Münazarat Sempozyumu ve Cemre

Mardin Artuklu Üniversitesi, Akademik Araştırmalar Vakfı ve Risale Akademi’nin ortaklaşa düzenlediği “Münazarat Ekseninde Miliyet Fikri ve Kürt Meselesi Sempozyumu” tek kelime ile muhteşemdi. 

Sempozyuma beklentilerimizin de üzerinde bir ilgi gösterilmesi doğrusu beni çok duygulandırdı.  Gerek konuşmacı ve tebliğcilerin ödevlerine ciddi çalışarak hazırlıklı gelmeleri ve gerekse bölge halkının sempozyumu önemseyerek ihmale kurban etmemesi çok memnuniyet verici bir hadisedir.

Sempozyumda çok önemli konular, özellikle milliyetçilik ve ulus devletçiliğin kardeş toplumlar arasında ne kadar büyük rahneler açtığı konuşuldu ve çözüm önerileri dile getirildi.

Lozan ve Sevr ile yeni kurulan ulus devletin önüne sürülen nifak projelerinin, resmi ideolojiyi nasıl da canavar haline dönüştürdüğü, gerek Doğu Anadolu’da ve gerekse ülkenin her yerinde millete kan kusturduğu hepimizin malumudur. Ergenekon ve PKK da aynı projenin güncellenmiş versiyonu olmaktan başka bir işlev görmemektedirler.

Çözüm istemeyen, hatta yurdumuzun ve bütün İslam âleminin parça parça olmasından zevk duyan, münafık, hain ve bozguncu zihniyetin çığırtkanlıklarının eski gücü kalmamış, sinek vızıltısı halinde gelmiştir. Yüce milletimizin sağduyusu artık onlara pirim vermemektedir. Kimin hokkabazlık, kimin gerçekten çözüm için gayret gösterdiğini gayet iyi bilmektedir.

Kürtlerle Türkler birbirinden ayrılması imkansız iki kardeş ve akraba topluluklardır. Bunca acılara ve fitnelere rağmen yine Mardin’de kucaklaşmayı ve kaynaşmayı en güzel bir şekilde göstermiştir. Bu manzara karşısında düşmanlar elbette çatlayacaktır. Ne yapalım? Önden buyursunlar, hak onların. Mardinlilerin gösterdiği kardeşane misafirperverliğe ne kadar teşekkür etsek azdır.

Bediüzzaman’ın Münazarat adlı eserinde önerdiği çareler yüz yıl önce dinlenmedi; çok ağır faturalar ödendi, kapanması imkansız yaralar açıldı ve zulümler edildi. Artık bugün bu reçete sorumlular tarafından gündeme alınmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır.

Hazırlanacak olan yeni anayasada, problemlerin kaynağını oluşturan, hürriyet, meşrutiyet, meşruiyet, cumhuriyet, hak, adalet, eşitlik gibi birçok temel kavramların Bediüzzaman’ın kattığı anlam zenginliği çerçevesinde, gerek prensip ve gerekse temel felsefe olarak yer almalıdır.  

Siyasi istibdadın doğurduğu ilmi istibdadın beli, bir devlet üniversitesinin kalemi ile kırılmıştır. Artık üniversitelerimizde başörtüsü bekçiliği değil, ilim yapılacaktır. Bütün milletimize müjdeler olsun.

Devlet artık Said Nursi’ye karşı olan tutumunu değiştirmiştir, onun çözüm önerilerine de kulak vereceğinden eminim.

Bu sempozyumla birlikte yurdumuzun ve İslam âleminin kışı bitmiştir. Araplar uyanıyor, yurdumuzda cennetasa bir bahar hayat buluyor. Yüreklerimiz kabarıyor ve coşuyor. İçimiz bahar sevinci ile dopdolu. Ne kadar sevinsek azdır.
Kim ne derse desin cemre toprağa düşmüştür…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum