Yermuk'taki katliama seyirci kalmayın

Yermuk'taki katliama seyirci kalmayın

Yermuk, acımasız ablukaya ve rejim saldırılarına IŞİD işgalinin de eklenmesiyle birlikte "ölüm kampı"na dönüştü.

18 bin kişi bombalanma ya da infaz korkusuyla dışarı adım dahi atamıyor. Kampta yiyecek yok, su yok ilaç yok. İnsanlar çöpten topladıkları gıdalarla besleniyor. Hamile kadınlar, tıbbi müdahale olmadığı için doğum sırasında ölüyor, çocuklar açlıktan can veriyor. Bölgede yaşanan trajediyi Yeni Şafak'a anlatan UNRWA sözcüsü Christopher Gunness, uluslararası kamuoyuna sesleniyor: Masum insanların katledilmesine izin vermeyin!

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) “küresel ayıbın kaynağı" olarak nitelendirdiği kamptaki trajedi, 1 Nisan'da başlayan IŞİD işgali ile birlikte katlanılmaz boyutlara ulaştı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Yermuk'u “ölüm kampına" benzetirken, Yeni Şafak'a konuşan UNRWA Sözcüsü Christopher Gunness, tüm yaşam damarları kesilmiş çaresiz Filistinlilerin dramına dikkat çekti.

KAMPTA HASTALIKLAR BAŞLADI
“Savaşın önceki yıllarıyla kıyaslayacak olursak Yermuk'taki son durumu nasıl tanımlarsınız?" diye sorduğumuzda Gunness, “İnsanlar evlerine saklandı. Dışarı çıkmaya korkuyorlar. Ailelerini çöplerden topladıkları gıdalarla besliyorlar. Acımasız savaş sokaklarda şiddetleniyor. Yiyecek yok, su yok, ilaç yok. Hastalıkların patlak verdiğine dair raporlar geliyor" açıklamasında bulundu.

resized_a935e-0e2cchirs.jpg18 BİN KİŞİNİN KAÇACAK YERİ YOK
Savaş öncesi 180 bini Filistinli olmak üzere yaklaşık 950 bin kişiyi barındıran kampta rejimin 2012 yılından bu yana uyguladığı abluka nedeniyle yaklaşık 200 kişinin açlık ve susuzluktan hayatını kaybettiği belirtilirken, Gunness, şuan içeride 3 bin 500'ü çocuk 18 bin kişinin bulunduğunu vurguladı.

GIDASIZ ZOR AYAKTA DURUYORLAR
UNRWA Sözcüsü Gunness, “Kamp sakinlerinin ihtiyaçları nelerdir?" sorumuza ise “Her şeyden önce güvenliğe ihtiyaçları var. Yaşamları ciddi bir risk altında. Temel ihtiyaç maddeleri olan gıda, su, ilaç, temiz ve yeterli barınmaya gereksinimleri var" yanıtı verdi. Neredeyse hiçbir şeyi olmayan bu insanların nasıl hayatta kalabildiğini sorduğumuzda ise “İki yıldır, günde ortalama 400 kalorinin altında yiyecekle yaşıyorlar. Hayatta zor kalıyorlar" diye ekledi.

YARIDAN FAZLASI IŞİD'İN ELİNDE
Uluslararası kamuoyuna ve Esed rejimine de seslenen Gunness, “Masum insanların katledilmesine izin vermeyin. Siviller sebepsiz yere öldürülürken seyirci kalmayın" ifadelerini kullandı. Kampın yarısından fazlasının IŞİD militanlarının kontrolüne geçtiğine inandıklarını söyleyen UNRWA Sözcüsü, militanların işgal ettiği bölgelerde yaşayanların, Yermuk'taki toplam nüfusun yüzde 95'ine denk geldiğine dikkat çekti. Bazı kaynaklar ise kampın yüzde 90'ının IŞİD'in elinde olduğunu belirtiyor.

resized_925ff-14b1yerr.jpgYA İNFAZ YA REHİN ALMA KORKUSU
Filistin basınında yer alan haberlere göre, Nusra Cephesi'nin de desteğiyle kamptaki Filistinli gruplarla çatışan IŞİD militanları, bugüne kadar 27 kişiyi öldürdü, 75 ila 200 arasında sivili de kaçırdı. Kampta başı kesilerek infaz edilmiş cesetler bulunduğu iddia edilirken, kaçmaya çalışanların ise ya IŞİD'in keskin nişancıları tarafından öldürüldüğü ya da rehin alındıkları öne sürülüyor.


Gazzeli çocuklar için gözyaşı dökmüştü

Yermuk'ta masum sivillerin yaşam tehlikesine dikkat çeken BM Sözcüsü Christopher Gunness, geçtiğimiz yıl da İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamı canlı yayında anlatırken gözyaşlarına hakim olamamıştı. 578'i çocuk 2 bin 145 kişinin öldürüldüğü saldırılar sırasında Al Jazeera kanalına bağlanan Gunness, “Çocuklar da dâhil olmak üzere Filistinlilerin hakları toplu şekilde ihlâl ediliyor. Bu dehşet verici bir durum" derken gözyaşlarına boğulmuştu.

resized_24e96-54ecgazze.jpgKapılar yardıma kapalı
Yermuk'taki durum insanlık sınırlarını çoktan aşmış durumda. Rejim güçleri hastaneleri bombalıyor. Hamile kadınların ilaç yokluğu nedeniyle doğum sırasında öldüğü belirtilirken, çocukların da açlıktan hayatını kaybettiği ifade ediliyor. Yermuk'ta gıda ve suyun dışında elektrik de yok. IŞİD'in gelişiyle birlikte insanlar iyice evlerine kapandı, doktorların da başka bölgelere gitmesi nedeniyle tıbbi yardım imkanı kesildi. Militanların kampa saldırdığı Nisan başından itibaren BM görevlileri içeri giremiyor. Ekim 2014'ten bu yana kampa alınmayan Uluslararası Kızılhaç Örgütü ise, sivillere “acil" yardım ulaştırmak için izin istiyor.

resized_9ace1-7bfekarikatur.jpgÜç cephede yaşam savaşı
'Hayalet' kente dönen Yermuk'ta üç cephede birden yaşam savaşı veren kamp sakinlerinin dramı; üzerinde “Beşşar" yazılı bir varil bombası, “IŞİD" yazılı bir kılıç ve “açlık" yazan boş bir kaseyi tutan çocukla böyle resmedildi. Son 6 günde ordunun Yermuk'a attığı varil bombası sayısının 36'yı bulduğu belirtiliyor.

 

Esed'in çifte oyunu
Yermuk'ta ordunun saldırılarına direniş göstermeye çalışan silahlı örgütler şimdilerde IŞİD militanlarıyla çatışıyor. Kampa varil bombası yağdırırken, bir yandan da Filistinli gruplarla birlikte “Yermuk'u IŞİD'den kurtarma operasyonu" hazırlığında olduğu imajını vermeye çalışan rejim ikili oynuyor. Beklentilere göre, muhaliflerin ele geçirdiği İdlib'in düşüşünü, Dera izleyebilir. Yermuk, Dera'ya 100 kilometre mesafede yer alıyor. Eğer IŞİD, Yermuk'u kontrol altına alırsa burayı Dera'daki muhaliflere karşı bir üs olarak kullanabilir ve bu sayede rejimi de “çatışmaya girmekten" kurtarabilir.

Bir utancın panoraması

Suriye'de 2011 yılında başlayan savaş, sayısız katliam haberlerine ve insani değerleri ayaklar altına alan suçlara sahne oldu. "Bundan daha acısı yaşanamaz" sanılan saldırılar, bir sonraki katliamın yanında sıradanlaştı. Dünya, Suriyelilerin dramı karşısında sessizliğe gömüldü.

resized_96c6b-c3b3kimyasal.jpgKİMYASAL ÇABUK AFFEDİLDİ
* Ülkenin tüm kentlerinde peş peşe katliamlar yaşanırken, Ağustos 2013'te Esed güçlerinin başkent Şam'ın Doğu Guta bölgesinde kimyasal silahlarla düzenlediği saldırıda çoğu kadın ve çocuk bin 300'den fazla kişi hayatını kaybetti. ABD "kimyasal saldırı kırmızı çizgimiz" sözünü unutarak kimyasal stoklarını imha etme kartını oynayan Beşşar Esed'i çabuk "affetti."

 

O FOTOĞRAFLAR UNUTULDU
*BM Güvenlik Konseyi kararları, Rusya ve Çin'in art arda vetolarına takılırken, Esed'in sabıka defteri kabarmaya devam etti. Ocak 2014'te Suriye ordusundan bir askeri polis, rejimin işkenceyle öldürdüğü 11 bin kişinin fotoğraflarını gizlice çekip dünyaya duyurdu. Ancak uluslararası kamuoyu, insanlığın utanç tarihine geçen 55 bin işkence karesi karşısında da kılını kıpırdatmadı.

IŞİD SAHNEYE ÇIKTI
* Bosna Savaşı'nı dahi geride bırakarak dört yılda yaklaşık 300 bin kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarcasının vatansız kaldığı Suriye'deki savaş, sahneye çıkan IŞİD terörü ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika'yı esir alan çatışmaların gölgesinde kaldı. Suriyeli mültecilerin trajedisi, politik hesapların yapıldığı masalarda gündeme dahi gelmedi.

resized_ad5b6-1dc2kadin.jpg

ÖNCE SESSİZLİK KIRILMALI
Suriye'deki acının sembolü haline gelen Yermuk Mülteci Kampı'nda iki yıldır devam eden rejim ablukasına bir de IŞİD işgali eklendi. "Toplama kampı"nı aratmayan bölgede sıkışıp kalan binlerce kişi, dünyanın kendilerine kulak vermesini beklerken, bir Filistinli'nin şu çağrısı tecrit edilmiş halkın acısını gözler önüne serdi: "Kuşatmayı kırmak için ilk önce onu çevreleyen 'sessizliği' kırmak gerek."

Yeni Şafak

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum