameraman Mustafa Tunç bu sorunun yanıtlarını aradı.

10 yıllık Rus işgali

Tarih 27 Aralık 1979... Sovyetler Birliği önce bir saray darbesi, ardından Kabil'e inen askerleriyle Afganistan'ı işgale başladı. Ancak Afganistan toprakları, 10 yılda Kızıl Ordu'yu yutan bir bataklığa dönüştü.

Mücahitlerin direnişi Kızıl Ordu'yu çaresiz bırakmakla kalmadı, Sovyet sisteminin çöküşünün sebeplerinden biri haline geldi. 

Ekonomik ve siyasi enkaz

Sovyet işgalinde 1.5 milyon insan hayatını kaybetti. Sovyetler 1989'da Afganistan'ı terk ederken geride sosyal, ekonomik ve siyasi bir enkaz da bıraktı. 

1994 yılında Molla Muhammed Ömer liderliğindeki, Taliban hareketi mücahit grupları arasındaki mücadeleye son verecek bir umut olarak ortaya çıktı.

Taliban 1996'da Kabil'e girdi.

Ahmet Şah Mesut hep Sovyetler ile hem Taliban ile savaştı

Sovyet işgaline direnişin önde gelen isimlerinden Ahmed Şah Mesud, bu kez Taliban'a karşı, Tacik toplumu ile ülkenin kuzeyinde bir direniş noktası oluşturarak, Kuzey İttifakı'nı kurdu.

Şah Mesud 2001 yılına kadar Taliban'a geçit vermedi. Ta ki 11 Eylül saldırılarından yalnızca 2 gün önce El Kaide teröristlerinin suikastinde hayatını kaybedene kadar.

11 Eylül sonrası Afganistan 

11 Eylül 2001'deki saldırının ardından ABD olarak Taliban ve el Kaide'nin üslendiği Afganistan'ı hedef aldı. 

Taliban hızla büyük kentleri terk ederken ABD'ye göre zafer kazanılmıştı.

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Seyfettin Erol'a göre Afganistan, imparatorlukların sonunu hızlandıran ve imparatorlukları hızlı bir şekilde çöküşe götüren koca bir mezarlık. Bu mezarlıkta ABD'nin istisnai olarak ortaya çıkması ise düşünülemez. 

Trump'tan çekilme sinyali

Nitekim aradan geçen 18 yılda Taliban ortadan kaldırılamadı. ABD Başkanı Trump, 2018'in son günlerinde çekilmenin sinyallerini verdi. "Generallerimize istedikleri tüm parayı verdim ancak Afganistan’da iyi iş çıkaramadılar. Eski savunma bakanı Jim Mattis 700 milyar dolarlık savunma bütçesinden dolayı bana teşekkür etti. Ancak o benim için ne yaptı, Afganistan’da ne yaptı? Çok iyi değildi." dedi. 

ABD, çekilmenin yollarını ararken Taliban bir yandan da İran ve Pakistan ile müzakerelere başladı.

Tarih, ABD'yi de Britanya ve Sovyetler Birliği'nden farklı bir sonun beklemediğine işaret ediyor. 

Bölgenin kontrolü Afganistan'dan geçiyor

Tarih boyunca Afganistan birçok işgale maruz kaldı. Bu işgaller Afganistan için kan ve göz yaşı demekti ancak işgalciler için ise hazin sonlar hazırladı. 1842 yılında İngilizler Kabil’den Celalabad’a çekilirken 18 bin 500 İngiliz askerinden sadece bir tanesi bir doktor Celalabad’a ulaşabildi. Geri kalan ya iklim şartlarından hayatını kaybetti ya da yerel aşiretlerce öldürüldü.

Peki Afganistan neden hep emperyal güçlerin hedefi oldu? Bu sorunun yanıtı Afganistan'ın jeopolitik konumunda yatıyor. 

ANKASAM Başkanı Erol'un vermiş olduğu bilgilere göre, Afganistan Abrasya'nın merkezi konumunda ve kilit bir öneme sahip. Afganistan'ı kontrol eden hem Güney Doğu Asya'yı hem de Orta Asya'yı kontrol edebiliyor. Rusya, Çin, İran ve Pakistan'ın kontrol edilebilmesi bu bölgeden geçiyor. 

Kuşak yol projesi için Afganistan kilit konumda

Çin'in Avrupa'ya açılan kapısı "Kuşak ve Yol inisiyatifi" de Afganistan'ın önemini daha da artırdı. 

Erol bu durumu, "Kuşak yol ABD’nin coğrafi keşiflerle başlayan batının denizlere dayalı gücüne meydan okumanın adresi olarak karşımıza çıkıyor. Afganistan’a baktığınızda hem orta hem de alt denizlere dayalı kuşağı istikrarsız hale getirebilirsiniz." diyerek yorumladı.

Gelişmeler, uluslararası toplumun 20. yüzyılda olduğu gibi 21. yüzyılda da Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip edeceğine işaret ediyor.

TRT Haber

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.