İnsanı hayvandan ayıran şeylerden...

İnsanı hayvandan ayıran şeylerden...

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Beşinci basamak: Ruhanilerin ahyarı semada bulunduklarından, eşrarı da letafetlerine güvenerek onları takliden iltihak etmek istediklerinde, ehl-i sema, onları şeraretleri için kabul etmeyerek def ediyorlar. Maahaza, bu gibi manevi mübarezeleri alem-i şehadete, bilhassa vazifesi şehadet ve müşahede olan insana ilan ve teşhirine recm-i nücum alamet ve nişan kılınmıştır.

Altıncı basamak: Kur'an-ı Mucizü'l-Beyan, nev-i beşeri itaate irşad, isyandan zecr ve men etmek üzere kullandığı üslüb-u alisine bak:

b667.gif

Yani, "Ey ins ve cin cemaati! Mülkümden hariç bir memlekete çıkıp kurtulmak için semavat ve arzın aktarından çıkmaya kuvvetiniz varsa çıkınız. Amma ancak bir sultanla çıkarsınız."

Kur'an-ı Kerim bu ayetle, pek geniş saltanat-ı rububiyete karşı ins ve cinnin aczlerini ilan zımnında nida ediyor: "Ey insan-ı hakir, sağir, aciz! Ne suretle, şeytanları recmeden melaikeyle necimlerin, şemslerin, kamerlerin itaat ettikleri Sultan-ı Ezele isyan ediyorsun. Nasıl kocaman yıldızları mermi, kurşun yerinde kullanabilen bir askere sahip olan bir sultana karşı isyan etmeye cesaret ediyorsun?"

Yedinci basamak: Yıldızların pek küçük efradı olduğu gibi, pek büyükleri de vardır. Semanın veçhini, yüzünü ziyalandıran herşey yıldızdır. Bu neviden bir kısmı, semaya ziynet olmuştur. Bir kısmı da şeytanları recmetmek için semavi mancınıklardır. Semada yapılan bu recim, sema gibi en vasi dairelerde bile vukua gelen mübareze hadisesini insanlara göstermekle, insanların mutilerini asilerle mübarezeye teşvikle alıştırmaktır.

İ'lem eyyühe'l-aziz! İnsanı hayvandan ayıran şeylerden,

Biri: Mazi ve müstakbelle alakadar olmasıdır. Hayvan bu iki zamanı bihakkın düşünecek bir idrake malik değildir.

İkincisi: Gerek enfüsi, gerek afaki, yani dahili ve harici şeylere taallük eden idraki, külli ve umumidir.

Üçüncüsü: İnşaata lazım olan mukaddemeleri keşif ve tertip etmektir: Mesela, bir evin yapılması için lazım olan taş, ağaç, çimento misilli lüzumlu mukaddemeleri ihzar ve tertip etmek gibi.

Binaenaleyh, insanın en evvel ve en büyük vazifesi, tesbih ve tahmiddir. Evvela mazi, hal ve istikbal zamanlarında görmüş veya görecek nimetler lisanıyla, sonra nefsinde veya haricinde görmekte olduğu in'amlar lisanıyla, sonra mahlükatın yapmakta oldukları tesbihatı şehadet ve müşahede lisanıyla Sanii hamd ü sena etmektir.


Bediüzzaman Said Nursî
(Mesnevi-i Nuriye - Onuncu Risale)
---
Rahman Sûresi: 55:23.