Kur'ân'ın tenziliyle çok alâkadar bir nura parmak basıyor

Kur'ân'ın tenziliyle çok alâkadar bir nura parmak basıyor

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

YİRMİ DÖRDÜNCÜ ÂYET VE ÂYETLER

İhtar bitti, şimdi sadede geliyoruz.

Sûre-i Zümer, Câsiye, Ahkaf'ın başlarındaki تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ 1 olan âyetler, sabık ihtarın ikinci noktasında münasebet-i mâneviyesi beyan edildiğinden burada yalnız cifrî remzini beyan edeceğiz. Şöyle ki: İki ت sekiz yüz (800), iki ن yüz (100), iki م seksen (80), iki ك kırk (40), üç ز yirmi bir (21), üç ى otuz (30), bir ب , bir ح on (10), Lâfzullah ( اللهُ ) altmış yedi (67), bir ع yetmiş (70), dört ل , dört elif( ا ) yüz yirmi dört (124) olup yekûnu bin üç yüz kırk iki (1342) ederek bu asrın şu tarihine nazar-ı dikkati celb etmekle beraber, Kur'ân'ın tenziliyle çok alâkadar bir nura parmak basıyor.

Ve o tarihten az sonra Mu'cizat-ı Ahmediye (a.s.m.) Risalesi ve Yirminci ve Yirmi Dördüncü Mektuplar gibi Risaletü'n-Nur'un en nuranî cüzleri meydan-ı intişara çıkmaları ve Kur'ân'ın kırk vech ile i'câzını ispat eden Mu'cizat-ı Kur'âniye risalesiyle haşre dair Onuncu Sözün ikisinin "kırk iki (42)"de intişarları ve "kırk altı (46)"da fevkalâde iştiharları aynı tarihte olması bir kuvvetli emaredir ki, bu âyet ona hususî bir iltifatı var.

Hem nasıl ki bu âyetler telif ve intişarına işaret ederler; öyle de, yalnız تَنْزِيلُ الْكِتَابِ kelimesi Risaletü'n-Nur'un ismine (şeddeli ن , bir ن sayılmak cihetiyle) gayet cüz'î bir farkla tevafuk edip remzen bakar, kendine kabul eder. Çünkü تَنْزِيلُ الْكِتَابِ kelimesi dokuz yüz elli bir (951) ederek Risaletü'n-Nur'un makamı olan dokuz yüz kırk sekiz (948)'e sırlı üç farkla tevafuk noktasından bakar.

Birden hatıra geldi ki: Bu üç farkın sırrı ise Risaletü'n-Nur'un mertebesi üçüncüde olmasıdır. Yani vahiy değil ve olamaz. Hem umumiyetle dahi ilham değil, belki ekseriyetle Kur'ân'ın feyziyle ve medediyle kalbe gelen sünuhat ve istihracat-ı Kur'âniyedir. Câ-yı dikkattir ki, birinci حٰمۤ olan Sûre-i Mü'min'de تَنْزِيلُ الْكِتَابِ مِنَ اللهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ 2 makam-ı cifrîsi, bazı mühim âyetler gibi bin üç yüz yetmiş (1370)'e bakıyor. Acaba on beş-yirmi sene sonra başka bir nur-u Kur'ân zuhur mu edecek, yahut Resâili'n-Nur'un bir inkişaf-ı fevkalâde ile bir fütuhatı mı olacak, bilmediğimden o kapıyı açamıyorum.

Dipnot-1: "Bu Kur'an, kudreti herşeye galip olan ve hikmeti herşeyi kuşatan Allah tarafindan indirilmiştir." Zümer Sûresi, 39:1.
Dipnot-2: "Bu kitap, kudreti herşeye galip olan, ilmi herşeyi kuşatan Allah tarafından indirilmiştir." Mü'min Sûresi, 40:2.