Türkiye ve İran'ın üç ortak düşmanı: Cehalet, zaruret, ihtilaf

Türkiye ve İran'ın üç ortak düşmanı: Cehalet, zaruret, ihtilaf

Değer: Müslümanların ve İslamiyetin tealisi, yükselişi iktisaden yükselmekle mümkündür

Ahmet Bilgi’nin haberi:

RİSALEHABER-DEİK İran İş Konseyi Üyesi Mehmet Emin Değer, İslam dünyasının en büyük düşmanlarının cehalet, fakirlik ve ihtilaf olduğunu söyledi.

TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi)ve IPIS (İran Dışişleri Bakanlığı Siyasi ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi) ev sahipliğinde Tahran’da düzenlenen II. Türkiye-İran Forumunda konuşan Değer, iş adamı olarak gençliğinden beri İslam Dünyasının paramparça haline kahrolduğunu belirterek, “Dünya herkese terakki dünyası olsun da bize niye tedenni dünyası olsun. Beşyüz-altıyüz senedir İslam coğrafyası üretemiyor. Üretememenin bedelini bize ödetiyorlar. İlimde, fende, teknolojide, iktisatta, edebiyat ve sanatta üretemedik. Onun sıkıntılarını ve tembelliğimizin acısını çekiyoruz” dedi.

İslam dünyasının en büyük üç düşmanı olduğuna dikkat çeken Değer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu üç düşmanımız cehalet, zaruret-fakirlik ve ihtilaftır. Aslında ittifak ve dayanışma için bin tane sebep alt alta yazabilirsiniz. Bütün bu sebepler bizi birliğe, vahdete, ittifaka ve dayanışmaya götürüyor. Allah’ımız bir, Peygamberimiz bir, kıblemiz bir, kitabımız bir, bine kadar bir bir sayabiliriz. İhtilaf ve nifaka düşmek için üç tane zayıf sebep sayamazsınız. Ne hikmetse bu üç zayıf sebebe sarılmış ve asırlardır bu üç zayıf sebep için birbirimizi yiyoruz. Şuurlanmanın ve bir diriliş yapmanın zamanı gelmedi mi?

“Peygamber Efendimiz (asm) Veda Hutbesi ile evrensel insan hakları beyannamesinin nihai hududunu çiziyor. Beşeri ideolojiler hep iflas etti. Sosyalizm, komünizm, faşizm şu anda dünyayı tanzim eden liberalizm adı altında vahşi kapitalizm hüküm sürüyor. O da insanların yüzde onuna geçici bir saadet temin ediyor. Yüzde doksanını sefalete sürüklemiştir. Yeni ve adil bir dünya düzenine ihtiyaç vardır. Kültürel, tarihi, dini ve genç neslimizle yeni dünya düzenini inşa edebiliriz. Hem İslam coğrafyasını hem de dünyanın geri kalanına katkı sunabiliriz.

“Müslümanların ve İslamiyetin tealisi, yükselişi iktisaden yükselmekle mümkündür. Asırlardır ihtilafa düştüğümüz veya düşürüldüğümüz konularda bir tek İslam ülkesi karlı çıkmış mıdır? Hal böyle iken bugün başlayıp yeni bir tarih ve gelecek ortaya koyabiliriz. Herkes benim fikrim, benim mezhebim, benim düşüncem haktır, daha güzeldir demeye hakkı var. Diyebilir. Ama yalnız hak benimdir demeye kimsenin hakkı yoktur. Bu insaf prensibine herkes uymalıdır.

“İhtiyarlanmış, tefessuh etmiş batı dünyasının insanlığa sunacağı bir modeli kalmamıştır. Gelin hep birlikte yeni dünyayı geçmişte olduğu gibi yeniden adalet, hukuk, refah, iktisadi ve ahlaki kalkınmayı birlikte inşa edelim. Hem İslam coğrafyasına hem de tüm insanlığa katkı sunalım. 

turkiye_iran_forum.jpg

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum