Risale-i Nur’u gizlice çoğaltır ve dağıtırdı

Risale-i Nur’u gizlice çoğaltır ve dağıtırdı

Evi gezerken hayretler içinde kaldık...

Ömer Özcan’ın haberi:

RİSALEHABER-ÖZEL

İnebolu kahramanlarından Ahmed Nazif Çelebi Ağabey 51 sene önce bugün 30 Aralık 1964 tarihinde İnebolu’da vefat etmiştir. Kabirleri oğlu Selahaddin Çelebi ile aynı kabristandadır, yakındır. Nazif Çelebi ağabeyimizi yarım asır sonra rahmet dualarıyla, hayırla ve şükranla anıyor, hatırlıyoruz... (Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-2)

“Ahmed Nazif Çelebi İnebolu eşrafındandır... Çok celalli ve haşmetli bir insandı... Adeta bastığı yer titrer, çarşıdan geçerken herkes hürmetle temenna dururdu... Ahmed Nazif Çelebi ağabeyimiz İnebolu’da çok saygın bir insandı…”

“Kahraman Nazif ağabey, ayağında tokyo terliklerle sabahlara kadar evinin çatı katı arasındaki küçücük odada iki büklüm olarak risaleler teksir eder, teksir edilmiş risaleleri ciltlettikten sonra gizlice kasalar içinde gemilerle Anadolu’ya sevk eder, neşriyatı buradan gerçekleştirirdi.”

Bu sözler Nazif ağabeyi yakından tanıyan İnebolulu hizmet arkadaşlarından 1943 Denizli hapishanesinde de Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve Nazif Çelebi ile aynı çatı altında yatan Salih Uğurtan ile Gülcü Hüseyin’e aittir. Onlar da İnebolulu... Onların da Risale-i Nur’da adları geçiyor... Onların da çok hizmetleri var...

23 Eylül 1978 İnebolu ziyaretimizde Gülcü Hüseyin (Kuru) ve Salih Uğurtan ağabeyler bize Nazif Çelebi ağabeyimizi anlattılar, senelerce teksir yaptığı nurları, muhtaç gönüllerin imdadına yetiştirdiği evini de gezdirdiler... Dört katlı eski bir Rum evi...

Evi gezerken hayretler içinde kaldık... O zamanki baskın ve tarassutları düşünürsek, bu ev, sanki o günkü şartlara göre tam bu hizmet için yapılmış... Lâbirent gibi bir yapı... İç içe odalar, gizli geçitler, dolaptan dolaba geçitler, karmakarışık merdivenlerden üst ve alt katlara inişler-çıkışlar... Ve teksir makinesinin bulunduğu tavan arası... Burası ayakta dik durulamayacak kadar alçak...

Risale-i Nur hizmetlerinde İnebolu’nun sembol ismi “Ahmed Nazif Çelebi”dir. Külliyatta çok yerlerde ismi ve mektupları geçen bu kahraman ağabeyimizin yaptığı hizmetler, bilhassa teksir makinesiyle yaptığı tab’ hizmetleri, Üstad’ımızın mektuplarında takdir ve sena ile bahsedilmektedir.

O zamanlarda (1945 senesinden itibaren) bütün Türkiye’de sadece iki yerde teksir makinesi bulunmaktaydı. Birisi, Isparta/Sav’da İbrahim Gül’ün evinde; diğeri ise “Küçük Isparta İnebolu”dadır. O da Ahmed Nazif Çelebi ağabeyimizin evinde, tavan arasında bulunuyordu. Teksir konusunda İnebolu Isparta’dan daha kıdemlidir. Tarih itibariyle makine ile tab işi ilk önce İnebolu’da başlamıştır. Sonra Tâhirî ağabey tarafından Isparta’ya da bir makine alınmıştır.

nazifcelebiev.jpgnazifcelebi_tavanarasi.jpg

Nazif Çelebi’nin yıllarca teksir yaptığı efsanevi ev ve teksir yapılan tavan arasındaki oda

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
9 Yorum