7. İmam Hatipler Kurultayı Diyarbakır'da başladı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ''Türkiye'nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi anlamında, inanç özgürlüğü alanında hala katedeceği mesafeler var'' dedi.
Bakan Eker, İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneğince (ÖNDER) Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen ''7. İmam Hatipliler Kurultayı''nın açılışında yaptığı konuşmada, İmam Hatip Lisesi mensubu biri olarak, medeniyetlere beşik olmuş ve 638-639. yıldan bu yana da İslam medeniyetinin önemli merkezlerinden biri olan Diyarbakır'da kurultayın yapılmasından sevinç ve onur duyduğunu söyledi.
İmam Hatibin bir mektep anlayışı olmadığını, bir medeniyet tasavvuru olduğunu anlatan Eker, ''Geçen zamanı ibret olarak, ibretlik hadiselerinden ibret alarak değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Yaşanan hadiseler ve tarih, geçmiş için değildir. Geleceği kurgulamak içindir. Gelecek için plan yapmak, ders almak içindir'' diye konuştu.
-İmam hatip üzerindeki baskılar-
Eker, imam hatiplerin çeşitli dönemlerde çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını belirterek, şunları söyledi:
''Ben buraya 200 metre kadar mesafede olan imam hatip okulunda okudum. 12 Mart döneminde ikinci sınıf öğrencisiydim. İstasyonda, gişede bilet almak için bekleyen başında beyaz takke olan yaşlı bir vatandaş vardı. Vatandaşın yanına gelen sivil ve korkutucu tavırları olan bir adam, yaşlı adamın önünde durdu takkesini yırttı ve yere attı. Adam bir şeyler söyler gibi oldu, biri daha geldi hakaretler edip gittiler. İmam hatiplerin orta kısmının kapatılması o günlerin devamında geldi. Sadece imam hatiplerle değil, ayrı düşünen, farklı düşünen herkesle ilgili bir takım mekanizmaların işletildiği günlerdi. Türkiye'de doğu ile batı, Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni arasında zaman zaman sahneye konan ve geçen 80 yıllık süre içerisinde birçok kez şahit olduğumuz birçok senaryoların ortaya konulduğu süreçleri milletimiz yaşadı. Bunları gördük. Burada yaklaşık 30 sene sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilan edildi. Bazen sıkıyönetim, bazen olağanüstü hal modunda 2003 yılına kadar devam etti.''
-''Birimizi kucaklamak suretiyle meselelerimizi çözeriz''-
Eker, geçen zaman içerisinde özellikle imam hatip, diğer farklı düşünen toplum kesimleri üzerinde çok ağır uygulamaların yapıldığını ifade ederek, insanlığın vicdanını rahatsız eden anlayışın ürünlerinin sergilendiğini gördüklerini kaydetti.
Bütün bunlarla mücadele edilmesi gerektiğini kendilerinin de bunu yaptığını ve hala yapmayı sürdürdüklerini anlatan Eker, şöyle devam etti:
'' 28 şubat sürecinde Eyüp Sultan Camisi'nde sabahları, hafta sonları, sabah namazından sonra yapılan duaları, dökülen gözyaşlarını hepimiz biliyoruz, hepimiz yaşadık. OHAL, işkence ve kötü muamele, lafta kalan hukuk devleti, üstünlerin hukukunu savunan yargı sistemi ve darbeci vesayet rejimi. Türkiye'de son yıllara kadar karşı karşıya kaldığımız manzaraydı. Böyle bir yapıda, böyle bir ortamda, elbete ki diğer inanç grupları, farklı düşünenler gibi imam hatipler de milletin değerlerini temsil eden bütün zihniyetin temsilcileri de zarar gördü. Biz bürokratik bir cumhuriyet yerine, demokratik bir cumhuriyeti esas aldık. Demokratik bir cumhuriyetin inşası için çaba içerisinde olduk ve bunu yapmaya çalışıyoruz. Bugün de mücadelesini verdiğimiz budur. Biz bugünün sorunlarını da, geçmişten gelen sorunları da çözmek için bu evrensel insani ve İslami standartlara yaslanmak suretiyle bu meseleleri çözmek durumundayız.
Türkiye'nin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi anlamında, inanç özgürlüğü alanında hala katedeceği mesafeler var. Çünkü bütün sorunlar, sosyal meseleler. Bir kısmı yüzyılı aşan bir sürede teşekkül etmiş gelmiş meselelerdir. Bunların sonuçlarının çok kısa sürede etki etmesi mümkün değil, bu süreç devam ediyor. Kürdü, Türkü, Arabı, Lazı, Çerkeziyle bütün millet olarak bizi bir kılan ve önemli bir medeniyet getiren yaslanarak bunu yapmak durumundayız. Daha samimi, daha basit cümlelerle birbirimizi sevgiyle, muhabbetle birbirimizi kucaklamak suretiyle meselelerimizi çözeriz.''
-BBP Genel Başkanı Mustafa Destici
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de, kurultayın Diyarbakır'da yapılıyor olmasının ayrı bir önem ve anlamı olduğunu, bunun da bilincinde olduklarını söyledi.
Anadolu coğrafyasının tarih boyunca en dikkati çeken özelliklerinden birisinin ilim ve irfan arayışının hiç bitmemiş olduğuna değinen Destici, '' İmam hatip okulları, sadece imam hatip yetiştiren okullar veya liseler olarak algılanmamalıdır. İmam hatip okulları birlik ve beraberliğimizin ilacı ve yarınlara daha güvenle bakmamızın adıdır. İmam hatipler hiçbir siyasi oluşumun himaye ve güdümünde değildir ve olmamalıdır. İmam hatipler her türlü özgür düşüncenin serbest tartışıldığı bir ortam olmamasını da hiçbir zaman yitirmemelidirler'' dedi.
İmam hatiplerin, daha nitelikli bir eğitime kavuşturularak, halkın teveccühünü boşa çıkarmaması gerektiğini belirten Destici, şöyle devam etti:
''Tamamen ideolojik bir zeminde hazırlanan kesintisiz eğitime son verilmeli. Zorunlu eğitimi kademeli hale dönüştürerek, imam hatip liselerinin orta kısımları hemen eğitime açılmalıdır. Orta kısmı olmayan imam hatip liselerini, yarım bir insan gibi telakki etmek gerektiğini düşünüyorum. Bunun için siyasi arenada yüksek bir kararlılıkla mücadele etmek başta bizim gibi imam hatip mezunu siyasilerin de boynunun borcudur. BBP olarak yüzyıllardır tarihin ve dünyanın en büyük fikir adamlarını yetiştiren coğrafyamızın üzerinde uluslararası bir imam okulunun açılmasını hükümete teklif ediyoruz.
Bu müstesna toplumun önünde Diyarbakır'dan bütün şer güçlerine de seslenmek istiyorum. Bu millet Anadolu'nun saf İslam kardeşliğinin mayasıyla mayalanmış bir milletir, onun için bizi asla bölemezsiniz. Bizim medeniyetimiz kilise ve mezhep çatışmalarıyla kurulmuş bir medeniyet asla değildir. Biz vatanı, bayrağı, ezanı, devleti, dini, kıblesi, peygamberi, Allah'ı bir olan bir İslam topluluğuyuz. Anadolu'nun her coğrafyasında belli dönemlerde elbette ki hukuk dışı uygulamalar, zulümler, işkenceler yaşanmıştır. Ama, bu coğrafyasında, memleketimizin doğusunda kamuoyundan uzak olduğu için ebette ki bunun ziyadesi yaşanmıştır. Biz bununla da yüzleşilmesini ve bunların da bir daha asla tekrarlanmamasını istiyoruz. Türkiye'de işlenen bütün ölümlerin arkasında milletimize benzemeyen, milletimiz gibi düşünmeyen, milletimiz gibi yaşamayan, milletimiz gibi hissetmeyen güçler vardır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinden yaşanan bütün zulümlerin arkasında, Mamak Cezaevinde, Diyarbakır Cezaevinde yaşanan bütün zulümlerin arkasında olan bütün güçler aynıdır. Bütün zulüm defterleri açılsın, kardeşi kardeşe düşman eden bütün oyunlar ortaya çıkarılsın ve bundan sonra da asla hiçbirisine de müsaade edilmesin.''
-SP Genel Başkanı Kamalak-
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ise 1919'da kurtuluş savaşının başladığını ve sonuçta zaferin inananların, müminlerin olduğunu ifade etti.
zaferin amacından saptırıldığını savunan Kamalak, ''Biz bedel ödedik, yine öderiz. İmam hatiplere vurulan zincirler mutlaka bir gün kırılacaktır'' dedi.
Britanya Müslüman Mirası Merkezi Genel Sekreteri ve Manchester eski Belediye Başkanı Efdal Han, ''Bismillah'' diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'ye ve İstanbul'a daha önce defalarca geldiğini fakat Türkiye'nin bu bölgesine ilk kez geldiğini söyledi.
İmam hatiplerin toplum için son derece önemli önemli olduğunu belirten Han, ''İngiltere'de 2 milyonu aşkın Müslüman yaşamaktadır. İngiltere'de 2 bini aşkın mescit bulunmaktadır, sadece Manchester'de 50'in üzerinde mescit vardır. Bizler de Britanya Müslüman Merkezi kuruluşu olarak, dünyanın diğer bölgelerindeki Müslümanlara ulaşmaya çalışıyoruz'' diye konuştu.
Kurultayda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği mesaj da okundu.
Zaman
