Zamanlar ve Bediüzzamanlar

Zamanın ipleriyle bağlandığı esbabı ve netaici o kadar da sıralı değildir. Bazen netice başta, esbab sondadır. Bazen açıklama önce gelir. İdeal sondadır. Bazen de tam tersidir. İdeal başta oluverir, uygulamaları sonradır. Bazen bir bütün zamanla parçalanır, bazen parçalar zamanla toplanır. Ya da, bazen yarımlar yarımları bulur, sonra biri diğerinin içinde kaybolur. Kaybolanlar bir zamanda tekrar ortaya çıkar.

Zaman hem bir gelenektir hem de bir nevzuhurdur.

Zaman hem sıralı değildir, hem de içine çoğalandır. Arttıkça da geleceğe sıçrayandır. Bu yüzden çok parçalıdır, ki sayısızdır.

Ne olursa olsun, kim olursa olsun elinde olan bir andan ibaret ve geldiği gibi gidici olan, akıp giden bir 'şimdiki zaman'dır. İçinde midir dışında mı, belirsiz bir içi boş 'herşey'dir.

Her halukarda, gerekli olan bir yerinden tutunmaktır. Zamanını yakalamak, kaybetmemektir. Diğer bir şekilde, zamanın adamını bulmak ya da bizzat olmaktır.

Zamanının adamı olmak:

Zamanın adamı olmak ise zamanın aklı olmak demektir. Zamanında olmaktır. Zamanın gerektirdiği yerde durmaktır. Zamanı doluncaya kadar orada olmak, zamanı dolunca olgunlaşmaktır. Zamanında kalmak, zamanında çürümektir.

Böyle olan herkes ibnüzzamandır, yani zamanının çocuğudur. Büyüttükçe, zaman ilerledikçe serpilip gelişeceklerdir. Zamanla besleneceklerdir. Kaybettikçe büyüyecek, zamandan çaldıkça (kırptıkça) serpileceklerdir.

Bunun dışındakilerden:

Bazıları eski asırlardan hortlamış gelmişlerdir, geçmiş zamanın ihtiyar çocuklarıdırlar. Bunlar, olmadan çürümüş, düşmeden erimişlerdir. Eskinin hikayeleriyle zamanı çevireceklerdir. Bitmemiş öykülerin içinde bulunmazlar, neticeyi görmeden yaşamadıkları için şimdiki zaman eleştirmenleridirler. Kurguda ilk atılacak olanlardır.

Kimileri de zamanını şaşırmışlardır, şaşkınlardır. Akılları müşevveş, dilleri gevezedir. Dağınıktırlar, parçalıdırlar. Kurgucudurlar, soyutu bilmediklerinden birleştirdikleri birer ucubeye de dönüşebilirdir. Abartırlar. Müsriftirler. Zamanı fazlaca harcarlar. Kaybederek ilerlerler. Yenilgi yenilgi büyüyen zamanlardır. Çoğunluk bunlardandır.

Zamanın adamlarından:

Zamanı tam yerinden tutanlar vardır ki, onlar acaiptirler, gariptirler. Bu garaib nedeniyle merkezde dururlar. Zamanının Merkez Efendileridirler. Çoğu susmuştur, kalan sözleri ise tam ortasındandır. O kadar hakikattir ki, çoğu somutunu bulamaz. Dili de biraz karışıktır. Anlaşılmasa da red edilemez. Beklemek gerekir. Güzellik, zor kazanılır bir şeydir. Yani, güzel gariptir; garaib güzeldir. Garibüzzamanlar...

Bazıları da vardır, her zamanın farkını bulurlar, ona göre eğerler, bükerler; biraz da gelecekten alanlardır. Bunlara, bid'atül zaman derler. Dillerindeki müşkilat mananın derinliğindendir, dikkatindendir. Yoksa, lafzın iğlakından değildir. Zamanını delip kanatmasındandır. Güvenlik değil özgürlük peşindedirler. Mekansızdırlar. Muhatabın feryadı biraz da bundandır.

Bir de mir'atül zamanlar vardır; yani aynalar... Olduğu gibi zamanı yansıtırlar. Tecelli içinde yüzerler, bu şekilde görünürler. Bu sebeple tekildirler, eşleri kendilerinden değildir. Mücerreddirler. Benzersizdirler. Zamandan dahi tecerrüd etmişlerdir. Zamanın zincir şakırtılarından azadedirler. Hürdürler. Göbek bağları yoktur. Mazhar olmayı dahi istemezler.

Bunlar, zamanında 'ebu la şey' ünvanını sıklıkla kullanırlar.

Onları seyredenler de çoktur ki, herkese yansıyan ayrı bir sözleri vardır. Her ayrı zamanın birleştireceği çok boyutlu parçaları vardır. Bu parçalar, hem soyut ve evrenseldir hem de somut ve dönemseldir.

Bastıkları her yerde bir 'zaman izi' bırakırlar. Bu izler (sözler) bir zaman sonra tekrar çoğalacaktır. Anlam başkalaşmazsa da yeni bir libas giyer, dökülen yerlerini tamir ederler. Gençliklerini böylece sürdürürler. Zira lisan, ruhun mütemmimidir. Vücud yenilendikçe ruh gençleşir.

Veluddurlar. Onların toprağı mümbittir. Zamanının ve zamanın bütün adamlarına umumen haizdirler. Bediüzzamandırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum