İstanbul Müftülüğü görevini Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı'dan devralan Doç. Dr. Rahmi Yaran, ''Herkesin şikayet ettiği şiddet olgusunun çaresi, merhamet, şefkat ve isar eğitimidir. Bunda başarılı olduğumuz takdirde, kadına veya erkeğe, yaşlıya veya gence ya da çocuğa yapılacak her türlü şiddeti ve haksızlığı önlemiş, hatta onun ötesine geçip toplumdaki bütün güçsüzleri genel himaye altına almış oluruz'' dedi.

İstanbul Müftülüğündeki devir-teslimi dolayısıyla düzenlenen ve Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan törende konuşan Doç. Dr. Yaran, İstanbul Müftülüğünün, tarihi arka planı ve bugünü itibariyle önemli bir makam olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Yaran, günümüzde yaşanan şiddet olaylarına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Günümüzde gittikçe yaygınlaştığından şikayet edilen şiddet olaylarının temelinde kanaatimizce şefkat ve merhamet eksikliği vardır. Allah'tan veya insanlardan merhamet bekleyenler, öncelikle Allah'ın yarattıklarına karşı merhametli ve şefkatli olmalıdır. Herkesin şikayet ettiği şiddet olgusunun çaresi merhamet, şefkat ve isar eğitimidir. Bunda başarılı olduğumuz takdirde kadına veya erkeğe, yaşlıya veya gence ya da çocuğa yapılacak her türlü şiddeti ve haksızlığı önlemiş, hatta onun ötesine geçip toplumdaki bütün güçsüzleri genel himaye altına almış oluruz.''

Diyanet ve ilahiyat alanında çalışmanın fedakarlık gerektirdiğinin idraki içerisinde olacaklarını ifade eden Yaran, ''Kimseye siyasi veya başka alanlardaki düşüncelerinden dolayı farklı muamele yapmayacağız. İnsanların dışa yansıyan hayatlarını ve kıyafetlerini dindarlıklarının bir göstergesi olarak almayacağız. Bu, İslam'ın dışa yansıyan hayatla ilgili düzenlemeleri göz ardı ettiğimiz anlamına gelmiyor. Aksine dinimizin bütün düzenlemelerini önemsiyoruz. Bunu söylerken, insan olarak herkesin farklı alanlarda ihmalleri olduğu, bunların bir kısmının dışa yansıdığı, bir kısmının yansımadığı gerçeğine vurgu yapmak istiyoruz'' ifadelerini kullandı.

İstanbul Müftüsü Yaran, hac ve umre ibadetlerine ilginin arttığınına işaret ederek, ''İnsanımızın bu ibadetlere hazırlanması gerektiğinin idraki içindeyiz. Bu ihtiyacı karşılamak üzere İstanbul'da kapsamlı bir hac ve umre eğitim merkezine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz'' diye konuştu.

İstanbul Müftülüğünün ''cümle kapısı''ndan girince karşılaşılan mekanın, tarihte olduğu gibi tamamen müftülüğe ait olmasını temenni ettiklerini belirten Yaran, bu doğrultuda devam eden çalışmaların takipçisi olacaklarını kaydetti.

-Prof. Dr. Çağrıcı-

İstanbul Müftülüğü görevini devreden Prof. Dr. Çağrı da din alanında hizmet etmenin bir ibadet olduğu bilinci ve sorumluluğuyla 8 yıldır sürdürdüğü görevinin sonuna geldiğini söyledi.

Günümüzde dinin yükselen değer olduğunun söylendiğini aktaran Çağrıcı, ''Bu hükmün en azından uluslararası ilişkilerde dinin belirleyici rolünün arttığı, ayrıca modern çağın ürettiği küresel çaptaki ahlaki sorunların aşılmasında dine duyulan ihtiyacın daha çok fark edildiği anlamında doğru olduğu kanısındayım'' dedi.

Çağrıcı, bireyler gibi kurumların da toplumdan ilgi ve destek görmesinin başta gelen şartının, hizmetlerini bilgisel ve ahlaki anlamda, doğruluk, liyakat, adalet ve dürüstlük içinde sürdürmeleri olduğunu vurgulayarak, günümüzde İslam toplumlarının yaşadıkları ağır sorunların büyük ölçüde bu yüce ilkelere riayetsizlikten kaynaklandığını kaydetti.

Dünyadaki değişimlere değinen Prof. Dr. Çağrıcı, şöyle devam etti:

''Bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişmelere karşılık çevre sorunlarından ahlaki yozlaşmalara, cinsel sapmalara, küresel siyasi ve iktisadi zulümlere, despotik yönetimlere, haksız savaşlara kadar pek çok ağır sorunun yaşandığı dünyamızda rahmet dininin kurtarıcılığına insanlığın ihtiyacı olduğu açıktır. Bu dini insanlığa sunma ödevi ise din alimlerimize ve din görevlilerimize düşmektedir. Son yıllarda ülkemizin dünyada itibarının hızla yükselmesinde Diyanet İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatının sergilediği 'İslam'ın, Kur'an'ın ve Peygamberin, dünyamız ve insanlık için rahmet olduğu' ilkesine dayanan, fanatizm, radikalizm, şiddet, mezhepçilik, ayrımcılık gibi sapmalara fırsat vermeyen ağırbaşlı ve sorumlu görev anlayışının, bilgi temelli, ahlak eksenli hizmet kalitesinin önemli katkısı bulunuyor.''

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Çağrıcı, Doç. Dr. Yaran'a cübbesini giydirerek, başarılar diledi.

Yaran da Çağrıcı'ya çini tabak hediye etti.

Töreni, Anadolu Ajansı ve TRT'nin görüntülemesine izin verildi.

Rotahaber