Senin latifelerin Ondan başkasına razı olamaz

Senin latifelerin Ondan başkasına razı olamaz

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Kendi nefsime hitaben demiştim: Ey gafil Said! Bil ki, şu âlemin fenâsından sonra sana refakat etmeyen
ve dünyanın harabıyla senden mufarakat eden birşeye kalbini bağlamak sana lâyık değildir.

Hususan senin asrının inkırazıyla seni terk edip arka çeviren
ve bahusus berzah seferinde arkadaşlık etmeyen
ve hususan seni kabir kapısına kadar teşyî etmeyen,
hususan bir iki sene zarfında ebedî bir firakla senden ayrılıp günahını senin boynuna takan,
hususan senin rağmına olarak husulü ânında seni terk eden fâni şeylerle kalbini bağlamak kâr-ı akıl değildir.

Eğer aklın varsa, uhrevî inkılâbâtında, berzahî etvârında ve dünyevî inkılâbâtının müsâdemâtı altında ezilen, bozulan ve ebedî seferde sana arkadaşlığa muktedir olmayan işleri bırak, ehemmiyet verme, onların zevâlinden kederlenme.

Sen kendi mahiyetine bak ki: Senin lâtifelerin içinde öyle bir lâtife var ki, ebedden ve Ebedî Zattan başkasına razı olamaz. Ondan başkasına teveccüh edemiyor. Mâsivâsına tenezzül etmez. Bütün dünyayı ona versen, o fıtrî ihtiyacı tatmin edemez. O şey ise, senin duygularının ve lâtifelerinin sultanıdır. Fâtır-ı Hakîmin emrine mutî olan o sultanına itaat et, kurtul. (Lem'alar, On Yedinci Lem'a)

Bediüzzaman Said Nursî