Şarkta kalb, garbta akıl hâkim ve enbiyanın ekseri şarkta, feylesofların ekseri garpta gelmişler. 

Memleketimizin doğusu ile Batısının zenginlikleri mezc olsa yani; akılla kalb imtizac etse fevkalade inkişaflara medar olur inşallah. 

Batının her kelimeyi didik didik inceleyen, kıvrak zeka ile hakikati avlayıp kavramaya çalışan ve zaman zaman da bu hummalı çalışmadan bîzar olan insanı ile Doğunun iki diz üzerinde kemâli edeble âdeta Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin huzurundaymış gibi kalben tefeyyüz ederek Risale-i Nur derslerini kemâl-i teslimiyet ile dinleyen fertleri bir araya gelse ve imtizac etseler inşallah Kudret i ezeliye Medresetüzzehra’nın ruhuna orada ceset libası giydirir. 

Risale-i Nur sadece akıl ayağı ile gitmediği gibi sadece kalb ayağıyla da gitmiyor. Demek aklı ön plana alan Batının insanı ile kalbi hareketli ve hayatlı olan Doğunun insanı bir araya gelip imtizac ile tam bir tesanüdle yek vücut olsalar inşallah Medresetüzzehra’ya istikametli hizmet ederler.

Seküler kültürün (maddiyyun deniyyet) maneviyata gabi akılcı yöntemleri Medresetüzzehra’nın manasina hâmil olamayacağı gibi çok zaman aklın düsturlarına zıt giden kalbin keşiflerine istinad eden bir tarz da Medresetüzzehra’nın ruhu ile hayatlanmaya layık bir cesedi teşkil edemez. 

Demek memleketin hatta dünyanın doğusu ve batısını bir araya getirecek olan Medresetüzzehra’dır. Ruhu var olan ve kendisine münasib bir cesedi er geç giyecek olan Medresetüzzehra’nın maddeten de teşekkülüne cevval Nur Şakirtleri elbette mesailerini hasredecekler ve mesailerinin tanzimi ile azami ihlas ve sadakat ile omuz omuza çalışacaklardır ümidindeyiz ve duasındayız.