Bu keyfi uygulamaları eleştiren TAVAK Başkanı Faruk Şen, “Almanya’daki insanlarımızın yüzde 32’si işsiz. Buradan vizesiz gidip de orada kalacak insanımız yok” dedi.

Türk vatandaşlarına serbest dolaşım hakkı tanımayan Avrupa Birliği'nin (AB) vize ücretlerine servet harcadık. Daha doğrusu buna mecbur bırakıldık. Türkiye, en çok vize uygulamasının ekonomik yükü yanında, başta işadamlarımız olmak üzere sayısız insanın taleplerinin keyfi ve nedensiz reddedilmesinden şikayetçi. İktisadi Kalkınma Vakfı'nın paylaştığı bilgiye göre, Türkiye vatandaşları 2008-2014 yılları arasında Schengen vizesine en iyimser tahminle 235,6 milyon avro ödedi. Son 6 yılda toplam 3.2 milyon adet C tipi vize verildi. Bunu 60 avro standart vize ücreti ile çarpınca ortaya 235,6 milyon avro gibi büyük bir rakam çıkıyor. Masraflara diğer vize türlerine ödenen bedeller; aracı kurum ücretleri ve banka komisyonları dâhil değil. Bu ücretler de eklenince her yıl vatandaş vizeye servet harcıyor.
EN ÇOK ALMANYA'YA ÖDEDİK
Geçtiğimiz yıl Türk vatandaşları en çok vize başvurusunu Almanya'ya yaptı. Almanya için vize isteyen 196 bin 941 kişiden sadece yüzde 29'u olumlu yanıt aldı. Türkiye, Almanya'ya vize ücreti olarak toplam 11,8 milyon avro bıraktı.
 
Faruk Şen

'TÜRKİYE'DEN 84 ÜLKE VİZE İSTİYOR'

Türk Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, bir vizenin bütün maliyetinin 240 avro olduğunu söyledi. Şen, “Şu anda Türkiye'den 84 ülke vize istiyor. Bu vizenin 3 Ekim 2005'te Türkiye'ye karşı tam üyelik görüşmelerine başlandığı zaman kaldırılması lazımdı. Zira tüm tam üyelik görüşmeleri başlayan ülkelere karşı Avrupa Birliği vizeyi kaldırdı. Bir tek bize vizeyi kaldırmadı” dedi.

Geri kabul anlaşması 1 yıldır yürürlükte

Türkiye, 1963 Ankara Anlaşması'ndan doğan serbest dolaşım hakkının kendisine tanınmasını istiyor. Yasadışı yollarla Türkiye üzerinden AB üye ülke topraklarına giren mültecilerin Türkiye'ye iadesini öngören ve 16 Aralık 2013 tarihinde taraflar arasında imzalanan Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması, 1 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi ile ilgili olarak Avrupa Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström yaptığı açıklamada, bu anlaşmayla Türkiye topraklarından AB'ye gelen düzensiz göç hareketlerinin daha iyi bir şekilde yönetilmesinin mümkün olacağını belirtmişti. Malmström, Geri Kabul Anlaşması'nın eksiksiz ve etkin bir şekilde uygulanmasının aynı zamanda Türkiye ile vizesiz rejime yönelik yol haritasında belirlenen ön koşullardan birisini oluşturduğunu ve yürürlüğe giren anlaşmanın vize serbestisi açısından önemli bir ilerleme teşkil ettiğine dikkat çekmişti.

Avrupalı bize dikte etmek istiyor

Avrupa'nın vize uygulamasının Türkiye'ye yapılan büyük bir haksızlık olduğunu dile getiren Şen, “AB Geri Kabul Anlaşması'na göre Türkiye'ye vizenin en geç 2017 yılının Temmuz ayında kaldırılması gerekir. Avrupa anlaşmada Türkiye'ye dikte etmek istiyor. Bize vize konusunda biraz kolaylık getirin diyorlar. Hayır, Türkiye Geri Kabul Anlaşmasını kabul ettiği an ülkemiz vatandaşlarının da Avrupa Birliği'ne vizesiz seyahat edebilme hakkının olması lazım. Bu noktada Türk Dışişleri, bir adım geri adım atmamalıdır. Bu taviz olur” diye konuştu. Şen, Almanya'daki insanlarımızın yüzde 44'ünün fakirlik sınırının altında yaşadığını, yüzde 32'sinin de işsiz olduğunu belirterek, “Buradan vizesiz gidip de orada kalacak insanımız yok” ifadesini kullandı.

Yeni Şafak