Gençlerin deizm ve ateizme sapmasının nedeni çok açık

Gençlerin deizm ve ateizme sapmasının nedeni çok açık

Demirci, gençlerin deizm ve ateizme sapmasına dair değerlendirmelerde bulundu

Risale Haber-Haber Merkezi

Senai Demirci, gençlerin deizm ve ateizme sapmasına dair değerlendirmelerde bulundu. Dinin anlatılan şekline ve muhtevasına itiraz eden Demirci, "Bizim ilahiyat gündemi ve diyanet dili, fıtrat temelli anlatımı atlayarak, sadece muamelât konularını anlattı" dedi.

Demirci'nin sosyal medyadan yaptığı sıralama şöyle:

1. Gençlerin deizm ve ateizm sapmasıyla 'din'e tepki vermesinin nedeni çok açık: Kur'ân'ın ilk 3/4'lük kısmını yok saydık; Allah'ın gönlü muhatap alarak oluşturduğu gerekçeleri atlayarak; kestirmeden emir ve yasaklar koyduk önlerine. Bu da 'zorlama' olarak göründü çocuklara.

2. Allah, insanı insana anlatır, insanı fıtratıyla tanıştırır öncelikle. Kur'ân'ın yüzde 75'i buna dairdir; geri kalan %25'i, ilk %75'teki gerekçeler üzerine anlatır. Bizim ilahiyat gündemi ve diyanet dili, fıtrat temelli anlatımı atlayarak, sadece muamelât konularını anlattı.

3. Şimdi gençler, varoluştan kopuk, kendi doğalarına yabancı, sadece bir şeyleri-ister istemez-yapmalarını emreden ve yasaklayan, içi boş, sadece kabuğu ve dışı düzeltmeye yönelik bir 'din' buldular karşılarında. Oysa, bu sunulan din, asıl din değil..

4. Tam da buradan bakınca, eğer gerçekten gerçeği arıyorlarsa bu gençler, aslında reddedilmesi gerekeni reddediyorlar. Bu reddiye, onlara 'din' diye sunulan, hele de son dönem magazin programlarıyla iyice alay konusu haline gelen 'şey'den kurtaracak ümidindeyim.

5. Umalım ki bu krizden, dini ısrarla varoluştan ve fıtrattan kopararak anlatmayı tercih eden, dinin teknik konularını (arapça, tecvid, ezber vs.) dinin kendisi sanmayı sürdüren, reyting uğruna istisnai konuları polemik malzemesi olarak köpürten 'din söylemciler'i ders alsın.

6. Yeryüzünde yaşayan insan, gerekçesi unutulmuş, hikmetinden soyulmuş sert ve sıkı yönergeleri değil, kalbindeki sızıyı anlayan, dünya kuyusundaki yalnızlığına eğilen, ona hata edebilir olduğunu hatırlatan, varlığına anlam ve amaç katan merhametli bir ses duymak ister.

7. Kur'ân insanın yalnızlığına eğilen sestir. Kur'ân, enkaz altında kalmış gibi daralmış insana "orada olduğunu biliyorum" diyen yatıştırıcı sesleniştir. Kur'ân, varlığına anlam arayan, boşluktan ve yokluktan korsan insanı, "Mahzun olma!" diye kucaklayan fısıltıdır.

8. Peygamber [asm] otoriter dille konuşmaz ama vaizlerin çoğu böyle konuşur. Peygamber günahkâr olanları dışlayıcı olmaz; kucaklar; eksiğiyle itmez, eksiğini tamamlamasına fırsat verir; ne var ki günümüz diyanet dili daha çok ceza ve cehennemi hatırlatır, ümit kırar, dışlar.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum