Melâike tesbihata mülâzım ve müdavimdir

Melâike tesbihata mülâzım ve müdavimdir

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

﴾ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ ﴿ 1 Beşerin ca'lindeki hikmeti soran melâikeye, sanki şöyle bir itiraz vârit olmuştur: "Beşerin Allah'a yapacağı ibadet ve takdis, onun ca'line sebeb-i kâfi gelmez mi ki, ca'linin hikmetini soruyorsunuz?"

İşte vav-ı hâliye ile zikredilen وَنَحْنُ نُسَبِّحُ 2 cümlesi, güya o itirazı ref etmeye işarettir.

نَحْنُ 3 Maâsiden mâsum melâikenin cemaatlerinden kinâyedir.

Cümlenin cümle-i ismiye şeklinde zikredilmesi, tesbihin melâikeye bir seciye olduğuna ve melâikenin tesbihata mülâzım ve müdavim olduklarına işarettir.

نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ "Bizler, bütün ibadetlerin Sana mahsus olduğunu kâinata ilân ve Cenâb-ı Ulûhiyetine lâyık olmayan şeylerden münezzeh olduğuna iman ve bütün evsaf-ı azamet ve celâl ile muttasıf olduğuna itikad ediyoruz."

وَنُقَدِّسُ لَكَ 4 Bu ل , ya sıladır, bir mânâyı ifade etmez veya ta'lil ve sebebiyet içindir.

Birinci ihtimale göre نُقَدِّسُكَ takdirinde olur. Yani, "Seni takdis ve tathir ediyoruz" demektir.

İkinci ihtimale nazaran, نُقَدِّسُ ِلاَجْلِكَ takdirinde olur. Yani, "Biz, nefislerimizi, fiillerimizi günahlardan temizlemekle beraber, kalblerimizi mâsivândan çeviriyoruz" demektir.

Bu وَ ise, iki rezileyi cem' ve birbirine atfeden يُفْسِدُ 5 'deki و 'ın aksine ve inadına olarak, biri takdis, diğeri tesbih, iki fazileti cem' ve birbirine atfediyor.

Dipnot-1: "Bizler hamdinle beraber sana tesbih ve seni takdis etmekteyiz." Bakara Sûresi, 2:30.
Dipnot-2: Biz tesbih ediyoruz.
Dipnot-3: Biz.
Dipnot-4: Her türlü eksiklik ve çirkinlikten uzak tutarak takdis ediyoruz.
Dipnot-5: Bozgunculuk yapar.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz