Özgürlüğün özü

Ortaokul beşinci sınıfa yeni başlayan bir öğrenci. Gözleri pırıl pırıl. Heyecanlı. Sohbet ediyoruz. Biraz olsun rahatlıyor, heyecanı geçiyor. Konuşmanın seyri, “ileride ne olacaksın, hedeflerin nedir?” sorularına kadar geliyor. Hemen hemen herkesin bir çocuğa mutlaka sorduğu bir soru. Ama ben hiçbir zaman bu soruyu tasvip etmedim. Çok kısıtlayıcı geliyor. Zamanla çocukların bu hedeflerinin değiştiği çok gördüm. İlk olmak istedikleriyle sonrasının hiç alakası olmuyor çoğunlukla.

Öğrencimiz büyük bir içtenlikle “Bilim adamı” olacağını söylüyor. Gülümsüyorum. Yirmi beş yıla yakın eğitimcilik hayatımda bu cevabı çok duydum. Ama yıllar içinde her nedense cevabın şekli değişti. Bilim adamı olmak isteyen öğrencilerimden büyük bir çoğunluğu bu hayallerinden vazgeçtiler. Hiç düşünmedikleri meslek dallarına yöneldiler.

Asıl üzerinde durulması gereken soru çocukların ne olacağı değil hayallerinden neden vazgeçtikleri sorusu olmalı.

Çocuklarımız ilerleyen zamanlarda içinde bulundukları şartların farkına varıyorlar. Kendi kendilerine “Bu şartlarda bilim adamı” olamayacağı çıkarımında bulunuyorlar.

Bunun sebebi, çocuklarımız eğitim hayatları boyunca ister istemez bir yarışın içinde kendilerini bulmaları. Yanında oturduğu arkadaşıyla rekabet etmesi onu geçmesi isteniyor/böyle inandırılıyor/tüm hücrelerine kodlanıyor bu durum. Mücadele etme bilinci kaplıyor her yanını. Paylaşma, yardımlaşma duygusu kalkıyor ortadan/hayatından. Bu durum tüm eğitim hayatı boyunca devam ediyor. Sınav, rekabet, mücadele… daha neler neler.

Böyle bir ortamda veya böyle bir ruh haliyle nasıl bilim adamı olunur? Hayaller nasıl gerçekleşir? Maalesef eğitim sistemimiz hayalleri gerçekleştirmekten oldukça uzak. Hatta hayallerin önünde büyük bir engel.

Çocuklar düşüncelerini özgürce söylerler ve yadırganmazlar. Takdir bile görürler. Ama eğitim sisteminin içine giren çocuklarımızın zamanla özgürlükleri kısıtlanıyor nedense. Özgür düşünemeyen bir bireyin ileride bilim adamı olabileceği düşünülebilir mi? Onun için çocuklarımıza hayallerini özgürce gerçekleştirebileceği eğitim ortamı sağlamalıyız.

“Özgürlüğün özü”nü öğretmeden başarılı bir eğitim olmayacağı gibi hayaller de gerçekleşmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum