Zaferler ayı ramazan

Yeni bir ramazana daha giriyoruz.  İnşaallah ramazan ayı yine bereket ve zaferlere sahne olur.  İnşallah bu ramazanla birlikte İslam’ın şanı daha da yükselir.  Buna dair işaret ve beşaretler var.  Dünya yalnız bıraksa da Suriye halkı Emevi Camii’ni esaretten kurtarıyor.  Camilerin esaretten kurtulması İslam aleminin ve ümmetinin kurtuluşunu müjdeliyor. Filistinli mücadele adamı Raid Salah Emevi Camii’nin esaretten kurtarılmasından sonra sıranın Mescid-i Aksa’ya geleceğini ifade etmektedir. Ayasofya, Emevi Camii ve Aksa Camii’nin veya kardeş mabetler bir zincir halinde esaretten hürriyete intikal ettiklerinde İslam aleminin de sabahı doğmuş ve fecr-i sadıkı tulu etmiştir. Arap Baharıyla birlikte Emevi Camii de esaretin pençesinden kurtuluyor. Buna dair beşaret yani müjdeler var.  Merhum Ahmet Davudoğlu ile birlikte İbni Abidin mütercimi olan Mehmet Savaş’ın öğrencilik dönemi arkadaşlarından olan Suriye ulemasından İbrahim Muhammed Hariri, Silivri’de yapılan İhvan toplantısında Hazreti İsa’nın nüzülü ve Mehdi’nin zuhuru noktasında  Emevi Camii’nin önemine dikkat çekmiştir. Ahirzaman olaylarının en mühim durağı Şam-ı Şeriftir.  Şeyh Muhamme Cemel de (http://www.youtube.com/ watch?v=exgJ AKIkaIk&feature=related ) Lübnanlı salih bir zatın rüyasını aktarıyor ve yorumluyor. Rüyada,  ramazanda Şam halkının çok sevinçli olduğunu ve dünyanın her tarafından kutlama heyetlerinin geldiğini ve Şam halkının bunları iftara buyur ettiklerini görüyor.  Suriye’de hızlanan gelişmeler biiznillah bu büşra ve müjdenin bu ramazanda ya da er geç gelecek ramazan da tahakkuk edeceğini gösteriyor.  Elbette en doğrusunu Allah bilir. Süreç çok hızlı bir biçimde akıyor ve sonuç değil sadece vakti kestirilemiyor. 

*

Bu meseleye dair Dünya Bülteninde yayınlanan 10/06/2011 tarihli makalemizde  şöyle bir değerlendirmede bulunmuşuz: “Arap Devrimi ve özellikle Suriye ile alakalı esrarengiz rüyalardan birisi ise Suriyeli Dr. Gazi’nin anlatmış olduğu bir rüyadır. Dr. Gazi rüya tabircisidir. Dr. Gazi ismini vermediğini muttaki bir alime isnat ettiği rüya da oldukça ilginç. Söz konusu rüyada güneş batıyor. Batarken üç dakikalık müthiş bir kızarma hali yaşıyor (http://www.youtube. com/watch?v= j8abiZHmU_4&feature=related ). Dr. Gazi bu kızarmayı ve güneşin batmasını şöyle yorumluyor:  Kanaatime ve güvendiğim insanlara göre, rüyanın tevili şudur: Güneşin batması Baas rejimi ve Esat ailesinin batması ve devrilmesidir. Güneşin dehşetengiz kızarması ise ülkenin karışması ve karmaşık hale gelmesidir.  Sararmanın üç dakika devam etmesi ise zaman tayin eden bir kesittir. Bu üç dakika, üç hafta olabilir. Lakin Mart 2011 ortalarında başlayan Suriye Devrimi haftalarını doldurdu ve bu açıdan dakikaları haftalar ile yorumlamak isabetli gözükmüyor. Geriye ay hesabı kalıyor.  Dolayısıyla dakikaları ya aylarla ya da senelerle tevil etmek gerekiyor. Dr. Gazi bu açıdan üç dakikayı üç ay ile yorumlama eğiliminde görülüyor. Elbette tevil açısından üç dakikanın ucu açık. Bununla birlikte, Dr. Gazi dakikaların yıllarla yorumlanmasını uzak bir ihtimal olarak görmektedir. Güneşin sararmasını hem düzen hem de halk için sıkıntının had safhaya varması olarak yorumluyor…”

*
Rüyanın üzerinden 2011 ramazanı geçti ve ikinci ramazanı da yarın itibarıyla idrak ediyoruz.  Ramazan öncesinde olaylar hızlanmış bulunuyor. Sıfır saatinin yaklaştığına dair işaretler gittikçe çoğalıyor.  Dünyanın yüzüstü bıraktığı Suriyeliler Allah’a sarılarak ve dayanarak ayakta kalıyorlar. Suriyeli yazar Nebil Şebib, ramazan öncesi seri gelişmeleri Allah’ın imdadına bağlıyor ve Suriye’de rabbani bir gelişme yaşandığına dikkat çekiyor (http://adalah-syria.org/?p=1055 ).   Suriye halkı dışarıdan umudunu kestiği için ‘ya Allah malena gayreke ya Allah/ Allahım senden başka kimsemiz kalmadı ’ diyerek sadece ona iltica ediyorlar.  Bikes ve kimsesiz oldukları bir gerçek. Halbuki Suriye rejiminin başta Rusya ve Çin İran olmak üzere geniş bir destek yelpazesi olmasına rağmen ve yine Suriye rejimi İsrail yerine halkına karşı savaştığı halde halkını başkalarının uzantısı olarak göstermeye çalışıyor.  Nebil Şebib, ramazan ayı girerken tarihte yaşanmış zaferleri tadat ediyor ve sayıyor. Başta Bedir savaşı olmak üzere Mekke fethi ve Moğollara karşı kazanılan Aynu’l Calut savaşları ramazan zaferleridir.  Bakara 249’uncu ayette beyan edildiği gibi nice az topluluklar Allah’ın inayetiyle çoğunluğa galip gelirler: “Nice az bir topluluk, Allah'ın izniyle çok bir topluluğa gâlip gelmiştir. Ve Allah, sabredenlerle beraberdir.” Nebil Şebib bu zaferi Bediüzzaman’ın altınla yazılsa sezadır dediği ayetle izah ediyor:  Vema remeyte iz remeyte valakinnallaha rema. Attığında sen değil Allah attı.  Suriye devrimini Allah’ın görünmez eli yönetiyor ve yönlendiriyor. Nitekim, Kur’an buyruğu bunu teyit eder: “ Allah'ın yardımı ile (Allah), dilediğine yardım eder. Ve O; Azîz'dir (yüce, üstün), Rahîm'dir (Rum: 5). İnanıp inanmamak ise kişinin izanına kalmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum